41.
Fussilet Suresi
16. ayet
Ali Bulaç
Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
Böylece biz de onlara dünya hayatında aşağılanma azabını taddırmak için, o uğursuz (felaketler yüklü) günlerde üzerlerine 'kulakları patlatan bir kasırga' gönderdik. Ahiret azabı ise daha (büyük) bir aşağılanmadır. Ve onlara yardım edilmeyecektir.
فَاَرْسَلْنَا عَلَيْهِمْ ر۪يحاً صَرْصَراً ف۪ٓي اَيَّامٍ نَحِسَاتٍ لِنُذ۪يقَهُمْ عَذَابَ الْخِزْيِ فِي الْحَيٰوةِ الدُّنْيَاۜ وَلَعَذَابُ الْاٰخِرَةِ اَخْزٰى وَهُمْ لَا يُنْصَرُونَ
Fe erselna aleyhim rihan sarsaran fi eyyamin nahisatin li nuzikahum azabel hizyi fil hayatid dunya, ve le azabul ahireti ahza ve hum la yunsarun.
Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
Böylece biz de onlara dünya hayatında aşağılanma azabını taddırmak için, o uğursuz (felaketler yüklü) günlerde üzerlerine 'kulakları patlatan bir kasırga' gönderdik. Ahiret azabı ise daha (büyük) bir aşağılanmadır. Ve onlara yardım edilmeyecektir.
Türkçe Kur'an Çözümü
Bu yüzden, dünya hayatında onlara rezillik - zillet azabını tattıralım diye, o bahtsız günler içinde, onların üzerine dondurucu bir rüzgar irsal ettik! Sonsuz gelecek yaşamının azabı elbette daha rezil - rüsva edicidir. . . Onlar yardımcı da bulamazlar!
Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali
Bundan dolayı biz de, onlara dünya hayatında rezillik azabını tattırmak için o uğursuz günlerde, üzerlerine dondurucu bir rüzgar gönderdik. Ahiret azabı ise daha çok perişan edicidir. Onlara hiç yardım da edilmeyecektir.
Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali
Biz de onlara dünya hayatında zillet azabını tattırmak için o mutsuz kara günlerde üzerlerine dondurucu bir rüzgar gönderdik. Ahiret azabı elbette daha rezil edicidir. Onlara yardım da edilmez.
Mesaj: Kuran Çevirisi
Nihayet, onlara dünya hayatında aşağılayıcı azabı tattırmak için uğursuz günlerde üzerlerine sert bir rüzgar gönderdik. Ahiret azabı ise daha aşağılayıcıdır ve onlar yardım görmezler.
Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Biz de kendilerine Dünya hayatta zillet azabını tattırmak için nuhusetli günlerde üzerlerine bir sarar rüzgarı salıverdik ve elbette Ahıret azabı daha zilletlidir, hem de onlar kurtarılamıyacaklardır
Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim
Bundan dolayı biz de, dünya hayatında zillet azabını kendilerine tatdırmamız için, uğursuz uğursuz günlerde üzerlerine çok gürültülü bir bora gönderdik. Ahiret azabı elbet daha horlayıcıdır. Onlara (hiç bir suretle) yardım da olunmaz.
Kur'an Mesajı
Bunun üzerine, bu dünya hayatında aşağılanmanın azabını tattırmak için o bahtsız günlerde üzerlerine dondurucu bir rüzgar gönderdik. Onların öteki dünyadaki azap(lar)ı ise daha da aşağılayıcı olacak ve bir yardımcı da bulamayacaklar.
Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı
Biz de onlara dünya hayatında rezil edici azabı tattırmak için, o uğursuz günlerde buz gibi bir rüzgar göndermiştik. Ahiret azabı ise daha çok alçaltıcıdır ve onlar yardım da görmezler.
Kuran-ı Kerim ve Meali
Biz de onların üzerine, o uğursuz günlerde bir kasırga gönderdik. Bunu onlara dünya hayatında bir rezillik ve rüsvaylık tattırmak için yaptık.Ahiret azabı ise daha çok rüsvay eder. Hem orada hiç kimse kendilerine yardım edemez.
Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Biz de onlara dünya hayatında rezillik azabını taddırmak için o uğursuz günlerde, üzerlerine dondurucu bir rüzgar gönderdik. Ahiret azabı ise daha da kepaze edicidir. Onlara hiç yardım edilmeyecektir.
Kur'an-ı Kerim Meali
Biz de onlara dünya hayatında zillet azabını tattırmak için o uğursuz günlerde üzerlerine dondurucu bir rüzgar gönderdik. Ahiretin azabı elbette ki daha rezil edicidir. Üstelik onlar hiçbir yardım da görmeyeceklerdir.
Hayat Kitabı Kur’an
Nihayet bu dünya hayatında alçalışın azabını kendilerine tattırmak için kara günler boyunca üzerlerine iliklere işleyen bir rüzgar gönderdik: ama ahiretin azabı kesinlikle daha alçaltıcıdır ve onlar yardım da göremeyecekler.
Kerim Kur'an
Bunun üzerine, dünya hayatında zillet azabını onlara tattırmamız için, o bahtsız günlerde dondurucu bir rüzgar gönderdik. Ahiret azabı ise elbette daha rezil edicidir. Ve onlara yardım da olunmaz.
Kerim Kur'an
Bunun üzerine, dünya hayatında zillet azabını onlara tattırmamız için, o bahtsız günlerde dondurucu bir rüzgar gönderdik. Ahiret azabı ise elbette daha rezil edicidir. Ve onlara yardım da olunmaz.
Kur'an-ı Kerim Gerçek
Sonunda, dünya yaşamında aşağılayıcı cezayı tattırmak için, o uğursuz günlerde, dondurucu bir rüzgarı, onların üzerine gönderdik. Sonsuz yaşam cezası ise kesinlikle daha aşağılayıcıdır. Onlara yardım da edilmeyecektir.
Süleymaniye Vakfı Meali
Soğuk günlerde dondurucu bir rüzgar gönderdik ki dünya hayatında onlara alçaltıcı azabı tattıralım. Ahiretteki azap daha da alçaltıcı olacak ve bir yardım da görmeyeceklerdir.
Mesaj: Kuran Çevirisi
Nihayet, onlara dünya hayatında aşağılayıcı azabı tattırmak için uğursuz günlerde üzerlerine sert bir rüzgar gönderdik. Ahiret azabı ise daha aşağılayıcıdır ve onlar yardım görmezler.
Kur’an Meal-Tefsir
(Bu nedenle) biz de onlara dünya hayatında alçaklık azabını tattıralım diye o kara günlerde soğuk bir rüzgâr göndermiştik.[1] Ahiret azabı elbette daha çok rezil edicidir. Onlara yardım da edilmez.
The Final Testament
Consequently, we sent upon them violent wind, for a few miserable days. We thus afflicted them with humiliating retribution in this life, and the retribution of the Hereafter is more humiliating; they can never win.
The Quran: A Monotheist Translation
Consequently, We sent upon them a violent wind, for a few miserable days, that We may let them taste the humiliating retribution in this worldly life, and the retribution of the Hereafter is more humiliating; they can never win.
Quran: A Reformist Translation
Consequently, We sent upon them violent wind, for a few miserable days, that We may let them taste the humiliating retribution in this life, and the retribution of the Hereafter is more humiliating; they can never win.
The Clear Quran
So We sent against them a furious wind,[1] for ˹several˺ miserable days, to make them taste a humiliating punishment in this worldly life. But far more humiliating will be the punishment of the Hereafter. And they will not be helped.
Tafhim commentary
whereupon We sent upon them a fierce wind on inauspicious days[1] that We might make them taste a degrading chastisement in the life of this world.[2] And surely the chastisement of the Hereafter is even more degrading. There will be none to help them there.
Al- Muntakhab
And so We drove against them, on some unlucky and miserable days, a fiercely cold wind swallowing the ground with fierceness and rage, vehement, merciless, roaring for vengeance, avenging wrong and punishing crime so as to taste the suffering of disgrace and multiple humiliations in life, and worse shall be the suffering Hereafter, and no one, then, can fiord them help.
(Umm Muhammad, Mary Kennedy, Amatullah Bantley)
So We sent upon them a screaming wind during days of misfortune to make them taste the punishment of disgrace in the worldly life; but the punishment of the Hereafter is more disgracing, and they will not be helped.