6. Enam Suresi 44. ayet Ali Bulaç Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı

Derken kendilerine hatırlatılanı unuttuklarında, onların üzerlerine her şeyin kapılarını açtık. Öyleki kendilerine verilen şeylerle 'sevince kapılıp şımarınca', onları apansız yakalayıverdik. Artık onlar umutları suya düşenler oldular.
فَلَمَّا نَسُوا مَا ذُكِّرُوا بِه۪ فَتَحْنَا عَلَيْهِمْ اَبْوَابَ كُلِّ شَيْءٍۜ حَتّٰٓى اِذَا فَرِحُوا بِمَٓا اُو۫تُٓوا اَخَذْنَاهُمْ بَغْتَةً فَاِذَا هُمْ مُبْلِسُونَ
Fe lemma nesu ma zukkiru bihi fetahna aleyhim ebvabe kulli şey', hatta iza ferihu bima utu ehaznahum bagteten fe izahum mublisun.
Ayetbul | Kuran Mealleri | Quran | Enam suresi 44. ayet

#kelimeanlamkök
1 felemma ne zaman ki فَلَمَّا
2 nesu unutunca نَسُوا۟
3 ma مَا
4 zukkiru yapılan uyarıları ذُكِّرُوا۟
5 bihi kendileri بِهِۦ
6 fetehna açıverdik فَتَحْنَا
7 aleyhim üzerlerine عَلَيْهِمْ
8 ebvabe kapılarını أَبْوَٰبَ
9 kulli her كُلِّ
10 şey'in şeyin شَىْءٍ
11 hatta nihayet حَتَّىٰٓ
12 iza sırada إِذَا
13 ferihu sevince daldıkları فَرِحُوا۟
14 bima şey ile بِمَآ
15 utu kendilerine verilen أُوتُوٓا۟
16 ehaznahum onları yakaladık أَخَذْنَـٰهُم
17 begteten ansızın بَغْتَةًۭ
18 fe iza böylece فَإِذَا
19 hum onlar هُم
20 mublisune bütün umutlarnı yitirdiler مُّبْلِسُونَ