6. Enam Suresi 44. ayet Ali Bulaç Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı

Derken kendilerine hatırlatılanı unuttuklarında, onların üzerlerine her şeyin kapılarını açtık. Öyleki kendilerine verilen şeylerle 'sevince kapılıp şımarınca', onları apansız yakalayıverdik. Artık onlar umutları suya düşenler oldular.
فَلَمَّا نَسُوا مَا ذُكِّرُوا بِه۪ فَتَحْنَا عَلَيْهِمْ اَبْوَابَ كُلِّ شَيْءٍۜ حَتّٰٓى اِذَا فَرِحُوا بِمَٓا اُو۫تُٓوا اَخَذْنَاهُمْ بَغْتَةً فَاِذَا هُمْ مُبْلِسُونَ
Fe lemma nesu ma zukkiru bihi fetahna aleyhim ebvabe kulli şey', hatta iza ferihu bima utu ehaznahum bagteten fe izahum mublisun.
Ayetbul | Kuran Mealleri | Quran | Enam suresi 44. ayet

Ali Bulaç Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
Derken kendilerine hatırlatılanı unuttuklarında, onların üzerlerine her şeyin kapılarını açtık. Öyleki kendilerine verilen şeylerle 'sevince kapılıp şımarınca', onları apansız yakalayıverdik. Artık onlar umutları suya düşenler oldular.
Ahmed Hulusi Türkçe Kur'an Çözümü
Ne zaman ki kendilerine hatırlatılan şeyi (Allah için yaratılmış olduklarını) unuttular, onlara her şeyin (dünya güzelliklerinin) kapılarını açtık. . . Nihayet (kendilerine) verilenler ile keyiflenip şımardıkları bir sırada, onları ansızın yakaladık! Bir anda tüm umutları sönerek çaresiz kaldılar!
Bayraktar Bayraklı Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali
Kendilerine yapılan uyarıları unuttuklarında, üzerlerine her şeyin kapılarını açıverdik. Nihayet, kendilerine verilenler yüzündenşımardıkları sırada onları ansızın yakaladık, birden bire bütün umutlarını yitirdiler.
Diyanet İşleri Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali
Derken onlar kendilerine hatırlatılanı unuttuklarında, (önce) üzerlerine her şeyin kapılarını açtık. Sonra kendilerine verilenle sevinip şımardıkları sırada, onları ansızın yakaladık da bir anda tüm ümitlerini kaybedip yıkıldılar.
Edip Yüksel (Eski Baskı) Mesaj: Kuran Çevirisi
Kendilerine iletilen mesajı unuttuklarında kendilerine her şeyin kapısını ardına kadar açtık. Kendilerine verilenlerle şımarınca onları ansızın yakaladık ve böylece şaşkın ve umutsuz kaldılar.
Elmalılı Hamdi Yazır Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Bu sebeble vaktaki edilen ıhtarları unuttular, üzerlerine her şey'in kapılarını açıverdik, nihayet kendilerine verilen bu genişlik ve serbeslik ile tam ferahlandıkları sırada ansızın tuttuk kendilerini yakalayıverdik ne bakarsın hepsi bir anda bütün ümidlerinden mahrum düştüler
Elmalılı (sadeleştirilmiş)
Vakta ki yapılan uyarıları unuttular, üzerlerine herşeyin kapılarını açıverdik. Nihayet kendilerine verilen bu bolluk ve serbestlik ile tam ferahlandıkları, düzlüğe çıktıkları sırada ansızın kendilerini yakalayıverdik! Hepsi bir anda bütün ümitlerinden mahrum kaldılar.
Gültekin Onan
Derken kendilerine hatırlatılanı unuttuklarında, onların üzerlerine her şeyin kapılarını açtık. Öyle ki, kendilerine verilen şeylerle 'sevince kapılıp şımarınca', onları apansız yakalayıverdik. Artık onlar umutları suya düşenler oldular.
Hasan Basri Çantay Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim
Onun için bunlar kendilerine ne hatırlatıldı, öğüd verildiyse onları unutunca üzerlerine her şey'in (her zevkin, her nimetin) kapılarını açdık, nihayet kendilerine verilen o şeyler (o genişlik ve o serbestlik) yüzünden (tam şımarıb) ferahlandıkları vakit da onları ansızın tutub yakalayıverdik ve artık o anda onlar bütün ümidlerinden mahrum kaldılar.
İbni Kesir
Onlar, kendilerine hatırlatılan şeyleri unutunca; Biz de kendilerine her şeyin kapılarını açtık. Nihayet kendilerine verilen o şeyler yüzünden sevinince; onları, ansızın yakaladık ve bütün ümitlerinden mahrum kaldılar.
Muhammed Esed Kur'an Mesajı
Sonra, kendilerine yapılan uyarıları gözardı ettiklerinde bütün (güzel) şeylerin kapılarını onlara ardına kadar açtık ve kendilerine bağışlanan şeylerden zevk alarak yararlanmaya devam ederlerken onları apansız yakaladık: işte o anda bütün ümitlerini kaybettiler;
Şaban Piriş Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı
Verilen öğütleri unuttukları bir sırada, her şeyin kapılarını onlara açtık. Kendilerine verilenler ile şımarıp, azdıkları zaman, onları ansızın bütün ümitlerini yitirmiş bir halde yakaladık.
Suat Yıldırım Kuran-ı Kerim ve Meali
Kendilerine verilen öğütleri terk edip unutunca üzerlerine her şeyin, her zevk ve nimetin kapılarını açtık. Nihayet kendilerine verilen bu genişlik ve serbestlikle tam ferahlandıkları sırada, ansızın onları kıskıvrak yakaladık da bir anda bütün ümitlerini kaybediverdiler!
Süleyman Ateş Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Kendileri yapılan uyarıları unutunca, üzerlerine her şeyin kapılarını açıverdik; kendilerine verilenle sevince daldıkları sırada da ansızın onları yakaladık, birden bire bütün umutlarını yitirdiler.
Yaşar Nuri Öztürk Kur'an-ı Kerim Meali
Öğütlenmeye çağırıldıkları şeyi unutunca, her şeyin kapılarını üzerlerine açıverdik. Nihayet, kendilerine verilenle sevinç şımarıklığına daldıkları bir sırada, ansızın onları yakaladık. Tüm ümitlerini bir anda yitirdiler.
Mustafa İslamoğlu Hayat Kitabı Kur’an
Öyle ki, onlar kendilerine yapılan bütün uyarıları kulak ardı ettiler. Biz de nimet kapılarını ardına kadar açtık. Onlar kendilerine verilen nimetlerin hazzıyla sermest bir haldeyken, kendilerini apansız yakalayıverdik: İşte o vakit, tüm umutlarını yitirdiler.
Erhan Aktaş Kerim Kur'an
Onlar, verilen öğüdü unutunca, onlara her şeyin kapılarını açtık; kendilerine verilen şeylerle sevince daldıkları sırada onları ansızın yakalayıverdik. O zaman bütün ümitleri boşa çıktı.
Erhan Aktaş (Eski Baskı) Kerim Kur'an
Onlar, verilen öğüdü unutunca, onlara her şeyin kapılarını açtık; kendilerine verilen şeylerle sevince daldıkları sırada onları ansızın yakalayıverdik. O zaman bütün ümitleri boşa çıktı.
Ali Rıza Safa Kur'an-ı Kerim Gerçek
Öğretiyi unuttuklarında, verilenlerle sevinip şımarıncaya değin, her şeyin kapılarını onların üzerine açtık. Onları ansızın yakaladığımızda, artık, tüm umutlarını yitirdiler.
Süleymaniye Vakfı Süleymaniye Vakfı Meali
Kendilerine hatırlatılan görevleri unuttukları zaman önlerine bütün kapıları açarız. Verilen nimetlerle şımardıkları bir sırada da onları yakalayıveririz. Birden bire umutsuzluğa düşerler.
Edip Yüksel Mesaj: Kuran Çevirisi
Kendilerine iletilen mesajı unuttuklarında kendilerine her şeyin kapısını ardına kadar açtık. Kendilerine verilenlerle şımarınca onları ansızın yakaladık ve böylece şaşkın ve umutsuz kaldılar.
Mehmet Okuyan Kur’an Meal-Tefsir
Kendilerine yapılan uyarıları unuttuklarında, üzerlerine her şeyin kapılarını açmıştık. Sonunda kendilerine verilenler yüzünden şımardıkları zaman onları ansızın yakalamıştık; birdenbire bütün ümitlerini yitirmişlerdi.
Əlixan Musayev
Onlar özlərinə edilmiş xəbərdarlığı unutduqları zaman hər şeyin qapılarını onların üzünə açdıq. Özlərinə verilən şeylərə sevindikləri vaxt isə onları qəflətən yaxaladıq və onlar naümid qal-dılar.
Bünyadov-Məmmədəliyev
(Kafirlərə) edilmiş xəbərdarlığı unutduqları zaman (küfrlərini daha da artırmaq məqsədilə) hər şeyin (bütün nemətlərin) qapılarını onların üzünə açdıq. (Kafirlər) özlərinə verilən nemətlərə sevindikləri vaxt onları qəflətən yaxaladıq və onlar (hər şeydən) məhrum oldular.
Ələddin Sultanov
Onlara edilən xəbərdarlıqları unutduqları zaman (müsibətləri dəf edərək) hər şeyin qapılarını onların üzünə açdıq. Nəhayət, özlərinə verilənlərə görə sevindikləri zaman onları qəflətən (əzabla) yaxaladıq və onlar bütün ümidlərini itirdilər.
Rashad Khalifa The Final Testament
When they thus disregard the message given to them, we open for them the gates of everything. Then, just as they rejoice in what was given to them, we punish them suddenly; they become utterly stunned.
The Monotheist Group The Quran: A Monotheist Translation
So when they forgot what they had been reminded of, We opened for them the gates of all opportunities; and when they were happy with what they were given, We took them suddenly! They were confounded.
Edip-Layth Quran: A Reformist Translation
So when they forgot what they had been reminded of, We opened for them the gates of all opportunities; and when they became haughty with what they were given, We took them suddenly! They were confounded.
Mustafa Khattab The Clear Quran
When they became oblivious to warnings, We showered them with everything they desired. But just as they became prideful of what they were given, We seized them by surprise, then they instantly fell into despair!
Al-Hilali & Khan
So, when they forgot (the warning) with which they had been reminded, We opened for them the gates of every (pleasant) thing, until in the midst of their enjoyment in that which they were given, all of a sudden, We took them (in punishment), and lo! They were plunged into destruction with deep regrets and sorrows.
Abdullah Yusuf Ali
But when they forgot the warning they had received, We opened to them the gates of all (good) things, until, in the midst of their enjoyment of Our gifts, on a sudden, We called them to account, when lo! they were plunged in despair!
Marmaduke Pickthall
Then, when they forgot that whereof they had been reminded, We opened unto them the gates of all things till, even as they were rejoicing in that which they were given, We seized them unawares, and lo! they were dumbfounded.
Abul A'la Maududi Tafhim commentary
So, when they forgot what they had been reminded of, We opened the gates of all things so that while they rejoiced in what they had been granted We seized them suddenly and they were plunged into utter despair.
Taqi Usmani
Thereafter, when they forgot the advice they were given, We opened for them doors of everything, so that when they became proud of what they were given, We seized them suddenly and they were left in despair.
Abdul Haleem
So, when they had forgotten the warning they had received, We opened the gates to everything for them. Then, as they revelled in what they had been given, We struck them suddenly and they were dumbfounded.
Mohamed Ahmed - Samira
When they had become oblivious of what they were warned, We opened wide the gates of everything to them; yet as they rejoiced at what they were given, We caught them unawares, and they were filled with despair.
Muhammad Asad
Then, when they had forgotten all that they had been told to take to heart, We threw open to them the gates of all [good] things until -even as they were rejoicing in what they had been granted - We suddenly took them to task: and lo! they were broken in spirit;
Abdel Khalek Himmat Al- Muntakhab
And when they became wilfully unmindful of all that We had imparted to them of knowledge and of the misfortunes they suffered, We opened, for them all the great channels of prosperity until their appetite and desire were gratified and they rejoiced beyond a common joy. There and then We suddenly seized them and dressed them with ruin and there, they simply gave up hope and nursed despair.
Progressive Muslims
So when they forgot what they had been reminded of, We opened for them the gates of all opportunities; and when they were happy with what they were given, We took them suddenly! They were confounded.
Shabbir Ahmed
They ignored the Message, and persisted in their ways. We opened for them the gates of all things and they kept enjoying life exploiting others (16:112). But the Law of Requital is ever vigilant. Social orders based on injustice and inequities eventually fail. Our Requital then came with stunning speed, and all they could do was, to plunge in despair.
Syed Vickar Ahamed
But (even) when they forgot the warning that they had received, We opened unto them the gates of all (good) things to them, until, in the middle of their enjoyment of Our gifts, all of a sudden, We called them to account, when see! They were fell into sorrow (and suffering)!
Sahih International (Umm Muhammad, Mary Kennedy, Amatullah Bantley)
So when they forgot that by which they had been reminded, We opened to them the doors of every [good] thing until, when they rejoiced in that which they were given, We seized them suddenly, and they were [then] in despair.
Ali Quli Qarai
So when they forgot what they had been admonished of, We opened for them the gates of all [good] things. When they rejoiced in what they were given, We seized them suddenly, whereat, behold, they were despondent.
Bijan Moeinian
In spite of their [rebellion] and forgetting what was revealed to them, I showered them with many blessings. In response, they got totally involved in [nothing but the] entertainment and vanities. It was then that, all of a sudden, I seized them with the disasters and they were the most miserable.
George Sale
When they forgot that with which they had been admonished, and We opened unto them the gates of all things, till, even as they were rejoicing in what they were given, We seized them suddenly, and lo! they were in utter despair.
Mahmoud Ghali
So, as soon as they forgot what they were reminded of, We opened upon them the gates of everything, until when they exulted with what was brought to them, We took them (away) suddenly; then lo, they were dumbfounded.
Amatul Rahman Omar
Then, when they abandoned that whereof they had been reminded, We opened to them the gates of everything. Until when they began to boast over what they were given, We seized them unawares; then behold! they were in sore despair (of all good).
E. Henry Palmer
And when they forgot what they were reminded of, we opened for them the gates of everything, until when they rejoiced at what they had, we caught them up suddenly, and lo! they were in despair.
Hamid S. Aziz
And when they forgot what they were reminded of, We opened for them the gates of all things, until when they rejoiced at what they had, We caught them up suddenly (or unawares, unexpectedly), and Lo! They were plunged into despair.
Arthur John Arberry
So, when they forgot what they were reminded of; We opened unto them the gates of everything until; when they rejoiced in what they were given, We seized them suddenly, and behold, they were sore confounded.
Aisha Bewley
When they forgot what they had been reminded of, We opened up for them the doors to everything, until, when they were exulting in what they had been given, We suddenly seized them and at once they were in despair.
Sam Gerrans The Qur'an: A Complete Revelation
So when they forgot that whereof they had been reminded, We opened upon them the gates of all things; when they had exulted in what they were given, We took them suddenly; and then were they in despair,
Эльмир Кулиев
Когда они позабыли о том, что им напоминали, Мы распахнули перед ними врата ко всякой вещи. Когда же они возрадовались дарованному, Мы схватили их внезапно, и они пришли в отчаяние!