50. Kaf Suresi 5. ayet Ali Bulaç Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı

Hayır, hak kendilerine gelince yalanladılar. Şimdi onlar, derin bir sarsıntı içinde bulunuyorlar.
بَلْ كَذَّبُوا بِالْحَقِّ لَمَّا جَٓاءَهُمْ فَهُمْ ف۪ٓي اَمْرٍ مَر۪يجٍ
Bel kezzebu bil hakkı lemma caehum fe hum fi emrin mericin.
Ayetbul | Kuran Mealleri | Quran | Kaf suresi 5. ayet

Ali Bulaç Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
Hayır, hak kendilerine gelince yalanladılar. Şimdi onlar, derin bir sarsıntı içinde bulunuyorlar.
Ahmed Hulusi Türkçe Kur'an Çözümü
Hayır, onlara geldiğinde Hakikatlerini yalanladılar! Onlar pek karışık bir iş içindedirler.
Bayraktar Bayraklı Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali
Doğrusu onlar, hak kendilerine gelince onu yalanladılar. Şimdi onlar şaşırmış bir haldedirler.
Diyanet İşleri Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali
Hatta gerçek kendilerine gelince onu yalanladılar. Artık onlar kararsız bir haldedirler.
Edip Yüksel (Eski Baskı) Mesaj: Kuran Çevirisi
Oysa onlar gerçek kendilerine geldiği zaman onu yalanladılar; kararsızlık içindedirler.
Elmalılı Hamdi Yazır Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Doğrusu hak kendilerine geldiği zaman tekzib ettiler de şimdi karma karışık bir ıztırab içindeler
Elmalılı (sadeleştirilmiş)
Doğrusu, gerçek kendilerine geldiği zaman yalanladılar da şimdi karmakarışık bir ıstırap içindeler.
Gültekin Onan
Hayır, hak kendilerine gelince yalanladılar. Şimdi onlar, derin bir sarsıntı (emrin meriyc) içinde bulunuyorlar.
Hasan Basri Çantay Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim
Hayır, onlar, kendilerine hak gelince (onu) tekzib etdiler. Şimdi onlar şaşırmış bir haldedirler.
İbni Kesir
Hayır, onlar; hak kendilerine gelince onu yalanladılar. Şimdi de şaşırmış bir haldedirler.
Muhammed Esed Kur'an Mesajı
Buna rağmen onlar, (yeniden dirilmeyi inkar edenler,) ne zaman kendilerine tebliğ edildiyse hakikati yalanladılar; ve şimdi bir şaşkınlık içindeler.
Şaban Piriş Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı
Hayır onlar, kendilerine hak gelince yalanladılar. Çünkü onlar şaşkınlık içindedirler.
Suat Yıldırım Kuran-ı Kerim ve Meali
Bilakis onlar, kendi önlerine kadar gelen gerçeği yalan saydılar. Artık onlar kararsızlık ve perişanlık içindedirler.
Süleyman Ateş Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Doğrusu onlar, hak kendilerine gelince onu yalanladılar. Şimdi onlar çalkantılı bir durumun içindedirler.
Yaşar Nuri Öztürk Kur'an-ı Kerim Meali
Hayır, hayır! Onlar, hak kendilerine geldiğinde, onu yalanladılar. Şimdi perişan mı perişan bir durum içindedirler.
Mustafa İslamoğlu Hayat Kitabı Kur’an
Dahasını da yaptılar; ayaklarına kadar geldiği halde hakikati yalanladılar: hasılı onlar derin bir iç karmaşası yaşıyorlar.
Erhan Aktaş Kerim Kur'an
Ne var ki onlar, kendilerine Hakk[1] gelince onu yalanladılar. Bu yüzden karmakarışık bir durumdalar.
Erhan Aktaş (Eski Baskı) Kerim Kur'an
Ne var ki onlar, kendilerine Hakk gelince onu yalanladılar. Bu yüzden karmakarışık bir durumdalar.
Ali Rıza Safa Kur'an-ı Kerim Gerçek
Hayır! Gerçek onlara geldiğinde yalanladılar; artık şaşkınlık içindeler.
Süleymaniye Vakfı Süleymaniye Vakfı Meali
Hayır! Kendilerine gelen bu gerçek karşısında yalan söylediler; tam bir tereddüt içindeler.
Edip Yüksel Mesaj: Kuran Çevirisi
Oysa onlar gerçek kendilerine geldiği zaman onu yalanladılar; kararsızlık içindedirler.
Mehmet Okuyan Kur’an Meal-Tefsir
Aksine onlar, kendilerine geldiğinde gerçeği yalanladılar. (Şimdi) onlar derin bir perişanlık içindedir.
Əlixan Musayev
Lakin həqiqət onlara məlum olduqda onu yalan hesab etdilər. İndi onlar çaşqın vəziyyətdədirlər.
Bünyadov-Məmmədəliyev
Lakin onlara haqq (Quran) gəldikdə onu yalan saydılar. İndi onlar dolaşıqlıq (təşviş) içindədirlər (sənə gah şair, gah sehrbaz, gah da kahin deyirlər).
Ələddin Sultanov
Xeyr! Onlara haqq (Quran) gəldiyi zaman onu yalan hesab etdilər. Onlar çaşqınlıq içindədirlər.
Rashad Khalifa The Final Testament
They rejected the truth when it came to them; they are utterly confused.
The Monotheist Group The Quran: A Monotheist Translation
But they denied the truth when it came to them, so they are in a confused state.
Edip-Layth Quran: A Reformist Translation
But they denied the truth when it came to them, so they are in a confused state.
Mustafa Khattab The Clear Quran
In fact, they reject the truth when it has come to them, so they are in a confused state.[1] 
Al-Hilali & Khan
Nay, but they have denied the truth (this Qur’ân) when it has come to them, so they are in a confused state (cannot differentiate between right and wrong).
Abdullah Yusuf Ali
But they deny the Truth when it comes to them: so they are in a confused state.
Marmaduke Pickthall
Nay, but they have denied the truth when it came unto them, therefor they are now in troubled case.
Abul A'la Maududi Tafhim commentary
They gave the lie to the Truth when it came to them. So they are now in a state of great perplexity.[1]
Taqi Usmani
Rather, they rejected the truth when it came to them; so they are in a confused state.
Abdul Haleem
But the disbelievers deny the truth when it comes to them; they are in a state of confusion.
Mohamed Ahmed - Samira
But no! They called the truth a lie when it came to them; so they are in a confused state.
Muhammad Asad
Nay, but they [who refuse to believe in resurrection] have been wont to give the lie to this truth whenever it was proffered to them; and so they are in a state of confusion.
Abdel Khalek Himmat Al- Muntakhab
Yet the infidels denied the truth when it was presented to them and treated the Messenger as one who passes himself as someone other than he is, as if they were involved in doubt and anxiety about a matter on account of its intricate character.
Progressive Muslims
But they denied the truth when it came to them, so they are in a confused state.
Shabbir Ahmed
Nay, but they denied the Truth as soon as it came to them. And so, they are in a state of utter confusion.
Syed Vickar Ahamed
No! But they deny the truth when it comes to them: So they are in a confused state.
Sahih International (Umm Muhammad, Mary Kennedy, Amatullah Bantley)
But they denied the truth when it came to them, so they are in a confused condition.
Ali Quli Qarai
Rather they denied the truth when it came to them; so they are now in a perplexed state of affairs.
Bijan Moeinian
What a shame that the disbelievers reject a truth, revealed to them, out of sheer ignorance.
George Sale
But they charge falsehood on the truth, after it hath come unto them: Wherefore they are plunged in a confused business.
Mahmoud Ghali
No indeed, (but) they cried lies to the Truth as soon as it came to them; so they are confused (Or: they are in a confused state) as regards the Command.
Amatul Rahman Omar
Nay, (the truth of the matter is that) they denied the truth when it came to them, and so they are in a state of confusion.
E. Henry Palmer
Nay, they call the truth a lie when it comes to them, and they are in a confused affair.
Hamid S. Aziz
Nay, they rejected the truth when it came to them, so they are now in a state of confusion.
Arthur John Arberry
Nay, but they cried lies to the truth when it came to them, and so they are in a case confused.
Aisha Bewley
But they denied the truth when it came to them. They are, therefore, in a very muddled state.
Sam Gerrans The Qur'an: A Complete Revelation
The truth is, they denied the truth when it came to them, so they are in a confused state.
Эльмир Кулиев
Но они сочли ложью истину, когда она явилась к ним, и теперь они находятся в замешательстве.