34.
Sebe Suresi
53. ayet
Ali Bulaç
Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
Oysa daha önce onu inkar etmişlerdi; onlar uzak bir yerden gayba atıp tutuyorlardı (dil uzatıyorlardı).
وَقَدْ كَفَرُوا بِه۪ مِنْ قَبْلُۚ وَيَقْذِفُونَ بِالْغَيْبِ مِنْ مَكَانٍ بَع۪يدٍ
Ve kad keferu bihi min kabl, ve yakzifune bil gaybi min mekanin baid.
Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
Oysa daha önce onu inkar etmişlerdi; onlar uzak bir yerden gayba atıp tutuyorlardı (dil uzatıyorlardı).
Türkçe Kur'an Çözümü
Daha önce o hakikati inkar etmişlerdi! Hakikatten uzak olarak, gaybları hakkında ileri geri atıp tutuyorlardı.
Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali
Onlar, bu duruma düşmeden önce inkar etmişler, bilmeden uzaktan taş atmışlardı.
Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali
Oysa daha önce onu inkar etmişlerdi ve uzak bir yerden gayb hakkında atıp tutuyorlardı.
Mesaj: Kuran Çevirisi
Halbuki daha önce onu yalanlamışlardı. Bilgileri olmayan konularda uzaktan atıp tutuyorlardı.
Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim
Halbuki daha evvel ona küfretmişlerdi. Uzak bir yerden gaybe atıb tutuyorlardı.
Kur'an Mesajı
Halbuki önceleri hakikati inkara kalkışmışlar ve insan kavrayışının ötesindeki bazı şeylere uzaktan dil uzatmışlardı.
Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı
Oysa daha önce onu inkar etmişlerdi. Uzak bir yerden atıp tutuyorlardı.
Kuran-ı Kerim ve Meali
Halbuki daha önce onu inkar etmişlerdi ve uzak bir yerden gayba atıp tutuyorlardı!
Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Oysa daha önce onu inkar etmişlerdi. Uzak yerden görülmeyene taş atıyorlardı.
Hayat Kitabı Kur’an
Oysa ki onlar daha önceden inkar etmişler ve (dünya gibi) uzak bir noktadan (ahiret gibi) idraki aşan bir gerçeğe dil uzatmışlardı.
Kerim Kur'an
Oysaki daha önce onu[1] kesin olarak yalanlamışlardı. Uzak bir yerden[2] gayb[3] hakkında atıp tutuyorlardı.
Kerim Kur'an
Oysaki daha önce onu[1] kesin olarak yalanlamışlardı. Uzak bir yerden[2] gayb[3] hakkında atıp tutuyorlardı.
Kur'an-ı Kerim Gerçek
Zaten daha önce, Onu inkar etmişlerdi ve gizli gerçekler hakkında uzaktan atıp duruyorlardı.
Süleymaniye Vakfı Meali
Oysa daha önce görmezlikten gelerek[1] uzakça bir yerden karanlığa taş atıyorlardı[2].
Mesaj: Kuran Çevirisi
Halbuki daha önce onu yalanlamışlardı. Bilgileri olmayan konularda uzaktan atıp tutuyorlardı.
Kur’an Meal-Tefsir
Daha önce (dünyada) onu (gerçeği) inkâr etmişlerdi. Uzak bir yerden gayb (bilinemeyen) hakkında atıp tutuyorlardı.
The Final Testament
They have rejected it in the past; they have decided instead to uphold conjecture and guesswork.
The Quran: A Monotheist Translation
And they had rejected it in the past; and they made allegations regarding the unseen, from a place far off.
Quran: A Reformist Translation
They had rejected it in the past; and they conjectured about the unseen from a place far off.
The Clear Quran
while they had already rejected it before, guessing blindly from a place ˹equally˺ far-away ˹from the Hereafter˺?
Al- Muntakhab
They denied it before and they assailed what is unknown or unseen and what is essentially spiritual with slander while they were far distant in the world of life below!
(Umm Muhammad, Mary Kennedy, Amatullah Bantley)
And they had already disbelieved in it before and would assault the unseen from a place far away.