36. Yasin Suresi 19. ayet Ali Bulaç Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı

Dediler ki: "Uğursuzluğunuz, sizinledir. Size öğüt verildi diye mi (uğursuzluğa uğradınız)? Hayır, siz ölçüyü taşıran bir kavimsiniz."
قَالُوا طَٓائِرُكُمْ مَعَكُمْۜ اَئِنْ ذُكِّرْتُمْۜ بَلْ اَنْتُمْ قَوْمٌ مُسْرِفُونَ
Kalu tairikum meakum, e in zukkirtum, bel entum kavmun musrifun.
Ayetbul | Kuran Mealleri | Quran | Yasin suresi 19. ayet

Ali Bulaç Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
Dediler ki: "Uğursuzluğunuz, sizinledir. Size öğüt verildi diye mi (uğursuzluğa uğradınız)? Hayır, siz ölçüyü taşıran bir kavimsiniz."
Ahmed Hulusi Türkçe Kur'an Çözümü
Dediler ki: "Sizin uğursuzluğunuz sizinledir. . . Eğer (hakikatinizle) hatırlatılıyorsanız bu mu (uğursuzluk)? Hayır, siz israf eden bir toplumsunuz. "
Bayraktar Bayraklı Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali
Peygamberler dediler ki: "Uğursuzluk şüphesiz sizinle beraberdir. Size öğüt verildi diye mi bütün bunlar? Hayır, siz savurganlığa ve aşırılığa sapmış bir topluluksunuz."
Diyanet İşleri Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali
Elçiler de, "Uğursuzluğunuz kendinizdendir. Size öğüt verildiği için mi (uğursuzluğa uğruyorsunuz?). Hayır, siz aşırı giden bir kavimsiniz" dediler.
Edip Yüksel (Eski Baskı) Mesaj: Kuran Çevirisi
Dediler ki, 'Uğursuzluğunuz sizden kaynaklanmaktadır. Size uyarıda bulunulduğu için mi? Siz gerçekten sınırı aşan bir topluluksunuz.'
Elmalılı Hamdi Yazır Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Dediler: sizin şum kuşunuz beraberinizde, ya... nasıhat edilirseniz öyle mi? Doğrusu siz israfı adet etmiş bir kavmsınız
Elmalılı (sadeleştirilmiş)
Elçiler: "Sizin uğursuzluk kuşunuz beraberinizdedir. Size öğüt verilse de öyle mi? Doğrusu siz israfı adet etmiş bir topluluksunuz." dediler.
Gültekin Onan
Dediler ki: "Uğursuzluğunuz sizinledir. Size öğüt verildi diye mi (uğursuzluğa uğradınız)? Hayır, siz ölçüyü taşıran bir kavimsiniz."
Hasan Basri Çantay Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim
(Onlar da): "Sizin uğursuzluğunuz, dediler, kendi beraberinizdedir. Size nasıyhat edilirse mi? Hayır, siz haddi aşıb taşanlar güruhusunuz".
İbni Kesir
Dediler ki: Uğursuzluğunuz sizinledir. Size öğüt verildi diye mi? Hayır, siz; çok aşırı giden bir kavimsiniz.
Muhammed Esed Kur'an Mesajı
(Elçiler) şöyle cevap verdiler: "Kaderiniz, iyi de kötü de olsa, sizinle birlikte (olacak)tır! (Hakikati) can kulağıyla dinlemeniz isteniyorsa (bu sizce kötü bir şey mi?) Hayır, fakat siz kendinize yazık etmiş bir toplumsunuz!"
Şaban Piriş Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı
-Uğursuzluğunuz kendinizdendir. Sizi uyardık diye mi? Hayır, siz aşırı giden bir toplumsunuz, dediler.
Suat Yıldırım Kuran-ı Kerim ve Meali
Resuller cevap verdiler: "Uğursuzluğunuz sizinle beraber, çünkü siz imansızsınız, irşad edildiniz diye mi böyle söylüyorsunuz? Haddi aşan toplumun tekisiniz siz!"
Süleyman Ateş Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
(Elçiler) Dediler ki: "Uğursuzluğunuz sizin kendinizdedir. Size öğüt verildiği için mi (uğursuzluğa uğruyorsunuz)? Hayır siz aşırı giden bir kavimsiniz."
Yaşar Nuri Öztürk Kur'an-ı Kerim Meali
Dediler: "Uğursuzluk kuşunuz sizinle beraberdir. Size öğüt verildi diye mi bütün bunlar? Hayır, siz savurganlığa, aşırılığa sapmış bir topluluksunuz."
Mustafa İslamoğlu Hayat Kitabı Kur’an
(Elçiler dediler ki: "Uğurunuz/uğursuzluğunuz size bağlıdır. Ne yani, size öğüt verildi diye mi (böyle oldu)? Hayır, asıl siz haddi aşmış bir toplumsunuz."
Erhan Aktaş Kerim Kur'an
"Uğursuzluğunuz kendinizdendir. Size öğüt verildi diye mi?[1] Hayır! Siz müsrif[2] bir halksınız." dediler.
Erhan Aktaş (Eski Baskı) Kerim Kur'an
"Uğursuzluğunuz kendinizdendir. Size öğüt verildi diye mi?[1] Hayır! Siz haddi aşan bir kavimsiniz." dediler.
Ali Rıza Safa Kur'an-ı Kerim Gerçek
Şöyle dediler: "Sizin uğursuzluğunuz, kendi yüzünüzdendir. Size öğreti verildiği için mi böyle oldu? Hayır, siz, ölçüyü aşan bir toplumsunuz!"
Süleymaniye Vakfı Süleymaniye Vakfı Meali
Elçiler dediler ki, "sizi parçalayan sizde olandır. Doğrular hatırlatıldı diye paramparça oldunuz öyle mi[1]? Hayır, siz aşırı giden bir kavimsiniz."
Edip Yüksel Mesaj: Kuran Çevirisi
Dediler ki, "Uğursuzluğunuz sizden kaynaklanmaktadır. Size uyarıda bulunulduğu için mi? Siz gerçekten sınırı aşan bir topluluksunuz."
Mehmet Okuyan Kur’an Meal-Tefsir
(Elçiler şöyle demişlerdi): "Uğursuzluğunuz sizden kaynaklanıyor.[1] (Gerçekler size) hatırlatıldığı için mi (uğursuzluğa uğradınız)? Aslında siz aşırıya kaçan bir topluluksunuz."
Əlixan Musayev
(Elçilər) dedilər: “Sizin uğursuzluğunuz öz ucbatınızdandır. Məgər sizə edilən öyüd-nəsihəti( bəd əlamət sayırsınız)? Doğrusu, siz həddi aşmış bir millətsiniz”.
Bünyadov-Məmmədəliyev
(Elçilər) dedilər: “Sizin nəhsliyiniz (uğursuzluğunuz) öz ucbatınızdandır (öz küfrünüz üzündəndir). Məgər sizə öyüd-nəsihət verildikdə (onu uğursuzluğa, nəhsliyəmi yozursunuz)! Xeyr, siz (günah etməkdə) həddi aşan bir camaatsınız!”
Ələddin Sultanov
Elçilər dedilər: “Sizin uğursuzluğunuz özünüzdəndir. Əgər sizə öyüd-nəsihət verilirsə (bu uğursuzluqdurmu)? Xeyr! Siz həddi aşan bir qövmsünüz”.
Rashad Khalifa The Final Testament
They said, "Your omen depends on your response, now that you have been reminded. Indeed, you are transgressing people."
The Monotheist Group The Quran: A Monotheist Translation
They said: "Keep your welcome with you, for you have been reminded. Indeed, you are transgressing people."
Edip-Layth Quran: A Reformist Translation
They said, "Keep your welcome with you, for you have been reminded. Indeed, you are transgressing people."
Mustafa Khattab The Clear Quran
The messengers said, "Your bad omen lies within yourselves. Are you saying this because you are reminded ˹of the truth˺? In fact, you are a transgressing people."
Al-Hilali & Khan
They (Messengers) said: "Your evil omens be with you! (Do you call it "evil omen") because you are admonished? Nay, but you are a people Musrifûn (transgressing all bounds by committing all kinds of great sins, and by disobeying Allâh).
Abdullah Yusuf Ali
They said: "Your evil omens are with yourselves: (deem ye this an evil omen). If ye are admonished? Nay, but ye are a people transgressing all bounds!"
Marmaduke Pickthall
They said: Your evil augury be with you! Is it because ye are reminded (of the truth)? Nay, but ye are froward folk!
Abul A'la Maududi Tafhim commentary
The Messengers replied: "Your evil omen is with you.[1] (Are you saying this) because you were asked to take heed? The truth is that you are a people who have exceeded all bounds."[2]
Taqi Usmani
They said, "Your bad omen is with yourselves. (Do you take it as bad omen) if you are given a good counsel? Rather, you are a people who cross all limits."
Abdul Haleem
The messengers said, ‘The evil omen is within yourselves. Why do you take it as an evil omen when you are reminded of the Truth? You are going too far!’
Mohamed Ahmed - Samira
(The messengers) said: "The augury is within your own selves. Do you (consider it a bad omen) that you should be warned? You are a people guilty of excess."
Muhammad Asad
[The apostles] replied: "Your destiny, good or evil, is [bound up] with yourselves! [Does it seem evil to you] if you are told to take [the truth] to heart? Nay, but you are people who have wasted their own selves!"
Abdel Khalek Himmat Al- Muntakhab
The Messengers said: "You augur well or ill according to your disposition and your intentions, and the mould of your fortune is in yourselves and the event is only sanctioned by Allah". And do you people, they added, "consider the spirit of truth that guides into all truth a presage of evil! You are but a people characterized by disobedience and transgression".
Progressive Muslims
They said: "Keep your welcome with you, for you have been reminded. Indeed, you are transgressing people."
Shabbir Ahmed
The Messengers replied, "Your destiny rests with yourselves, now that you have been reminded. (There is no such thing as a bad omen (17:13)). Nay, but you are a people who are wasting away your potentials." (10:12).
Syed Vickar Ahamed
They (the prophets) said: "Your evil signs are with yourselves: (Consider this to be an early sign), that you are warned. No, but you are a people exceeding all limits!"
Sahih International (Umm Muhammad, Mary Kennedy, Amatullah Bantley)
They said, "Your omen is with yourselves. Is it because you were reminded? Rather, you are a transgressing people."
Ali Quli Qarai
They said, ‘Your bad omens attend you. What! If you are admonished. . . . Rather you are a profligate lot.’
Bijan Moeinian
They said: "Your evil fortune is with you as you do not listen to God’s message; indeed you are evils people. "
George Sale
The apostles answered, your evil presage is with yourselves: Although ye be warned, will ye persist in your errors? Verily ye are a people who transgress exceedingly.
Mahmoud Ghali
They said, "Your bird (of augury) is with you; is it so, in case you are reminded? (i. e., Do you call it an evil omen that we remind you?) No indeed, (but) you are an extravagant people."
Amatul Rahman Omar
They said, `Your ills are of your own making. (Do you say all this) because you have been admonished? Nay, but the real thing is you are a pack of transgressors.'
E. Henry Palmer
Said they, 'Your augury is with you; what! if ye are reminded -? Nay, ye are an extravagant people!'
Hamid S. Aziz
They said, "Surely we augur (fear) evil from you; if you do not desist, we will certainly stone you, and there shall certainly afflict you a painful chastisement from us. "
Arthur John Arberry
They said, 'Your augury is with you; if you are reminded? But you are a prodigal people. '
Aisha Bewley
They said, ‘Your evil omen is in yourselves. Is it not just that you have been reminded? No, you are an unbridled people!’
Sam Gerrans The Qur'an: A Complete Revelation
They said: “Your evil omen is with yourselves. Is it that you were reminded? The truth is, you are a people committing excess.”
Эльмир Кулиев
Они сказали: "Ваше дурное предзнаменование обратится против вас самих. Неужели, если вас предостерегают, вы считаете это дурным предзнаменованием? О нет! Вы — народ излишествующий".