7.
Araf Suresi
135. ayet
Ali Bulaç
Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
Ne zaman ki, onların erişebilecekleri bir süreye kadar, o iğrenç azabı çekip giderdik, onlar yine andlarını bozdular.
فَلَمَّا كَشَفْنَا عَنْهُمُ الرِّجْزَ اِلٰٓى اَجَلٍ هُمْ بَالِغُوهُ اِذَا هُمْ يَنْكُثُونَ
Fe lemma keşefna anhumur ricze ila ecelin hum baliguhu iza hum yenkusun.
Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
Ne zaman ki, onların erişebilecekleri bir süreye kadar, o iğrenç azabı çekip giderdik, onlar yine andlarını bozdular.
Türkçe Kur'an Çözümü
Kendilerine verdiğimiz mühlet sona erene kadar onlardan bu azabı kaldırdığımızda, bir de bakarsın ki onlar yine sözlerinden dönmüşler!
Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali
Ulaşacakları bir müddete kadar onlardan azabı kaldırınca, hemen sözlerinden dönüverdiler.
Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali
Fakat erişecekleri bir süreye kadar biz azabı üzerlerinden kaldırınca hemen yeminlerini bozarlar.
Mesaj: Kuran Çevirisi
Onları söz konusu felaketlerden herhangi bir süre için kurtarınca da sözlerinden dönüyorlardı.
Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Vaktaki irişecekleri bir müddete kadar azabı kendilerinden sıyırdık derhal yeminlerini bozdular
Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim
Vaktaki biz, kendilerinin erişecekleri bir müddete kadar, onlardan azabı giderdik, bir de ne bakarsın: Onlar yeminlerini bozuyorlar bile.
Kur'an Mesajı
Ama ne zaman ki sözlerini gereğince yerine getirmeleri için kendilerine süre verip de bu musibeti üzerlerinden kaldırsak, (hemen) sözlerinden geri dönerlerdi.
Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı
Onlardan azabı, onlara ulaşacak belirli bir süreye kadar kaldırdığımız zaman; onlar verdikleri sözü o an bozuyorlardı.
Kuran-ı Kerim ve Meali
Biz, geçirecekleri bir süreye kadar onlardan azabı kaldırınca da yeminlerinden döndüler.
Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Biz onlardan, geçirecekleri bir süreye kadar azabı kaldırınca, hemen yeminlerini bozmağa başladılar.
Kur'an-ı Kerim Meali
Dolduracakları bir süreye kadar kendilerinden azabı kaldırdığımızda, hemen yeminlerini bozdular.
Hayat Kitabı Kur’an
Fakat ne zaman sözlerini gerçekleştirmeye yetecek bir süre musibeti kaldırsak, her seferinde gerisin geri sözlerinden dönerlerdi.
Kerim Kur'an
Biz onlardan geçirecekleri bir süreye kadar azabı kaldırınca da hemen sözlerinden dönüverdiler.
Kur'an-ı Kerim Gerçek
Ama bir süreyi dolduruncaya dek, onların üzerinden yıkımı giderdiğimizde, sözlerinden döndüler.
Süleymaniye Vakfı Meali
Her afeti üzerlerinden bir süre için kaldırınca, anında sözlerinden dönüyorlardı.
Mesaj: Kuran Çevirisi
Onları söz konusu felaketlerden herhangi bir süre için kurtarınca da sözlerinden dönüyorlardı.
Kur’an Meal-Tefsir
Biz ulaşacakları bir süreye kadar onlardan o azabı kaldırınca hemen sözlerinden dönmüşlerdi.
The Final Testament
Yet, when we relieved the plague for any length of time, they violated their pledge.
The Quran: A Monotheist Translation
So when We removed from them the affliction, until a future time, they broke their pledge.
Quran: A Reformist Translation
So when We removed from them the plague until a future time; they broke their pledge.
The Clear Quran
But as soon as We removed the torment from them—until they met their inevitable fate[1]—they broke their promise.
Tafhim commentary
But when We removed the scourge from them until a term - a term which they were bound to reach - they at once broke their promise.
Al- Muntakhab
Whenever We removed the cause of distress for a determined period of time to give them a chance to bring themselves to their senses, they promised Mussa they would pay heed. But no sooner they recovered than they broke their moral obligation, as if to confess themselves mistaken was opposed to their sense of personal dignity.
(Umm Muhammad, Mary Kennedy, Amatullah Bantley)
But when We removed the punishment from them until a term which they were to reach, then at once they broke their word.