48. Fetih Suresi 11. ayet Elmalılı (sadeleştirilmiş)

Bedevilerden (savaştan) geri bırakılanlar yakında sana: "Bizleri mallarımız ve ailelerimiz oyaladı, onun için bize bağışlama dile!" diyeceklerdir. Kalplerinde olmayan şeyi ağızlarıyla söyleyecekler. De ki: "Eğer Allah sizi bir zarara uğratmayı dilerse veya size bir yarar sağlamayı dilerse Allah'a karşı kim birşey yapabilir? Doğrusu Allah, bütün yaptıklarınızdan haberdardır."
سَيَقُولُ لَكَ الْمُخَلَّفُونَ مِنَ الْاَعْرَابِ شَغَلَتْنَٓا اَمْوَالُنَا وَاَهْلُونَا فَاسْتَغْفِرْ لَنَاۚ يَقُولُونَ بِاَلْسِنَتِهِمْ مَا لَيْسَ ف۪ي قُلُوبِهِمْۜ قُلْ فَمَنْ يَمْلِكُ لَكُمْ مِنَ اللّٰهِ شَيْـٔاً اِنْ اَرَادَ بِكُمْ ضَراًّ اَوْ اَرَادَ بِكُمْ نَفْعاًۜ بَلْ كَانَ اللّٰهُ بِمَا تَعْمَلُونَ خَب۪يراً
Se yekulu lekel muhallefune minel a'rabi şegaletna emvaluna ve ehluna festagfir lena, yekulune bi elsinetihim ma leyse fi kulubihim, kul fe men yemliku lekum minallahi şey'en in erade bikum darren ev erade bikum nef'a, bel kanallahu bi ma ta'melune habira.
Ayetbul | Kuran Mealleri | Quran | Fetih suresi 11. ayet

Ali Bulaç Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
Bedevilerden geride bırakılanlar, sana diyecekler ki: "Bizi mallarımız ve ailelerimiz meşgul etti. Bundan dolayı bizim için mağfiret dile." Onlar, kalplerinde olmayan şeyi dilleriyle söylüyorlar. De ki: "Şimdi Allah, size bir zarar isteyecek ya da bir yarar dileyecek olsa, sizin için Allah'a karşı kim herhangi bir şeyle güç yetirebilir? Hayır, Allah yaptıklarınızı haber alandır."
Ahmed Hulusi Türkçe Kur'an Çözümü
Bedevilerden geri bırakılanlar: "Bizi mallarımız ve çoluk çocuğumuz meşgul etti; bizim için mağfiret dile" diyecekler. . . Onlar gerçekte, öyle düşünmediklerini dillendiriyorlar! De ki: "Sizde bir zarar açığa çıkarmayı irade ederse ya da sizde bir fayda oluşturmayı irade ederse; kim Allah'ın istediğine karşı koyabilir?". . . Hayır, Allah yaptıklarınızdan (yaratanı olarak) haberdardır.
Bayraktar Bayraklı Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali
Bedevilerden savaştan geri kalanlar sana, "Mallarımız ve ailelerimiz bizi alıkoydu. Bizim için af dile" diyecekler. Onlar, kalplerinde olmayanı dilleriyle söylerler. De ki: "Allah size bir zarar vermeyi dilerse, yahut bir fayda murat ederse, onun sizin için dilediğine kim engel olabilir? Doğrusu şu ki, Allah sizin yaptıklarınızdan haberdardır."
Diyanet İşleri Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali
Bedevilerin (savaştan) geri bırakılanları sana, "Bizi mallarımız ve ailelerimiz alıkoydu; Allah'tan bizim için af dile" diyecekler. Onlar kalplerinde olmayanı dilleriyle söylerler. De ki: "Allah, sizin bir zarara uğramanızı dilerse, yahut bir yarar elde etmenizi dilerse, O'na karşı kimin bir şeye gücü yeter? Hayır, Allah, yaptıklarınızdan haberdardır."
Edip Yüksel (Eski Baskı) Mesaj: Kuran Çevirisi
Araplardan geride kalanlar, 'Paralarımız ve çoluk çocuğumuz bizi alıkoydu, bizim için bağışlanma dile,' diyeceklerdir. Onlar gönüllerindekini değil, dilleriyle söylerler. De ki, 'Sizin için bir zarar veya yarar dilerse ALLAH'ın bu dileğine kim engel olabilir?' Oysa ALLAH tüm yaptıklarınızdan haberdardır.
Elmalılı Hamdi Yazır Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Yakında diyecek sana o a'rabilerden geri bırakılanlar ki: "bizleri mallarımız ve ailelerimiz oyaladı, onun için bize istiğfar ediver!" Kalblerinde olmıyan şey'i ağızlariyle söyliyecekler, de ki şimdi hakkınızda Allahdan kim bir şey'e malik olabilir eğer size bir zarar irade buyurur yahud bir menfeat irade buyurursa? Doğrusu Allah ne yapıyorduğunuza habir bulunuyor
Elmalılı (sadeleştirilmiş)
Bedevilerden (savaştan) geri bırakılanlar yakında sana: "Bizleri mallarımız ve ailelerimiz oyaladı, onun için bize bağışlama dile!" diyeceklerdir. Kalplerinde olmayan şeyi ağızlarıyla söyleyecekler. De ki: "Eğer Allah sizi bir zarara uğratmayı dilerse veya size bir yarar sağlamayı dilerse Allah'a karşı kim birşey yapabilir? Doğrusu Allah, bütün yaptıklarınızdan haberdardır."
Gültekin Onan
Bedevilerden geride bırakılanlar sana diyecekler ki: "Bizi mallarımız ve ehlimiz (ailelerimiz) meşgul etti. Bundan dolayı bizim için mağfiret dile." Onlar, kalplerinde olmayan şeyi dilleriyle söylüyorlar. De ki: "Şimdi Tanrı, size bir zarar isteyecek ya da bir yarar dileyecek olsa, sizin için Tanrı'ya karşı kim herhangi bir şeyle güç yetirebilir? Hayır, Tanrı yaptıklarınızı haber alandır."
Hasan Basri Çantay Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim
Bedevilerden geri bırakılanlar yakında sana "Mallarımız ve ailelerimiz bizi alıkoydu. Onun için bizim yarlığanmamızı isteyiver" diyecekler. Onlar kalblerinde olmayan şey'i dilleriyle söylerler. Sen de ki: "Allah size bir zarar diler, yahud size bir faide dilerse Allah (ın meşiyyetinden ve kazaasından) her hangi bir şeyle sizi kim men'edebilir? Hayır, Allah yapmakda olduğunuz her şeyden hakkıyle haberdardır".
İbni Kesir
Bedevilerden geri bırakılanlar sana diyeceklerdir ki: Mallarımız ve ailelerimiz bizi alıkoydu. Allah'tan bizim bağışlanmamızı dile. Kalblerinde olmayanı dilleriyle söylüyorlar. De ki: Allah, size bir zarar gelmesini dilerse veya bir fayda elde etmenizi isterse; O'na karşı kim engel olabilir? Hayır, Allah yaptıklarınızdan haberdar olandır.
Muhammed Esed Kur'an Mesajı
Geride kalan bedeviler sana: "Mallarımız ve ailelerimiz(e bakma mecburiyeti) bizi (gelmekten) alıkoydu; öyleyse (ey Muhammed,) Allah'tan bizim için mağfiret dile!" diyecekler. (Böylece) onlar kalplerinde olmayan bir şeyi dile getiriyorlar. De ki: "Allah size bir zarar vermek veya yarar sağlamak isterse, kim Allah'ın istediği bir şeyi geri çevirebilir? Hayır, (kimse çeviremez) ama Allah yaptıklarınızdan tamamiyle haberdardır!
Şaban Piriş Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı
Geride kalan bedeviler, sana: -Bizi mallarımız ve ailelerimiz meşgul etti. Bizim için bağışlanma dile diyeceklerdir. Kalblerinde olmayanı dilleri ile söylüyorlar. De ki: Eğer Allah, size bir zarar veya fayda vermek isterse kim sizin için bir şeye sahip olabilir? Oysa hayır, Allah yapmakta olduklarınızdan haberdardır.
Suat Yıldırım Kuran-ı Kerim ve Meali
(Hudeybiye seferine katılmayıp) kaçak durumda geri kalan bedeviler sana gelip: "Bizi mallarımız ve ailelerimiz oyaladı da ondan katılamadık. Ne olur bizim için Allah'tan af dile!" derler. Onlar aslında, dilleriyle, kalplerinde olmayan şeyler söylerler. De ki: Şimdi hakkınızda Allah bir zarar veya fayda vermek isterse, kim O'na karşı koyup engelleyebilir? Hayır! İş sizin iddia ettiğiniz gibi değil. Allah her şeyden haberdar olduğu gibi sizin gazaya katılamayışınızın gerçek sebebinden de haberdardır.
Süleyman Ateş Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Göçebe Araplardan geri bırakılanlar, sana diyecekler ki: "Mallarımız ve çocuklarımız bizi, (seninle beraber gelmekten) alıkoydu. Bizim için mağfiret dile." Onlar, dilleriyle kalblerinde olmayan bir şeyi söylüyorlar. De ki: "Allah size bir zarar vermek istemiş, yahut size bir yarar vermek istemiş olsa Allah'ın, sizin için dilediğine kim engel olabilir? Hayır, Allah yaptıklarınızı haber almaktadır."
Yaşar Nuri Öztürk Kur'an-ı Kerim Meali
Bedevilerden, geri bırakılmış olanlar sana şöyle diyecekler: "Bizleri, mallarımız ve ailelerimiz oyaladı. O halde bizim için Allah'tan af dile." Onlar, kalplerinde olmayan şeyi dilleriyle söylüyorlar. De ki: "Allah size bir zarar dilerse, yahut bir yarar murat ederse, O'nun sizin için dilediğine kim engel olabilir?" Doğrusu şu ki, Allah, sizin yaptıklarınızdan haberdardır.
Mustafa İslamoğlu Hayat Kitabı Kur’an
Geride kalan bedeviler, "Mallarımız ve çocuklarımız bizi (sana katılmaktan) alıkoydu; artık Allah'tan bizim için af dile!" diyecekler. Onlar kalplerinde olmayan şeyi dile getiriyorlar. De ki: "Peki, şayet Allah size bir zarar vermeyi veya bir yarar sağlamayı dilemiş olsa, O'nun sizin için takdir ettiği şeye kim engel olabilir? Elbette hiç kimse! Ki zaten Allah yaptıklarınızdan ayrıntısıyla haberdardır.
Erhan Aktaş Kerim Kur'an
Bedevi Araplardan[1] geri kalanlar[2], sana: "Mallarımız ve ailemiz bizim seninle gelmemize engel oldu. Haydi, Allah'tan bağışlanmamızı dile." diyecekler. Onlar, kalplerinde olmayanı dilleri ile söylüyorlar. De ki: "Eğer Allah, size bir zarar veya yarar dilerse, buna kim engel olabilir?" Bilakis, Allah, yaptıklarınızdan haberdardır.[3]
Erhan Aktaş (Eski Baskı) Kerim Kur'an
Araplardan[1] geri bırakılanlar[2], sana: "Mallarımız ve ailemiz bizim seninle gelmemize engel oldu. Haydi, Allah'tan bağışlanmamızı dile." diyecekler. Onlar, kalplerinde olmayanı dilleri ile söylüyorlar. De ki: "Eğer Allah, size bir zarar veya yarar dilerse, buna kim engel olabilir?" Bilakis, Allah, yaptıklarınızdan haberdardır.[3]
Ali Rıza Safa Kur'an-ı Kerim Gerçek
Geride kalan Araplar, şöyle diyecekler: "Mallarımız ve ailelerimiz bizi alıkoydu; bizim için, Allah'tan bağışlanma dile!" Yüreklerinde olmayan bir şeyi dilleriyle söylüyorlar. De ki: "Allah, sizi bir yitime uğratmayı veya yarar sağlamayı dilerse, sizin için dilediği bir şeye, kim engel olabilir?" Hayır! Allah, yaptıklarınızdan Haberlidir.
Süleymaniye Vakfı Süleymaniye Vakfı Meali
Çöl araplarından[1] geride bırakılanlar sana şöyle diyeceklerdir: "Mallarımız ve ailemiz bütün vaktimizi aldı; bizim için Allah'tan bağışlanma dileğinde bulun." İçlerinde olmayanı dilleriyle söylüyorlar. De ki: "Allah size kötülük yapmayı istese ya da onun isteği size iyilik yapmak olsa kim bunun önüne geçebilir?" Hayır; Allah yaptığınız her şeyin içyüzünü bilir.
Edip Yüksel Mesaj: Kuran Çevirisi
Araplardan geride kalanlar, "Paralarımız ve çoluk çocuğumuz bizi alıkoydu, bizim için bağışlanma dile" diyeceklerdir. Onlar gönüllerinde olmayanı, dilleriyle söylerler. De ki: "Sizin için bir zarar veya yarar dilerse ALLAH'ın bu dileğine kim engel olabilir?" Oysa ALLAH tüm yaptıklarınızdan haberdardır.
Mehmet Okuyan Kur’an Meal-Tefsir
Göçebelerden geride kalmış olanlar sana şöyle diyecekler: "Mallarımız ve ailelerimiz bizi meşgul etti. Bizim için bağışlanma dile!" Onlar, kalplerinde olmayanı dilleriyle söylerler.[1] De ki: "(Allah) size bir zarar (vermeyi) dilerse veya bir yarar elde etmenizi isterse sizin için Allah'a karşı kimin bir şeye gücü yetebilir ki!" Gerçek şu ki Allah yaptıklarınızdan haberdardır.
Əlixan Musayev
Geri qalan bədəvilər sənə: “Var-dövlətimiz və ailələrimiz bizi (döyüşə getməkdən) yayındırdı. (Allahdan) bizim üçün bağışlanma dilə!”– deyəcəklər. Onlar qəlbində olmayanları dilləri ilə deyirlər. De: “Əgər Allah sizə bir zərər yetirmək və ya bir xeyir vermək istəsə, Onun (edəcəyi işin) qarşısını kim ala bilər?” Xeyr, Allah sizin nə etdiyinizdən xəbərdardır.
Bünyadov-Məmmədəliyev
(Hüdeybiyyə səfərindən) geri qalan bədəvi ərəblər sənə deyəcəklər: “Mal-dövlətimiz və ailələrimiz başımızı qatdı (səninlə yola çıxa bilmədik). (Allahdan) bizim bağışlanmağımızı dilə!” Onlar ürəklərində olmayanı dilləri ilə deyirlər. (Onlara) de: “Əgər Allah sizə bir zərər, yaxud bir xeyir vermək istəsə, bu işdə Allaha bir şeylə kim mane ola bilər?!” Bəli, Allah sizin nə etdiyinizdən xəbərdardır!
Ələddin Sultanov
Bədəvi ərəblərdən geridə qalanlar sənə: “Mallarımız və ailələrimiz bizi (döyüş üçün səfərə çıxmaqdan) yayındırdı. Ona görə də Allahdan bizim bağışlanmağımızı dilə!” - deyəcəklər. Onlar dilləri ilə qəlblərində olmayanı deyirlər. De: “Əgər Allah sizə bir zərər, yaxud xeyir vermək istəsə, kim Ona qarşı çıxa bilər?! Xeyr! Allah sizin etdiklərinizdən xəbərdardır.
Rashad Khalifa The Final Testament
The sedentary Arabs who stay behind will say, "We have been preoccupied with our money and our families, so ask forgiveness for us!" They utter with their tongues what is not in their hearts. Say, "Who can protect you from GOD, if He willed any adversity for you, or if He willed any blessing for you?" GOD is fully Cognizant of everything you do.
The Monotheist Group The Quran: A Monotheist Translation
The Nomads who lagged behind will say to you: "We were preoccupied with our money and our family, so ask forgiveness for us." They say with their tongues what is not in their hearts. Say: "Who then would possess any power for you against God if He wanted harm to afflict you or if He wanted benefit for you?" No, God is fully Aware of everything you do.
Edip-Layth Quran: A Reformist Translation
The Arabs who lagged behind will say to you: "We were preoccupied with our money and our family, so ask forgiveness for us." They say with their tongues what is not in their hearts. Say, "Who then would possess any power for you against God if He wanted harm to afflict you or if He wanted benefit for you?" No, God is fully Aware of everything you do.
Mustafa Khattab The Clear Quran
The nomadic Arabs, who stayed behind, will say to you ˹O Prophet˺, "We were preoccupied with our wealth and families, so ask for forgiveness for us." They say with their tongues what is not in their hearts. Say, “Who then can stand between you and Allah in any way, if He intends harm or benefit for you? In fact, Allah is All-Aware of what you do.
Al-Hilali & Khan
Those of the bedouins who lagged behind will say to you: "Our possessions and our families occupied us, so ask forgiveness for us." They say with their tongues what is not in their hearts. Say: "Who then has any power at all (to intervene) on your behalf with Allâh, if He intends you hurt or intends you benefit? Nay, but Allâh is Ever All-Aware of what you do.
Abdullah Yusuf Ali
The desert Arabs who lagged behind will say to thee: "We were engaged in (looking after) our flocks and herds, and our families: do thou then ask forgiveness for us." They say with their tongues what is not in their hearts. Say: "Who then has any power at all (to intervene) on your behalf with Allah, if His Will is to give you some loss or to give you some profit? But Allah is well acquainted with all that ye do.
Marmaduke Pickthall
Those of the wandering Arabs who were left behind will tell thee: Our possessions and our households occupied us, so ask forgiveness for us! They speak with their tongues that which is not in their hearts. Say: Who can avail you aught against Allah, if He intend you hurt or intend you profit? Nay, but Allah is ever Aware of what ye do.
Abul A'la Maududi Tafhim commentary
(O Prophet), the bedouins who were left behind say to you:[1] "We were occupied with our goods and families. So ask forgiveness for us." They say with their tongues what is not in their hearts.[2] Say to them: “Who can be of any avail to you against Allah if He should intend to cause you any harm or confer upon you any benefit?” Allah is well aware of all that you do.[3]
Taqi Usmani
Those of the Bedouins who remained behind will say to you, "Our possessions and our families kept us busy, (hence we could not accompany you in your journey to Hudaibiyah). So, pray to Allah for our forgiveness." They say with their tongues what is not in their hearts.Say, “Then, who has power to help you in any thing against Allah, if He intends to do you harm, or intends to do you good? Rather, Allah is fully aware of what you do.
Abdul Haleem
The desert Arabs who stayed behind will say to you, ‘We were busy with our property and our families: ask forgiveness for us,’ but they say with their tongues what is not in their hearts. Say, ‘Whether it is God’s will to do you harm or good, who can intervene for you?’ No! God is fully aware of everything you [people] do.
Mohamed Ahmed - Samira
The Arabs of the desert who had stayed behind will now say to you: "We were occupied with our flocks and herds and families, so ask forgiveness for us. They say with their tongues what is not in their hearts. Tell them: "Who can prevail with God for you if He wish you harm or benefit? Surely God is well aware of what you do.
Muhammad Asad
Those of the bedouin who stayed behind will say unto thee: "[The need to take care of] our chat­tels and our families kept us busy: do then, [O Prophet,] ask God to forgive us!" [Thus,] they will utter with their tongues something that is not in their hearts. Say: “Who, then, has it in his power to avert from you aught that God may have willed, whether it be His will to harm you or to confer a benefit on you? Nay, but God is fully aware of what you do!
Abdel Khalek Himmat Al- Muntakhab
Mark well. O Muhammad what the stay-at-home desert Arabs will say to you: " We were unable to be part of your expedition and join battle (if there is any) on account of our constant attention to our commercial transactions and to our families, and we seek your help in invoking Allah': forgiveness on our behalf". They speak with their tongues in their cheeks and what they utter and what their hearts forge do not together accord. Say) to them: " who is he who has power to restrain Allah from a contemplated action and prevent the coming-on of a calamity or of prosperity? But indeed Allah has been well acquainted with what you were doing".
Progressive Muslims
The Nomads who lagged behind will say to you: "We were preoccupied with our money and our family, so ask forgiveness for us. " They say with their tongues what is not in their hearts. Say: "Who then would possess any power for you against God if He wanted harm to afflict you or if He wanted benefit for you" No, God is fully Aware of everything you do.
Shabbir Ahmed
The Bedouins, who were left behind, will tell you, "Our properties and families kept us occupied, so ask forgiveness for us!" They will utter with their tongues what is not in their hearts. Say, "Who can avert from you Allah's Law of Requital, whether it is harm or benefit to you?" Nay, but Allah is Aware of all that you do.
Syed Vickar Ahamed
The desert Arabs (the Bedouins) who fell behind (to avoid fighting) will say to you: "We were engaged in (looking after) our flocks and herds, and our families: Do you then ask forgiveness for us. " They say with their tongues what is not in their hearts. Say (to them): "Who then has any power at all (to intervene) on your behalf with Allah, if His Will is to give you some loss or to give you some profit? No! Allah is always All Aware (Khabir) with all that you do.
Sahih International (Umm Muhammad, Mary Kennedy, Amatullah Bantley)
Those who remained behind of the bedouins will say to you, "Our properties and our families occupied us, so ask forgiveness for us. " They say with their tongues what is not within their hearts. Say, "Then who could prevent Allah at all if He intended for you harm or intended for you benefit? Rather, ever is Allah, with what you do, Acquainted.
Ali Quli Qarai
The Bedouins who were left behind will tell you, ‘Our possessions and our families kept us occupied. So plead [to Allah] for our forgiveness!’ They say with their tongues what is not in their hearts. Say, ‘Who can be of any avail to you against Allah, should He desire to cause you harm or desire to bring you benefit? Rather Allah is well aware of what you do.’
Bijan Moeinian
Those Arabs [in south of Medina], who did not join you, will ask you to pray for their forgiveness on the basis of lame excuses. They [do not feel any remorse in their failure to accompany you and] are not sincere. Say: "God is fully aware of your actions….
George Sale
The Arabs of the desert who were left behind will say unto thee, our substance and our families employed us, so that we went not forth with thee to war; wherefore ask pardon for us. They speak that with their tongues, which is not in their hearts. Answer, who shall be able to obtain for you any thing from God to the contrary, if he is pleased to afflict you, or is pleased to be gracious unto you? Yea verily, God is well acquainted with that which ye do.
Mahmoud Ghali
The Arabs of the desert who were left behind will soon say to you, "Our riches and our families occupied us; so ask forgiveness for us!" They say with their tongues what is not in their hearts. Say, "Then who can possess for you anything from Allah, in case He wills harm for you, or He wills profit for you? No indeed, (but) Allah has been Ever-Cognizant of whatever you do.
Amatul Rahman Omar
Those of the desert Arabs (who contrived to be) left behind will say to you (by way of apology), `We were occupied in looking after our belongings and families, so ask for protection for us (from God). ' They say with their tongues that which is not in their hearts. Say, `Who has any power to help you against (the decree of) Allâh if He intends to do you some harm? Or (who can avert His grace) if He intends to do you some good. Indeed, Allâh is Well Aware of all that you do (and He will treat you accordingly).
E. Henry Palmer
The desert Arabs who were left behind shall say, 'Our wealth and our people occupied us; ask pardon then for us!' - they speak with their tongues what is not in their hearts! Say, 'Who can control for you aught from God, if He wish you harm or wish you advantage?' Nay, God of what ye do is well aware!
Hamid S. Aziz
Those of the dwellers of the desert who were left behind will say to you, "Our property and our families kept us busy, so ask forgiveness for us. " They say with their tongues what is not in their heart. Say, "Then who can control anything for you from Allah if He intends to do you harm or if He intends to do you good. Nay, Allah is Aware of what you do:
Arthur John Arberry
The Bedouins who were left behind will say to thee, 'We were occupied by our possessions and our families; so ask forgiveness for us!' They say with their tongues what is not in their hearts. Say: 'Who can avail you aught against God, if He desires hurt for you, or desires profit for you? Nay, but God is ever aware of the things you do.
Aisha Bewley
Those Arabs who remained behind will say to you, ‘Our wealth and families kept us occupied, so ask forgiveness for us. ’ They say with their tongues what is not in their hearts. Say: ‘Who can control Allah for you in any way whether He wants harm for you or wants benefit for you?’ Allah is aware of what you do.
Sam Gerrans The Qur'an: A Complete Revelation
Those who were left behind of the desert Arabs will say to thee: “Our possessions and our families engaged us, so ask thou forgiveness for us.” They say with their tongues what is not in their hearts. Say thou: “Who has power for you against God in anything if He intends for you harm or intends for you benefit?” The truth is, God is aware of what you do.
Эльмир Кулиев
Бедуины, оставшиеся позади, скажут тебе: "Наше имущество и наши семьи отвлекли нас (или помешали нам). Попроси же для нас прощения". Они произносят своими языками то, чего нет в их сердцах. Скажи: "Кто властен помочь вам чем-нибудь перед Аллахом, если Он захочет навредить вам или захочет принести вам пользу?" О нет! Аллах ведает о том, что вы совершаете.