5.
Maide Suresi
93. ayet
Ali Bulaç
Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
İman edenler ve salih amellerde bulunanlar için korkup sakındıkları, iman ettikleri ve salih amellerde bulundukları, sonra korkup sakındıkları ve iman ettikleri ve sonra (yine) korkup sakındıkları ve iyilikte bulundukları takdirde (yasaklanmadan önce) yedikleri dolayısıyla bir sorumluluk yoktur. Allah, iyilik yapanları sever.
لَيْسَ عَلَى الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ جُنَاحٌ ف۪يمَا طَعِمُٓوا اِذَا مَا اتَّقَوْا وَاٰمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ ثُمَّ اتَّقَوْا وَاٰمَنُوا ثُمَّ اتَّقَوْا وَاَحْسَنُواۜ وَاللّٰهُ يُحِبُّ الْمُحْسِن۪ينَ۟
Leyse alellezine amenu ve amilus salihati cunahun fima taimu iza mettekav ve amenu ve amilus salihati summettekav ve amenu summettekav ve ahsenu vallahu yuhibbul muhsinin.
Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
İman edenler ve salih amellerde bulunanlar için korkup sakındıkları, iman ettikleri ve salih amellerde bulundukları, sonra korkup sakındıkları ve iman ettikleri ve sonra (yine) korkup sakındıkları ve iyilikte bulundukları takdirde (yasaklanmadan önce) yedikleri dolayısıyla bir sorumluluk yoktur. Allah, iyilik yapanları sever.
Türkçe Kur'an Çözümü
İman edip imanının gerektirdiği fiilleri ortaya koyanlar, korunmaya devam ederlerse (bir üst mertebede) imana ulaşıp, o imanın gereği çalışmalar yaparlar. . . Sonra bu anlayışa göre korunarak daha üst mertebede iman anlayışına kavuşurlar. . . O anlayışla imanlarının sonucu olarak da ona göre korunmaya başlarlar. . . Bundan sonra, ulaştıkları bu anlayışa göre korunmaya devam etmeleri, onları ihsana (Müşahede mertebesine) erdirir. . . Allah muhsinleri sever.
Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali
İnanıp iyi işler yapanlara, bundan böyle kötülüklerden korunup inandıkları ve iyi işler yaptıkları, sonra korunup inandıkları, sonra yine korunup iyilik ettikleri takdirde, daha önce yediklerinden ötürü bir günah yoktur. Allah, güzel davrananları sever.
Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali
İman edip salih ameller işleyenlere; Allah'a karşı gelmekten sakındıkları, iman ettikleri ve salih amel işledikleri, sonra Allah'a karşı gelmekten sakındıkları ve iman ettikleri, sonra yine Allah'a karşı gelmekten sakındıkları ve iyilik ettikleri takdirde, daha önce tatmış olduklarından dolayı bir günah yoktur. Allah, iyilik edenleri sever.
Mesaj: Kuran Çevirisi
İnanıp erdemli işler yapanlar, emirlere uyarak inanıp erdemli davrandıkları, günahlardan sakınıp inandıkları ve yine sakınıp iyilik yaptıkları sürece yediklerinden ötürü kendilerine bir günah yoktur. ALLAH iyi davrananları sever.
Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
İyman edib de salahlı salahlı işler yapan kimseler bundan böyle sakındıkları ve iymanlarında sebat ile salih salih işlerine devam eyledikleri, sonra takvalarında ve iymanlarında rüsuh buldukları, sonra bu takva ile beraber her yaptığını güzel yapan ihsan mertebesine erdikleri takdirde mukaddema tattıklarında kendilerine bir beis yoktur, Allah muhsinleri sever
Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim
İman edib de güzel güzel amel (ve hareket) lerde bulunanlar — (Bundan sonra haram olan şeylerden de) sakındıkları, iman (larında sebat ile) iyi iyi işlere devam etdikleri, sonra (haram edilen şeylerden daima) sakınıb (haram olduklarına iyice) inandıkları ve yine sakınmakda devam ve ısrar ile güzel işler (i arayıb onlar) la iştigal eyledikleri takdirde — (haram kılınmazdan evvel) tatdıklarında üzerlerine hiç bir suç yokdur. Allah, iyi hareket edenleri sever.
Kur'an Mesajı
İmana ermiş olup doğru ve yararlı işler yapanlar, Allaha karşı sorumluluk bilinci duydukları ve (gerçekten) inanıp doğru ve yararlı işler yaptıkları sürece her istediklerinden serbestçe yararlanabilirler: yeter ki Allaha karşı sorumluluk bilinci duymaya ve iman etmeye devam etsinler ve Allaha karşı sorumluluklarının bilincine daha çok varsınlar ve iyilik yapmakta arzulu ve kararlı davransınlar. Allah iyilik yapanları sever.
Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı
İman edip, doğruyu yapanlara; çekinip, iman eder ve doğruları işlerlerse daha önce tattıklarından dolayı bir günah yoktur. İman ederek korunurlar, sonra yine iyiye yönelerek kendilerini korurlarsa, Allah, iyiye yönelenleri sever.
Kuran-ı Kerim ve Meali
İman edip iyi ve yararlı işler yapanlara, bundan böyle Allah'a karşı gelmekten sakındıkları ve imanlarında sebat ile iyi ve yararlı işlerine devam ettikleri, sonra takvaları ve imanları tam sağlamlaşıp kökleştiği, daha sonra da bu takva ile beraber, başkalarına iyilik eden ve her yaptığını güzel yapan ihsan mertebesine erdikleri takdirde, daha önce yiyip içtiklerinden dolayı kendilerine bir vebal yoktur. Allah da böyle güzel davrananları sever.
Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
İnanıp iyi işler yapanlara -bundan böyle (kötülüklerden) korunup inandıkları ve iyi işler yaptıkları, sonra (yasaklardan) korunup (onların yasaklığına) inandıkları ve yine korunup iyilik ettikleri takdirde- (daha önce) yediklerinden ötürü bir günah yoktur. Allah güzel davrananları sever.
Kur'an-ı Kerim Meali
İman edip hayra ve barışa yönelik işler yapanlara; bundan böyle korunup iman ederek iyi işler yaptıkları, sonra takvaya sarılıp imanda kemale erdikleri, sonra bir mertebe daha korunup güzellikler sergiledikleri takdirde, daha önce tatmış olduklarından ötürü hiçbir günah yoktur. Allah, güzel düşünüp güzel davrananları sever.
Hayat Kitabı Kur’an
İman edip salih amel işleyenler, takva ehli oldukları, iman edip salih amel işlemeye devam ettikleri sürece, önceden tarttıklarından dolayı sorumlu tutulmayacaklardır; yeter ki takvada ve imanda, dahası, takvada ve iyilikte kararlı olsunlar: Zira Allah iyileri sever.
Kerim Kur'an
İman eden ve salihatı yapan[1] kimselere; İman edip salihatı yaptıkları sürece takva[2] sahipleri değilken yiyip içtiklerinden dolayı bir sorumluluk yoktur. Sonra takvalı olup, iman ettikleri, sonra takvalı olup iyilik yaptıkları takdirde, bilin ki Allah, muhsin[3] olanları sever.
Kerim Kur'an
İman eden ve salihatı yapan[1] kimselere; takvalı[2] oldukları, iman edip salihatı yaptıkları sürece, daha önce yiyip içtikleri o şeylerden dolayı bir sorumluluk yoktur. Bundan böyle takvalı olup, iman ettikleri ve yine takvalı olup salihatı yaptıkları ve yine takvalı olup iyilik yaptıkları takdirde, bilin ki Allah, muhsin[3] olanları sever.
Kur'an-ı Kerim Gerçek
İnanmış olarak erdemli edimler yapanların, sorumluluk bilincine erişmedikleri önceki zamanlarda yediklerinden dolayı suç yoktur. İnanmış olarak erdemli edimler yapın. Sonra, sorumluluk bilincine erişin ve inanın. Sonra, sorumluluk bilinci taşıyın ve güzel davranın. Çünkü Allah, güzel davrananları sever.[108]
Süleymaniye Vakfı Meali
İnanıp güvenen ve iyi işler yapanlar, yiyip içtikleri şeyden dolayı sorumlu tutulmazlar[1]. Bu, çekindikleri, inanıp güvendikleri ve iyi işler yaptıkları, yine çekindikleri, inandıkları yine de çekindikleri ve güzel davrandıkları takdirde böyledir. Allah güzel davrananları sever.
Mesaj: Kuran Çevirisi
Gerçeği onaylayıp erdemli işler yapanlar, emirlere uyarak gerçeği onaylayıp erdemli davrandıkları, günahlardan sakınıp onayladıkları ve yine sakınıp iyilik yaptıkları sürece yediklerinden ötürü kendilerine bir günah yoktur. ALLAH iyi davrananları sever.
Kur’an Meal-Tefsir
Takvâlı (duyarlı) olup iman ettikleri ve iyi işler yaptıkları, sonra (yine) takvâlı (duyarlı) olup iman ettikleri, sonra da (bunu devam ettirerek) takvâlı (duyarlı) olup güzel davrandıkları sürece (haram kılınmadan önce) tattıklarından dolayı iman edip iyi işler yapanlara herhangi bir vebal yoktur.[1] Allah güzel davrananları sever.
The Final Testament
Those who believe and lead a righteous life bear no guilt by eating any food, so long as they observe the commandments, believe and lead a righteous life, then maintain their piety and faith, and continue to observe piety and righteousness. GOD loves the righteous.
The Quran: A Monotheist Translation
There is no sin upon those who believe and do good works for what they eat if they are aware and believe and do good works, then they are aware and believe, then they are aware and do good; God loves the good doers.
Quran: A Reformist Translation
There is no sin upon those who acknowledge and promote reforms for what they eat when they are aware, acknowledge, and promote reforms; then they are aware and acknowledge, then they are aware and do good; God loves the good doers.
The Clear Quran
There is no blame on those who believe and do good for what they had consumed before ˹the prohibition˺, as long as they fear Allah, have faith, and do what is good; then they believe and act virtuously, then become fully mindful ˹of Allah˺ and do righteous deeds. For Allah loves the good-doers.
Tafhim commentary
There will be no blame on those who believe and do righteous deeds for whatever they might have partaken (in the past) as long as they refrain from things prohibited, and persist in their belief and do righteous deeds, and continue to refrain from whatever is forbidden and submit to divine commandments, and persevere in doing good, fearing Allah. Allah loves those who do good.
Al- Muntakhab
No guilt incurred on those who have conformed to Islam and cultivated their deeds with piety, relative to the kind of food they might have consumed in the past, provided.
(Umm Muhammad, Mary Kennedy, Amatullah Bantley)
There is not upon those who believe and do righteousness [any] blame concerning what they have eaten [in the past] if they [now] fear Allah and believe and do righteous deeds, and then fear Allah and believe, and then fear Allah and do good; and Allah loves the doers of good.
The Qur'an: A Complete Revelation
Those who heed warning and do righteous deeds do no wrong in what they eat when they are in prudent fear and believe and do righteous deeds. Then be in prudent fear and believe! Then be in prudent fear and do righteous deeds! And God loves the doers of good.