6. Enam Suresi 99. ayet Arthur John Arberry

It is He who sent down out of heaven water, and thereby We have brought forth the shoot of every plant, and then We have brought forth the green leaf of it, bringing forth from it close-compounded grain, and out of the palm-tree, from the spathe of it, dates thick-lustered, ready to the hand, and gardens of vines, olives, pomegranates, like each to each, and each unlike to each. Look upon their fruits when they fructify and ripen! Surely, in all this are signs for a people who do believe.
وَهُوَ الَّـذ۪ٓي اَنْزَلَ مِنَ السَّمَٓاءِ مَٓاءًۚ فَاَخْرَجْنَا بِه۪ نَبَاتَ كُلِّ شَيْءٍ فَاَخْرَجْنَا مِنْهُ خَضِراً نُخْرِجُ مِنْهُ حَباًّ مُتَرَاكِباًۚ وَمِنَ النَّخْلِ مِنْ طَلْعِهَا قِنْوَانٌ دَانِيَةٌ وَجَنَّاتٍ مِنْ اَعْنَابٍ وَالزَّيْتُونَ وَالرُّمَّانَ مُشْتَبِهاً وَغَيْرَ مُتَشَابِهٍۜ اُنْظُـرُٓوا اِلٰى ثَمَرِه۪ٓ اِذَٓا اَثْمَرَ وَيَنْعِه۪ۜ اِنَّ ف۪ي ذٰلِكُمْ لَاٰيَاتٍ لِقَوْمٍ يُؤْمِنُونَ
Ve huvellezi enzele mines semai ma', fe ahrecna bihi nebate kulli şey'in fe ahrecna minhu hadıran nuhricu minhu habben muterakiba, ve minen nahli min tal'ıha kınvanun daniyetun ve cennatin min a'nabin vez zeytune ver rummane muştebihen ve gayre muteşabih, unzuru ila semerihi iza esmere ve yen'ıh, inne fi zalikum le ayatin li kavmin yu'minun.
Ayetbul | Kuran Mealleri | Quran | Enam suresi 99. ayet

#kelimeanlamkök
1 ve huve ve O'dur وَهُوَ
2 llezi kimse ٱلَّذِىٓ
3 enzele indiren أَنزَلَ
4 mine -ten مِنَ
5 s-semai gök- ٱلسَّمَآءِ
6 maen suyu مَآءًۭ
7 feehracna çıkardık فَأَخْرَجْنَا
8 bihi onunla بِهِۦ
9 nebate bitkiyi نَبَاتَ
10 kulli her كُلِّ
11 şey'in çeşit شَىْءٍۢ
12 feehracna ve çıkardık فَأَخْرَجْنَا
13 minhu o (bitki)den مِنْهُ
14 hadiran bir filiz خَضِرًۭا
15 nuhricu çıkarıyoruz نُّخْرِجُ
16 minhu ondan da مِنْهُ
17 habben daneler حَبًّۭا
18 muterakiben birbiri üzerine binmiş مُّتَرَاكِبًۭا
19 ve mine وَمِنَ
20 n-nehli hurmanın ٱلنَّخْلِ
21 min -ndan مِن
22 tal'iha tomurcuğu- طَلْعِهَا
23 kinvanun sarkan قِنْوَانٌۭ
24 daniyetun salkımlar دَانِيَةٌۭ
25 ve cennatin ve bahçeleri وَجَنَّـٰتٍۢ
26 min مِّنْ
27 ea'nabin üzüm أَعْنَابٍۢ
28 ve zzeytune ve zeytin وَٱلزَّيْتُونَ
29 ve rrummane ve nar وَٱلرُّمَّانَ
30 muştebihen (kimi) birbirine benzer مُشْتَبِهًۭا
31 ve gayra وَغَيْرَ
32 muteşabihin (kimi) benzemez مُتَشَـٰبِهٍ ۗ
33 nzuru bakın ٱنظُرُوٓا۟
34 ila إِلَىٰ
35 semerihi meyvesine ثَمَرِهِۦٓ
36 iza zaman إِذَآ
37 esmera meyve verirken أَثْمَرَ
38 ve yen'ihi ve olgunlaştığı وَيَنْعِهِۦٓ ۚ
39 inne şüphesiz إِنَّ
40 fi فِى
41 zalikum bunda ذَٰلِكُمْ
42 layatin çok ibret vardır لَـَٔايَـٰتٍۢ
43 likavmin toplumu için لِّقَوْمٍۢ
44 yu'minune inananlar يُؤْمِنُونَ