76. İnsan Suresi 7. ayet Ali Bulaç Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı

Adaklarını yerine getirirler ve şerri (kötülüğü) yaygın olan bir günden korkarlar.
يُوفُونَ بِالنَّذْرِ وَيَخَافُونَ يَوْماً كَانَ شَرُّهُ مُسْتَط۪يراً
Yufune bin nezri ve yehafune yevmen kane şerruhu mustetira.
Ayetbul | Kuran Mealleri | Quran | İnsan suresi 7. ayet

Ali Bulaç Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
Adaklarını yerine getirirler ve şerri (kötülüğü) yaygın olan bir günden korkarlar.
Ahmed Hulusi Türkçe Kur'an Çözümü
(O Ebrar) ahdlerini tam yerine getirirler ve şerri yayılıp giden bir günden korkarlar!
Bayraktar Bayraklı Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali
- Adaklarını yerine getirirler ve kötülüğü yaygın olan bir günden korkarlar. Sevdikleri gıdalardan yoksula, yetime ve esire yedirirler. "Biz, size sırf Allah rızası için yediriyoruz; sizden ne bir karşılık, ne de teşekkür bekliyoruz. Çünkü biz suratsız, çok katı bir günün azabından ötürü Rabbimizden korkarız" derler.
Diyanet İşleri Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali
O kullar adaklarını yerine getirirler. Kötülüğü her yanı kuşatmış bir günden korkarlar.
Edip Yüksel (Eski Baskı) Mesaj: Kuran Çevirisi
Onlar sözlerini yerine getirirler ve alabildiğine kötü olan bir günden korkarlar.
Elmalılı Hamdi Yazır Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Adaklarını yerine getirirler ve şerri salgın olan bir günden korkarlar
Elmalılı (sadeleştirilmiş)
Adaklarını yerine getirirler ve şerri salgın olan günden korkarlar.
Gültekin Onan
Adaklarını yerine getirirler ve şerri (kötülüğü) yaygın olan bir günden korkarlar.
Hasan Basri Çantay Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim
(Onlar) adağını yerine getirirler (di), şerri yaygın (ve salgın) olan günden korkarlar (dı).
İbni Kesir
Onlar; adağı yerine getirirler. Ve şerri yaygın olan bir günden korkarlar.
Muhammed Esed Kur'an Mesajı
(Gerçek erdem sahipleri) onlar(dır ki,) sözlerini yerine getirirler ve şiddeti yayılıp genişleyen bir Gün'ün korkusunu duyarlar.
Şaban Piriş Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı
Adaklarını yerine getirenler ve şerri çok yaygın olan bir günden korkarlar.
Suat Yıldırım Kuran-ı Kerim ve Meali
Bu kullar, dünya hayatında iken sözlerinde durur, adadıkları şeyi yerine getirir ve felaketi bütün ufukları tutan kıyamet gününden endişe ederlerdi.
Süleyman Ateş Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Adaklarını yerine getirirler ve şerri salgın olan bir günden korkarlar.
Yaşar Nuri Öztürk Kur'an-ı Kerim Meali
Onlar verdikleri sözü tam bir biçimde yerine getirirler ve kötülüğü salgın olan bir günden korkarlar.
Mustafa İslamoğlu Hayat Kitabı Kur’an
(O has kullar ki;) üzerlerine vacip kıldıkları hayrı yerine getirirler ve şerri kahredici bir virüs gibi yayılan günün kaygısını taşırlar;
Erhan Aktaş Kerim Kur'an
Verdikleri sözü yerine getirirler, kötülüğü salgın bir günden korkarlar.
Erhan Aktaş (Eski Baskı) Kerim Kur'an
Verdikleri sözü yerine getirirler, kötülüğü salgın bir günden korkarlar.
Ali Rıza Safa Kur'an-ı Kerim Gerçek
Adaklarını yerine getirirler ve kötülüğü salgın olan günden korkarlar.[557]
Süleymaniye Vakfı Süleymaniye Vakfı Meali
Onlar, verdikleri sözü tutan ve dehşeti her yeri kaplayacak bir günden korkan kullardır.
Edip Yüksel Mesaj: Kuran Çevirisi
Onlar sözlerini yerine getirirler ve alabildiğine kötü olan bir günden korkarlar.
Mehmet Okuyan Kur’an Meal-Tefsir
(Allah'ın iyi kulları), verdikleri sözü yerine getirir ve kötülüğü her yere yayılmış olan bir günden korkarlar.
Əlixan Musayev
Onlar vəd etdikləri nəziri verər və vəhşəti (hər yeri) sarsıdacaq Gündən qorxarlar.
Bünyadov-Məmmədəliyev
Onlar (Cənnətə nail olacaq müttəqilər) elə kimsələrdirlər ki, verdikləri sözü (etdikləri nəziri) yerinə yetirər və dəhşətli (aləmi) bürüyəcək (şəri hər tərəfə yayılacaq) gündən (qiyamət günündən) qorxarlar.
Ələddin Sultanov
Onlar verdikləri sözü yerinə yetirər və vahiməsi hər yeri bürüyəcək o gündən qorxarlar.
Rashad Khalifa The Final Testament
They fulfill their pledges, and reverence a day that is extremely difficult.
The Monotheist Group The Quran: A Monotheist Translation
They fulfill their vows, and they fear a Day whose consequences are wide-spread.
Edip-Layth Quran: A Reformist Translation
They fulfill their vows, and they fear a day whose consequences are widespread.
Mustafa Khattab The Clear Quran
They ˹are those who˺ fulfil ˹their˺ vows and fear a Day of sweeping horror,
Al-Hilali & Khan
They (are those who) fulfil (their) vows, and they fear a Day whose evil will be wide-spreading.
Abdullah Yusuf Ali
They perform (their) vows, and they fear a Day whose evil flies far and wide.
Marmaduke Pickthall
(Because) they perform the vow and fear a day whereof the evil is wide-spreading,
Abul A'la Maududi Tafhim commentary
These will be the ones who fulfil their vows[1] and dread the Day whose woe shall be spread far and wide;
Taqi Usmani
They (are the ones who) fulfill their vows, and fear a day whose evil (events) will spread far and wide,
Abdul Haleem
They fulfil their vows; they fear a day of widespread woes;
Mohamed Ahmed - Samira
Those who fulfil their vows and fear the Day whose evil shall be diffused far and wide,
Muhammad Asad
[The truly virtuous are] they [who] fulfil their vows, and stand in awe of a Day the woe of which is bound to spread far and wide,
Abdel Khalek Himmat Al- Muntakhab
Those who kept their vows and feared a Day whose evil is far-reaching.
Progressive Muslims
They fulfill their vows, and they fear a Day whose consequences are wide-spread.
Shabbir Ahmed
They fulfill their vows and pledges and fear (and therefore, guard against) the times when chaos and corruption might sweep the society.
Syed Vickar Ahamed
They make (their) vows, and they fear a Day whose sorrow spreads far and wide.
Sahih International (Umm Muhammad, Mary Kennedy, Amatullah Bantley)
They [are those who] fulfill [their] vows and fear a Day whose evil will be widespread.
Ali Quli Qarai
They fulfill their vows and fear a day whose ill will be widespread.
Bijan Moeinian
The believers are those who fulfill their vows and are afraid of the day that its terror will reach the guilty one as far as he is.
George Sale
These fulfil their vow, and dread the day, the evil whereof will disperse itself far abroad;
Mahmoud Ghali
They fulfill (their) vows and fear a Day whose evil is spread all over;
Amatul Rahman Omar
They fulfill (their) vows (by doing their duty to God and mankind) and fear a day the woes of which shall be wide spread.
E. Henry Palmer
They who fulfill their vows, and fear a day, the evil which shall fly abroad,
Hamid S. Aziz
Because they fulfil their vows and fear a day the evil of which spreads far and wide.
Arthur John Arberry
They fulfil their vows, and fear a day whose evil is upon the wing;
Aisha Bewley
They fulfil their vows and fear a Day whose evil will spread far and wide.
Sam Gerrans The Qur'an: A Complete Revelation
They fulfil the vow, and fear a day the evil of which will be widespread,
Эльмир Кулиев
Они исполняют обеты и боятся дня, зло которого разлетается.