43. Zuhruf Suresi 54. ayet Ali Bulaç Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı

Böylelikle kendi kavmini küçümsedi, onlar da ona boyun eğdiler. Gerçekten onlar, fasık olan bir kavimdi.
فَاسْتَخَفَّ قَوْمَهُ فَاَطَاعُوهُۜ اِنَّهُمْ كَانُوا قَوْماً فَاسِق۪ينَ
Festehaffe kavmehu fe atauh, innehum kanu kavmen fasikin.
Ayetbul | Kuran Mealleri | Quran | Zuhruf suresi 54. ayet

Ali Bulaç Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
Böylelikle kendi kavmini küçümsedi, onlar da ona boyun eğdiler. Gerçekten onlar, fasık olan bir kavimdi.
Ahmed Hulusi Türkçe Kur'an Çözümü
(Firavun) halkını aşağıladı. . . Onlar da ona itaat ettiler. . . Muhakkak ki onlar inancı bozulmuş bir toplumdu!
Bayraktar Bayraklı Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali
Firavun kavmini aldattı; onlar da kendisine boyun eğdiler. Onlar yoldan çıkmış bir kavim idiler.
Diyanet İşleri Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali
Firavun, kavmini küçük düşürdü (ezdi). Onlar da kendisine itaat ettiler. Çünkü onlar yoldan çıkmış bir toplumdu.
Edip Yüksel (Eski Baskı) Mesaj: Kuran Çevirisi
Böylece halkını yanılttı ve onlar da ona uydular. Onlar bayağı insanlardı.
Elmalılı Hamdi Yazır Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Bu suretle kavmını istihfaf etti onlar da ona itaat eylediler çünkü dinden çıkmış fasık bir kavm idiler
Elmalılı (sadeleştirilmiş)
Bu şekilde (Firavun) kavmini küçümsedi, onlar da ona itaat ettiler, çünkü dinden çıkmış günahkar bir kavim idiler.
Gültekin Onan
Böylelikle kendi kavmini küçümsedi, onlar da ona boyun eğdiler. Gerçekten onlar fasıklar kavmiydi.
Hasan Basri Çantay Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim
Bu suretle kavmini küçümsedi. Onlar da kendisine itaat etdiler. Hakıykat onlar faasıklar güruhu idi.
İbni Kesir
Firavun, kavmini küçümsedi, ama onlar yine de kendisine itaat ettiler. Çünkü onlar, fasık olan bir kavim idi.
Muhammed Esed Kur'an Mesajı
Firavun, böylece halkını ahmaklaştırdı ve onlar da sonunda boyun eğdiler, çünkü onlar aldatılmış, ayartılmış bir halktı!
Şaban Piriş Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı
Firavun, halkını küçümsemiş, onlar da ona boyun eğmişlerdi. Gerçekten onlar yoldan çıkmış bir toplum idi.
Suat Yıldırım Kuran-ı Kerim ve Meali
O halkını küçümsedi, onlar da ona itaat ettiler. Doğrusu onlar yoldan iyice çıkmış bir toplum idi.
Süleyman Ateş Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Kavmini küçümsedi, onlar da ona boyun eğdiler. Çünkü onlar yoldan çıkmış bir kavim idiler.
Yaşar Nuri Öztürk Kur'an-ı Kerim Meali
İşte toplumunu böyle küçümsedi, onlar da ona itaat ettiler. Çünkü onlar yoldan sapmış bir toplum idiler.
Mustafa İslamoğlu Hayat Kitabı Kur’an
İşte böylece Firavun kavmini tahrik etti; onlar da bu tahrike kapıldılar: Zaten onlar öteden beri yoldan çıkmış bir kavimdiler.
Erhan Aktaş Kerim Kur'an
Firavun halkını etkisi altına aldı. Bunun üzerine halkı ona itaat etti. Onlar fasık[1] bir toplum oldular.
Erhan Aktaş (Eski Baskı) Kerim Kur'an
Firavun halkını etkisi altına aldı. Bunun üzerine halkı ona itaat etti. Onlar fasık[1] bir toplum oldular.
Ali Rıza Safa Kur'an-ı Kerim Gerçek
Böylece, toplumunu şapşal yerine koydu; bu yüzden, ona boyun eğdiler. Aslında, onlar, yoldan çıkmış bir toplumdu.
Süleymaniye Vakfı Süleymaniye Vakfı Meali
Firavun, halkını aptal yerine koydu ama yine de ona boyun eğdiler. Çünkü onlar yoldan çıkmış bir halktı.
Edip Yüksel Mesaj: Kuran Çevirisi
Böylece halkını yanılttı ve onlar da ona uydular. Onlar bayağı insanlardı.
Mehmet Okuyan Kur’an Meal-Tefsir
(Firavun) kavmini küçümsemiş, onlar da kendisine boyun eğmişti. Şüphesiz ki onlar, yoldan çıkmış bir toplumdu.
Əlixan Musayev
(Firon) öz xalqını aldatdı, onlar da ona itaət etdilər. Həqiqətən, onlar fasiq adamlar idilər.
Bünyadov-Məmmədəliyev
Beləliklə, (Firon) öz qövmünü yelbeyin (yüngül) yerinə qoydu, onlar da ona itaət etdilər (anlamadılar ki, padşahlıq allahlığa dəlalət etməz və yoxsulluq da peyğəmbərliyə mane ola bilməz). Həqiqətən, onlar (Allahın itaətindən çıxmış) fasiq bir qövm idilər!
Ələddin Sultanov
Beləcə, Firon öz qövmünü xor görüb aldatdı, onlar da ona itaət etdilər. Həqiqətən, onlar fasiq idilər.
Rashad Khalifa The Final Testament
He thus fooled his people, and they obeyed him; they were wicked people.
The Monotheist Group The Quran: A Monotheist Translation
He thus convinced his people, and they obeyed him; they were a wicked people.
Edip-Layth Quran: A Reformist Translation
He thus convinced his people, and they obeyed him; they were a wicked people.
Mustafa Khattab The Clear Quran
And so he fooled his people, and they obeyed him. They were truly a rebellious people.
Al-Hilali & Khan
Thus he [Fir‘aun (Pharaoh)] befooled (and misled) his people, and they obeyed him. Verily, they were ever a people who were Fâsiqûn (rebellious, disobedient to Allâh).
Abdullah Yusuf Ali
Thus did he make fools of his people, and they obeyed him: truly were they a people rebellious (against Allah).
Marmaduke Pickthall
Thus he persuaded his people to make light (of Moses), and they obeyed him. Lo! they were a wanton folk.
Abul A'la Maududi Tafhim commentary
He incited his people to levity and they obeyed him. Surely they were an iniquitous people.[1]
Taqi Usmani
Thus he made fool of his people, and they obeyed him. Surely they were a sinful people.
Abdul Haleem
In this way he moved his people to accept and they obeyed him- they were perverse people.
Mohamed Ahmed - Samira
Thus he made light (of the matter) to his people, and they obeyed him. They were certainly wicked.
Muhammad Asad
Thus he incited his people to levity, and they obeyed him: for, behold, they were people depraved!
Abdel Khalek Himmat Al- Muntakhab
Thus did –Pharaoh- befool his people who soon obeyed him. They were a mischievous people disposed to practice evil.
Progressive Muslims
He thus convinced his people, and they obeyed him; they were a wicked people.
Shabbir Ahmed
Thus did he stupefy his people and they obeyed him. Verily, they were a nation who readily drifted away from the Truth.
Syed Vickar Ahamed
Thus he made fools of his people, and they obeyed him: Truly, they were a people who turned rebellious (against Allah).
Sahih International (Umm Muhammad, Mary Kennedy, Amatullah Bantley)
So he bluffed his people, and they obeyed him. Indeed, they were [themselves] a people defiantly disobedient [of Allah ].
Ali Quli Qarai
So he misled his people and they obeyed him. Indeed they were a transgressing lot.
Bijan Moeinian
Pharaoh degraded his people and they accepted it as they were not noble people.
George Sale
And Pharaoh persuaded his people to light behaviour; and they obeyed him: For they were a wicked people.
Mahmoud Ghali
Then he induced levity (i. e., missed his people) on his people, so they obeyed him; surely they were an immoral people.
Amatul Rahman Omar
Thus did he (- Pharaoh) instigate his people (against Moses and demanded prompt obedience from them); and they obeyed him. They were indeed a wicked people.
E. Henry Palmer
And he taught his people levity; and they obeyed him: verily, they were an abominable people.
Hamid S. Aziz
So he incited his people to levity and they obeyed him: surely they were a transgressing people.
Arthur John Arberry
So he made his people unsteady, and they obeyed him; surely they were an ungodly people.
Aisha Bewley
In that way he swayed his people and they succumbed to him. They were a people of deviators.
Sam Gerrans The Qur'an: A Complete Revelation
So he swayed his people, and they obeyed him; they were a perfidious people.
Эльмир Кулиев
Он обманул свой народ (или счел свой народ легкомысленным), и они подчинились ему. Воистину, они были людьми нечестивыми.