6. Enam Suresi 145. ayet Hasan Basri Çantay Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim

De ki: "Bana vahyolunanlar arasında, yiyen bir kimsenin yiyeceği içinde (sizin haram dediklerinizden böyle) haram edilmiş bir şey bulmuyorum. Yalnız gerek ölü, gerek dökülen kan, gerek domuz eti — ki bu, şübhesiz bir murdardır —, yahud Allahdan başkasının adına boğazlanmış bir fısk olmak müstesnadır. (Bunlar haramdır. Bununla beraber) kim (bunlardan bir şey'i yemiye) muztar kalırsa (kendisi gibi zaruret haalindeki bir kimseye) tecavüz etmemek ve (zaruret mıkdarını) aşmamak üzere (yiyebilir). Çünkü Rabbin çok yarlığayıcı, çok esirgeyicidir.
قُلْ لَٓا اَجِدُ ف۪ي مَٓا اُو۫حِيَ اِلَيَّ مُحَرَّماً عَلٰى طَاعِمٍ يَطْعَمُهُٓ اِلَّٓا اَنْ يَكُونَ مَيْتَةً اَوْ دَماً مَسْفُوحاً اَوْ لَحْمَ خِنْز۪يرٍ فَاِنَّهُ رِجْسٌ اَوْ فِسْقاً اُهِلَّ لِغَيْرِ اللّٰهِ بِه۪ۚ فَمَنِ اضْطُرَّ غَيْرَ بَاغٍ وَلَا عَادٍ فَاِنَّ رَبَّكَ غَفُورٌ رَح۪يمٌ
Kul la ecidu fi ma uhiye ileyye muharremen ala taimin yat'amuhu illa en yekune meyteten ev demen mesfuhan ev lahme hinzirin fe innehu ricsun ev fıskan uhille li gayrillahi bih, fe menidturra gayre bagın ve la adin fe inne rabbeke gafurun rahim.
Ayetbul | Kuran Mealleri | Quran | Enam suresi 145. ayet

#kelimeanlamkök
1 kul de ki قُل
2 la لَّآ
3 ecidu bulamıyorum أَجِدُ
4 fi فِى
5 ma şeyde مَآ
6 uhiye vahyolunan أُوحِىَ
7 ileyye bana إِلَىَّ
8 muharramen bir haramlık مُحَرَّمًا
9 ala üzerine عَلَىٰ
10 taimin yemek طَاعِمٍۢ
11 yet'amuhu yiyen kimse يَطْعَمُهُۥٓ
12 illa ancak hariçtir إِلَّآ
13 en أَن
14 yekune olması يَكُونَ
15 meyteten leş مَيْتَةً
16 ev yahut أَوْ
17 demen kan دَمًۭا
18 mesfuhen akıtılmış مَّسْفُوحًا
19 ev yahut أَوْ
20 lehme eti لَحْمَ
21 hinzirin domuz خِنزِيرٍۢ
22 feinnehu -ki şüphesiz فَإِنَّهُۥ
23 ricsun pistir رِجْسٌ
24 ev ya da أَوْ
25 fiskan bir fısk فِسْقًا
26 uhille boğazlanmış أُهِلَّ
27 ligayri başkası adına لِغَيْرِ
28 llahi Allah'tan ٱللَّهِ
29 bihi onun بِهِۦ ۚ
30 femeni ama kim فَمَنِ
31 dturra çaresiz kalırsa (yiyebilir) ٱضْطُرَّ
32 gayra غَيْرَ
33 bagin saldırmaksızın بَاغٍۢ
34 ve la ve وَلَا
35 aadin sınırı aşmaksızın عَادٍۢ
36 feinne çünkü فَإِنَّ
37 rabbeke Rabbin رَبَّكَ
38 gafurun bağışlayandır غَفُورٌۭ
39 rahimun esirgeyendir رَّحِيمٌۭ