4. Nisa Suresi 46. ayet Süleymaniye Vakfı Süleymaniye Vakfı Meali

Kimi Yahudiler kelimeleri başka anlamlara çekerek: "سَمِعْنَا وَعَصَيْنَا/semi'na ve asayna" = dinledik sana sarıldık/dinledik yakana sarıldık, وَاسْمَعْ غَيْرَ مُسْمَعٍ" isma' ğayre musmain" = Sana "dinle!" demek haddimize değil ama dinle!/Dinlemezsin ya, dinle! bir de "رَاعـِنَا/raina" = bize çoban ol!" derler. Bunu dillerini sivriltip dine saldırma maksadıyla yaparlar. Eğer bunların yerine "اسْمَعْ/isma= bizi dinle!", "سَمِعْنَا وَأَطَعْنَا/semi'na ve ata'na = Dinledik ve içten boyun eğdik", bir de "انظُرْنَا/unzurna = bizi gözet" deselerdi elbette daha iyi ve daha doğru olurdu. Ama (ayetleri) görmezlikte direnmeleri sebebiyle Allah onları dışladı (lanetledi). Artık onların pek azı inanıp güvenir.[1].
مِنَ الَّذ۪ينَ هَادُوا يُحَرِّفُونَ الْكَلِمَ عَنْ مَوَاضِعِه۪ وَيَقُولُونَ سَمِعْنَا وَعَصَيْنَا وَاسْمَعْ غَيْرَ مُسْمَعٍ وَرَاعِنَا لَياًّ بِاَلْسِنَتِهِمْ وَطَعْناً فِي الدّ۪ينِۜ وَلَوْ اَنَّهُمْ قَالُوا سَمِعْنَا وَاَطَعْنَا وَاسْمَعْ وَانْظُرْنَا لَكَانَ خَيْراً لَهُمْ وَاَقْوَمَۙ وَلٰكِنْ لَعَنَهُمُ اللّٰهُ بِكُفْرِهِمْ فَلَا يُؤْمِنُونَ اِلَّا قَل۪يلاً
Minellezine hadu yuharrifunel kelime an mevadııhi ve yekulune semi'na ve asayna vesma' gayra musmeın ve raına leyyen bi elsinetihim ve ta'nan fid din. Ve lev ennehum kalu semi'na ve ata'na vesma' venzurna le kane hayran lehum ve akvem, ve lakin leanehumullahu bi kufrihim fe la yu'minune illa kalila.
Ayetbul | Kuran Mealleri | Quran | Nisa suresi 46. ayet

#kelimeanlamkök
1 mine مِّنَ
2 ellezine öyleleri var ki ٱلَّذِينَ
3 hadu Yahudilerden هَادُوا۟
4 yuharrifune kaydırıyorlar يُحَرِّفُونَ
5 l-kelime kelimeleri ٱلْكَلِمَ
6 an -nden عَن
7 mevadiihi yerleri- مَّوَاضِعِهِۦ
8 ve yekulune ve diyorlar وَيَقُولُونَ
9 semia'na işittik سَمِعْنَا
10 ve asayna ve isyan ettik وَعَصَيْنَا
11 vesmea' ve dinle وَٱسْمَعْ
12 gayra غَيْرَ
13 musmein dinlemez olası مُسْمَعٍۢ
14 ve raina ve "ra'ina" وَرَٰعِنَا
15 leyyen eğip bükerek لَيًّۢا
16 bielsinetihim dillerini بِأَلْسِنَتِهِمْ
17 ve taa'nen ve taşlayarak وَطَعْنًۭا
18 fi فِى
19 d-dini dini ٱلدِّينِ ۚ
20 velev keşke (eğer) وَلَوْ
21 ennehum onlar أَنَّهُمْ
22 kalu deselerdi قَالُوا۟
23 semia'na işittik سَمِعْنَا
24 ve etaa'na ve ita'at ettik وَأَطَعْنَا
25 vesmea' ve dinle وَٱسْمَعْ
26 venzurna ve bize bak وَٱنظُرْنَا
27 lekane elbette olurdu لَكَانَ
28 hayran daha iyi خَيْرًۭا
29 lehum kendileri için لَّهُمْ
30 ve ekve me ve daha sağlam وَأَقْوَمَ
31 velakin fakat وَلَـٰكِن
32 leanehumu onları la'netlemiştir لَّعَنَهُمُ
33 llahu Allah ٱللَّهُ
34 bikufrihim inkarlarından dolayı بِكُفْرِهِمْ
35 fela فَلَا
36 yu'minune inanmazlar يُؤْمِنُونَ
37 illa hariç إِلَّا
38 kalilen pek azı قَلِيلًۭا