51.
Zariyat Suresi
14. ayet
Ali Bulaç
Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
"Tadın fitnenizi. Bu, sizin pek acele isteyip durduğunuz şeydir."
ذُوقُوا فِتْنَتَكُمْۜ هٰذَا الَّذ۪ي كُنْتُمْ بِه۪ تَسْتَعْجِلُونَ
Zuku fitnetekum, hazellezi kuntum bihi testa'cilun.
Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali
"Azabınızı tadın! Acele gelmesini beklediğiniz şey budur" denir.
Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali
(13-14) Ateş üzerinde azaba uğratılacakları gün (görevli melekler onlara şöyle der): "Azabınızı tadın! İşte acele isteyip durduğunuz şey budur."
Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim
(Onlara) "Tadın azabınızı. İşte (dünyada) çarçabuk (gelmesini) isteyegeldiğiniz bu idi" (denilir).
Kur'an Mesajı
(ve o Gün,) "Bu sınanmayı yaşayın!" (denilecek,) "O kadar ısrarla istediğiniz şey budur işte!"
Kuran-ı Kerim ve Meali
Onlara: "Tadın bakalım fitnenizi, tadın dünyada kaynattığınız fitne ateşinin neticesini! İşte gelmesini dört gözle beklediğiniz azap!" denilir.
Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
(Kendilerine): "Fitnenizi (fesadınızın cezasını) tadın! Acele isteyip durduğunuz şey budur işte!" (denilecek).
Hayat Kitabı Kur’an
(ve) onlara "Azabınızı tadın!" denilecek; "İşte bu, sizin acele gelmesini istediğiniz şeydir!"
Süleymaniye Vakfı Meali
O gün onlara; "Yaktığınız ateşin tadına varın; bir an önce gelmesini istediğiniz işte bu" denecek.
Kur’an Meal-Tefsir
(Onlara) "İmtihanınızı(n sonucunu) tadın! Acele gelmesini istediğiniz şey işte budur!"[1] (denecektir).
The Quran: A Monotheist Translation
"Taste this ordeal of yours; this is what you asked to be hastened."
Tafhim commentary
(and be told): "Taste your ordeal![1] This is what you were seeking to hasten."[2]
Al- Muntakhab
And there and then will they be scornfully told: "Taste with all your senses the unbearable sensation coming over your bodies by being cast into Hell Fire. This is what you always challenged be hastened on and there, did your minutes hasten to your end".
(Umm Muhammad, Mary Kennedy, Amatullah Bantley)
[And will be told], "Taste your torment. This is that for which you were impatient."