38. Sad Suresi 2. ayet Ali Bulaç Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı

Hayır; o inkar edenler (boş) bir gurur ve bir parçalanma içindedirler.
بَلِ الَّذ۪ينَ كَفَرُوا ف۪ي عِزَّةٍ وَشِقَاقٍ
Belillezine keferu fi ızzetin ve şikak.
Ayetbul | Kuran Mealleri | Quran | Sad suresi 2. ayet

Ali Bulaç Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
Hayır; o inkar edenler (boş) bir gurur ve bir parçalanma içindedirler.
Ahmed Hulusi Türkçe Kur'an Çözümü
Bak kendilerini şerefli sanan o hakikat bilgisini inkar edenler, hakikatlerinden kopuk bir yaşam içindedirler!
Bayraktar Bayraklı Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali
- Sad. Şeref sahibi Kur'an'a yemin olsun ki, inkar edenler bir gurur ve ayrılık içindedirler.
Diyanet İşleri Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali
Fakat inkar edenler bir büyüklenme ve ayrılık içindedirler.
Edip Yüksel (Eski Baskı) Mesaj: Kuran Çevirisi
Doğrusu, inkar edenler kibir ve ayrılık içindedir.
Elmalılı Hamdi Yazır Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Fakat o küfredenler bir onur, bir şikak içindeler
Elmalılı (sadeleştirilmiş)
Fakat o küfredenler bir onur ve ayrılık içindeler.
Gültekin Onan
Hayır; o küfredenler (boş) bir gurur ve bir parçalanma içindedirler.
Hasan Basri Çantay Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim
(haal) küfredenler (in iddia etdikleri gibi değildir). Bil'akis (onların dışı boş) bir onur, (içi ise tam) bir tefrika içindedir.
İbni Kesir
Hayır, o küfredenler boş bir gurur ve bir parçalanma içindedirler.
Muhammed Esed Kur'an Mesajı
Ama hakikati inkara şartlanmış olanlar, boş gurura kapılmış ve (bu sebeple) (doğru yolu bırakıp) yanlış ve eğri yollara sapmışlardır.
Şaban Piriş Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı
Kafir olanlar kibir ve ayrılık içindedirler.
Suat Yıldırım Kuran-ı Kerim ve Meali
(Kafirler) Bu Kur'an'ı onda şüpheye yer verecek herhangi bir taraf olduğundan değil, ama asıl kendileri Allah'a karşı kibir ve muhalefet taşıdıkları için inkar ediyorlar.
Süleyman Ateş Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
İnkar edenler bir gurur ve ayrılık içindedirler.
Yaşar Nuri Öztürk Kur'an-ı Kerim Meali
İş hiç de onların sandığı gibi değil! O küfre sapanlar bir gurur, ayrılık ve bütünden kopuş içindedirler.
Mustafa İslamoğlu Hayat Kitabı Kur’an
Ama nerde! İnkarda direnenler (akletmek yerine) yersiz bir gurura ve tarifsiz bir nefrete gömülmüşlerdir.
Erhan Aktaş Kerim Kur'an
Doğrusu Kafirler[1] büyüklenmelerine yediremediklerinden muhalefet ediyorlar.
Erhan Aktaş (Eski Baskı) Kerim Kur'an
Doğrusu gerçeği yalanlayan nankörler, kibirlerine yediremediklerinden muhalefet ediyorlar.
Ali Rıza Safa Kur'an-ı Kerim Gerçek
Hayır! Nankörlük edenler, büyüklenme ve ayrılık içindedirler.
Süleymaniye Vakfı Süleymaniye Vakfı Meali
Bu kitabı görmezlikten gelenler, aslında kendilerini güçlü görüp ayrı duranlardır.
Edip Yüksel Mesaj: Kuran Çevirisi
Doğrusu, nankörler kibir ve ayrılık içindedir.
Mehmet Okuyan Kur’an Meal-Tefsir
Aslında kâfir olanlar, (haksız) bir gurur ve ayrılık (düşmanlık) içindedir.
Bünyadov-Məmmədəliyev
(Məkkə kafirlərinin iman gətirməmələri heç də, onların dediyi kimi, şəkk-şübhə üzündən deyildir). Doğrusu, o kafirlər qürur və nifaq içindədirlər. (İman gətirməyi özlərinə sığışdırmır. Muhəmməd əleyhissəlama qarşı çıxıb onunla ədavət aparırlar).
Ələddin Sultanov
(İddia etdiklərinin) əksinə, kafirlər qürur və təfriqə içindədirlər.
Rashad Khalifa The Final Testament
Those who disbelieve have plunged into arrogance and defiance.
The Monotheist Group The Quran: A Monotheist Translation
Indeed, those who have disbelieved are in false pride and defiance.
Edip-Layth Quran: A Reformist Translation
Indeed, those who have rejected are in false pride and defiance.
Mustafa Khattab The Clear Quran
˹This is the truth,˺ yet the disbelievers are ˹entrenched˺ in arrogance and opposition.
Al-Hilali & Khan
Nay, those who disbelieve are in false pride and opposition.
Abdullah Yusuf Ali
But the Unbelievers (are steeped) in self-glory and Separatism.
Marmaduke Pickthall
Nay, but those who disbelieve are in false pride and schism.
Abul A'la Maududi Tafhim commentary
Nay, but the unbelievers are steeped in arrogance and stubborn defiance.[1]
Taqi Usmani
but those who disbelieve are (involved) in false pride and opposition.
Abdul Haleem
Yet the disbelievers are steeped in arrogance and hostility.
Mohamed Ahmed - Samira
But the unbelievers are still full of pride and hostility.
Muhammad Asad
But nay - they who are bent on denying the truth are lost in [false] pride, and [hence] deeply in the wrong.
Abdel Khalek Himmat Al- Muntakhab
But dissenting from the truth are those infidels who take pride in denying Allah, and their false pride puts them in a state of divided spiritual allegiance and makes them unable to find the concord for their discord.
Progressive Muslims
Indeed, those who have disbelieved are in false pride and defiance.
Shabbir Ahmed
But nay, the deniers are lost in false pride and opposition for the sake of opposition. Hence, they split their own personalities forcing themselves into maintaining double standards in life. ('Shiqaq' = Opposition, schism, splitting, split-personality. Double standards; since denial of a reality does not make it disappear).
Syed Vickar Ahamed
No! Those who disbelieve are in arrogance and opposition (and think only about self-glory and separatism).
Sahih International (Umm Muhammad, Mary Kennedy, Amatullah Bantley)
But those who disbelieve are in pride and dissension.
Bijan Moeinian
The reason for which Qur’an is being rejected is because of the false pride and hard headiness of the disbelievers.
George Sale
Verily the unbelievers are addicted to pride and contention.
Mahmoud Ghali
No indeed, (but) the ones who have disbelieved are in might and opposition.
Amatul Rahman Omar
(There is nothing wrong with the Prophet, ) the only thing is that the disbelievers are suffering from a sense of (false) pride and are hostile (to him).
Hamid S. Aziz
Nay! But those who disbelieve are in self-exaltation (pride) and separatism (schism).
Aisha Bewley
But those who are kafir are full of vainglory and entrenched in hostility.
Sam Gerrans The Qur'an: A Complete Revelation
The truth is, those who ignore warning are in pride and dissension.
Эльмир Кулиев
Однако те, которые не веруют, пребывают в гордыне и разладе с истиной.