38.
Sad Suresi
46. ayet
Ali Bulaç
Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
Gerçekten biz onları, katıksızca (ahiretteki asıl) yurdu düşünüp anan ihlas sahipleri kıldık.
اِنَّٓا اَخْلَصْنَاهُمْ بِخَالِصَةٍ ذِكْرَى الدَّارِۚ
İnna ahlasnahum bi halisatin zikred dar.
Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
Gerçekten biz onları, katıksızca (ahiretteki asıl) yurdu düşünüp anan ihlas sahipleri kıldık.
Türkçe Kur'an Çözümü
Doğrusu biz onlarda, gerçek vatanlarını (hakikat boyutunu) hatırda tutarak yaşama safiyetini açığa çıkardık.
Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali
Şüphesiz biz onları, ahiret yurdunu düşünme özelliği ile (temizleyip) ihlaslı kimseler kıldık.
Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Çünkü biz onları temiz bir hassa, halis yurd düşüncesiyle halislerimizden kılmışızdır
Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim
Çünkü biz onları katkısız (şaibesiz) bir hasletle — ki (bu daima) yurd (ları) nı hatırlama (ları ve onun için çalışmaları) dır — haalis (insanlar) yapdık.
Kur'an Mesajı
Biz onları arı duru bir düşünce aracılığıyla temizledik. Öteki dünyayı gözetme (düşüncesiyle).
Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı
Biz onları gerçek yurdu düşünen, tam olarak arınmış, ihlaslı kimseler kılmıştık.
Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Biz onları ahiret yurdunu düşünme özelliğiyle temizleyip, kendimize halis (kul) yaptık.
Hayat Kitabı Kur’an
Biz onların şahsiyetlerini arı duru bir tasavvurla saflaştırdık (ki, ebedi) yurdu hep hatırda tutsunlar;
Kerim Kur'an
Biz, onları sürekli ahiret yurdu düşüncesiyle arınmış, samimiyet sahibi kimseler yaptık.
Kerim Kur'an
Biz, onları sürekli ahiret yurdu düşüncesiyle arınmış, samimiyet sahibi kimseler yaptık.
Süleymaniye Vakfı Meali
Samimiyetle ahirete odaklanmalarına karşılık onları bize karşı samimi kişiler saydık.
Kur’an Meal-Tefsir
Şüphesiz ki onları ahiret yurdunu hatırlama duygusuyla arı duru bir özellikle saflaştırmıştık.
Tafhim commentary
Verily We exalted them in consideration of a sterling quality: their remembrance of the Abode of the Hereafter.[1]
Al- Muntakhab
We endowed them with the prerogative of the attribute that was exclusively claimed by them of applying constant remembrance of the Hereafter and reminding people thereof.
(Umm Muhammad, Mary Kennedy, Amatullah Bantley)
Indeed, We chose them for an exclusive quality: remembrance of the home [of the Hereafter].