44. Duhan Suresi 29. ayet Ali Bulaç Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı

Onlar için ne gök, ne yer ağlamadı ve onlar(ın azabı) ertelenmedi.
فَمَا بَكَتْ عَلَيْهِمُ السَّمَٓاءُ وَالْاَرْضُ وَمَا كَانُوا مُنْظَر۪ينَ۟
Fe ma beket aleyhimus semau vel ardu ve ma kanu munzarin.
Ayetbul | Kuran Mealleri | Quran | Duhan suresi 29. ayet

Ali Bulaç Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
Onlar için ne gök, ne yer ağlamadı ve onlar(ın azabı) ertelenmedi.
Ahmed Hulusi Türkçe Kur'an Çözümü
Onlara (bedensellikte boğulanlara) sema ve arz ağlamadı ve onlar nazar edilenlerden olmadılar.
Bayraktar Bayraklı Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali
Gök ve yer onların ardından ağlamadı; onlara mühlet de verilmedi.
Diyanet İşleri Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali
Gök ve yer onların ardından ağlamadı; onlara mühlet de verilmedi.
Edip Yüksel (Eski Baskı) Mesaj: Kuran Çevirisi
Ne gök ve ne de yer onlara ağladı; ertelenmediler de.
Elmalılı Hamdi Yazır Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Binnetice ne Gök ağladı üzerlerine ne Yer ne de imhal olundular
Elmalılı (sadeleştirilmiş)
Sonuçta ne gök ağladı üzerlerine, ne yer; ne de kendilerine bir mühlet verildi.
Gültekin Onan
Onlar için ne gök, ne yer ağlamadı ve onlar(ın azabı) ertelenmedi.
Hasan Basri Çantay Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim
Ne gök, ne yer onların üstüne ağlamadı. Onlara (aman ve) mühlet verilmedi.
İbni Kesir
Gök ve yer onların helakine ağlamadı. Ve onlar, mühlet verilenler de olmadı.
Muhammed Esed Kur'an Mesajı
onlara ne gök ne de yer ağladı ve ne de bir mühlet verildi.
Şaban Piriş Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı
Onlara ne gök ağladı, ne de yer! Hiç bekletilmediler.
Suat Yıldırım Kuran-ı Kerim ve Meali
(28-29) İşte böyle oldu! Sonra bütün bunları, başka bir topluma miras bıraktık. Merhamete layık olma haklarını kaybettiklerinden, perişan hallerine gök de ağlamadı, yer de ağlamadı. Artık onlara yeni bir mühlet de verilmedi.
Süleyman Ateş Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Onlara gök ve yer ağlamadı. Ve kendilerine fırsat da verilmedi.
Yaşar Nuri Öztürk Kur'an-ı Kerim Meali
Gök de ağlamadı onlar için yer de. Yüzlerine bakılmadı bile!
Mustafa İslamoğlu Hayat Kitabı Kur’an
Ne gök ağladı onlara, ne de yer; ve ne de cezaları ertelendi.
Erhan Aktaş Kerim Kur'an
Onlara ne gök ağladı ne de yer. Ve onlara fırsat da verilmedi.
Erhan Aktaş (Eski Baskı) Kerim Kur'an
Onlara ne gök ağladı ne de yer. Ve onlara fırsat da verilmedi.
Ali Rıza Safa Kur'an-ı Kerim Gerçek
Onlar için, gök ve yeryüzü ağlamadı; süre de verilmedi.
Süleymaniye Vakfı Süleymaniye Vakfı Meali
Firavun'a ve ordusuna ne gök ağladı, ne de yer. Onlara yeni bir fırsat da verilmedi.
Edip Yüksel Mesaj: Kuran Çevirisi
Ne gök ve ne de yer onlara ağladı; ertelenmediler de.
Mehmet Okuyan Kur’an Meal-Tefsir
Gök ve yer onların ardından ağlamamıştı;[1] kendilerine zaman da tanınmamıştı.
Əlixan Musayev
Nə göy, nə də yer onlardan ötrü ağlamadı. Onlara möhlət də verilmədi.
Bünyadov-Məmmədəliyev
Onlardan ötrü nə göy, nə də yer ağladı. Onlara (tövbə etməyə) imkan da verilmədi! (Əksinə, elə bu dünyada cəzalarına çatdılar; axirət əzabı isə daha şiddətli olacaqdır. Budur küfrün nəticəsi!)
Ələddin Sultanov
Göy və yer onların arxasınca ağlamadı. Onlara möhlət də verilmədi.
Rashad Khalifa The Final Testament
Neither the heaven, nor the earth wept over them, and they were not respited.
The Monotheist Group The Quran: A Monotheist Translation
Neither the heaven, nor the earth wept over them, and they were not respited.
Edip-Layth Quran: A Reformist Translation
Neither the heaven, nor the earth wept over them, and they were not reprieved.
Mustafa Khattab The Clear Quran
Neither heaven nor earth wept over them, nor was their fate delayed.
Al-Hilali & Khan
And the heavens and the earth wept not for them,[1] nor were they given a respite.
Abdullah Yusuf Ali
And neither heaven nor earth shed a tear over them: nor were they given a respite (again).
Marmaduke Pickthall
And the heaven and the earth wept not for them, nor were they reprieved.
Abul A'la Maududi Tafhim commentary
Then neither the sky shed tears over them nor the earth.[1] They were granted no respite.
Taqi Usmani
So, neither the sky and earth wept over them, nor were they given a respite.
Abdul Haleem
Neither heavens nor earth shed a tear for them, nor were they given any time.
Mohamed Ahmed - Samira
Neither did the heavens weep for them, nor the earth, nor were they granted respite.
Muhammad Asad
and neither sky nor earth shed tears over them, nor were they allowed a respite.
Abdel Khalek Himmat Al- Muntakhab
And neither the heaven nor the earth shed tears over them; they were not going to weep at what they were glad for; nor was the wicked's just punishment meant to be put in respite.
Progressive Muslims
Neither the heaven, nor the Earth wept over them, and they were not respited.
Shabbir Ahmed
And neither the sky nor the earth wept over them, nor were they reprieved again.
Syed Vickar Ahamed
And neither heaven nor earth shed a tear for them: And they were not given any relief (again).
Sahih International (Umm Muhammad, Mary Kennedy, Amatullah Bantley)
And the heaven and earth wept not for them, nor were they reprieved.
Ali Quli Qarai
So neither the sky wept for them, nor the earth; nor were they granted any respite.
Bijan Moeinian
None cared about their death and they were not given any more opportunity.
George Sale
Neither heaven nor earth wept for them; neither were they respited any longer.
Mahmoud Ghali
So, in no way did the heaven and the earth weep for them, and in no way were they respited.
Amatul Rahman Omar
And neither (the residents of) the heaven nor (those of) the earth mourned over them, nor were they reprieved.
E. Henry Palmer
And the heaven wept not for them, nor the earth, nor were they respited.
Hamid S. Aziz
So the heaven and the earth did not weep for them, nor were they respited.
Arthur John Arberry
Neither heaven nor earth wept for them, nor were they respited;
Aisha Bewley
Neither heaven nor earth shed any tears for them and they were granted no reprieve.
Sam Gerrans The Qur'an: A Complete Revelation
And the heaven and the earth wept not for them, nor were they granted respite,
Эльмир Кулиев
Ни небо, ни земля не оплакивали их, и им не была предоставлена отсрочка.