44.
Duhan Suresi
24. ayet
Ali Bulaç
Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
"Denizi durgun ve açık bırak. Çünkü suda boğulacak bir ordudur."
وَاتْرُكِ الْبَحْرَ رَهْواًۜ اِنَّهُمْ جُنْدٌ مُغْرَقُونَ
Vetrukil bahre rehva, innehum cundun mugrekun.
Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali
"Denizi sükunetle geç/terk et;çünkü onlar boğulacak bir ordudur."
Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim
"Denizi (sen ve ashaabın selametle geçdikden sonra) durgun ve açık bırak. Çünkü onlar boğul (mıya mahkum ol) muş bir ordudur".
Kur'an Mesajı
ve denizi (seninle Firavun'un adamları arasında) öyle, olduğu gibi bırak, zaten onlar boğulmaya mahkum bir topluluktur!" dedi.
Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı
Denizi durgun olarak terket, şüphesiz onlar, suda boğulacak bir ordudur.
Kuran-ı Kerim ve Meali
(23-24) Yüce Allah buyurdu: "Mümin kullarımla geceleyin çıkıp git. Muhakkak ki sizi takip edeceklerdir. Denizi yarıp maiyetini geçirdikten sonra, onu olduğu gibi açık bırak. Çünkü onlar boğulacak bir ordudur."
Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
"Denizi (yarıp toplumunu geçirdikten sonra olduğu gibi) açık bırak. Çünkü onlar boğulacak bir ordudur."
Hayat Kitabı Kur’an
Ziyanı yok, sen denizi rahat bir biçimde terk et! Onlar hakkındaki karar kesin: o ordu mutlaka boğulacak!"
Tafhim commentary
And leave the sea behind you as calm as ever. Surely they are an army that is doomed to be drowned."[1]
Al- Muntakhab
And after you have stricken the sea with your staff and made a footpath for your people across, calm yourself and let the sea return to its settled calm. They are a multitude of men destined to drown".
(Umm Muhammad, Mary Kennedy, Amatullah Bantley)
And leave the sea in stillness. Indeed, they are an army to be drowned."