33. Ahzab Suresi 49. ayet Ali Bulaç Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı

Ey iman edenler, mü'min kadınları nikahlayıp sonra onlara dokunmadan boşarsanız, bu durumda sizin için üzerlerine sayacağınız bir iddet yoktur. Artık (hemen) onları yararlandırın (onlara yetecek bir miktar verin) ve güzel bir salma tarzıyla onları salıverin.
يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُٓوا اِذَا نَكَحْتُمُ الْمُؤْمِنَاتِ ثُمَّ طَلَّقْتُمُوهُنَّ مِنْ قَبْلِ اَنْ تَمَسُّوهُنَّ فَمَا لَكُمْ عَلَيْهِنَّ مِنْ عِدَّةٍ تَعْتَدُّونَهَاۚ فَمَتِّعُوهُنَّ وَسَرِّحُوهُنَّ سَرَاحاً جَم۪يلاً
Ya eyyuhellezine amenu iza nekahtumul mu'minati summe tallaktumuhunne min kabli en temessuhunne fe ma lekum aleyhinne min iddetin ta'tedduneha, fe mettiuhunne ve serrihuhunne serahan cemila.
Ayetbul | Kuran Mealleri | Quran | Ahzab suresi 49. ayet

Ali Bulaç Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
Ey iman edenler, mü'min kadınları nikahlayıp sonra onlara dokunmadan boşarsanız, bu durumda sizin için üzerlerine sayacağınız bir iddet yoktur. Artık (hemen) onları yararlandırın (onlara yetecek bir miktar verin) ve güzel bir salma tarzıyla onları salıverin.
Ahmed Hulusi Türkçe Kur'an Çözümü
Ey iman edenler! İman etmiş kadınları nikahlayıp sonra kendilerine dokunmadan önce onları boşarsanız, sizin için onlar aleyhine, sizin belirleyeceğiniz bir iddet (yeniden evlenmelerine mani bir süreç) hakkınız yoktur. . . Derhal mut'alarını verin (mal - para verin) ve kendilerini kolaylıkla serbest bırakın.
Bayraktar Bayraklı Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali
Ey iman edenler! Mümin kadınları nikahlayıp sonra kendileriyle cinsel ilşkiye girmeden onları boşarsanız, artık onlar üzerinde sizin sayıp duracağınız bir iddet bekletme hakkınız yoktur. Onlara bir miktar yardımda bulununuz ve onları güzellikle serbest bırakınız!
Diyanet İşleri Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali
Ey iman edenler! Mü'min kadınları nikahlayıp, sonra onlara dokunmadan (cinsel ilişkide bulunmadan) kendilerini boşadığınızda, onlar üzerinde sizin sayacağınız bir iddet hakkınız yoktur. Bu durumda onlara mut'a verin ve kendilerini güzel bir şekilde bırakın.
Edip Yüksel (Eski Baskı) Mesaj: Kuran Çevirisi
Ey inananlar, inanan kadınları nikahladıktan sonra, onlarla cinsel ilişkiye girmeden boşarsanız, (bir başkasıyla evlenmelerinden önce) onların size bir bekleme süresi borcu yoktur.
Elmalılı Hamdi Yazır Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Ey o bütün iyman edenler! Mü'minleri nikah ettiğiniz, sonra onlara dokunmadan talak verdiğiniz vakıt üzerlerinde sayacağınız bir ıddet hakkınız yoktur, derhal müt'alarını verib onları güzel bir surette salıverin
Elmalılı (sadeleştirilmiş)
Ey iman edenler, mü'min kadınları nikahlayıp da kendileriyle ilişkide bulunmadan onları boşadığınızda onların üzerinde sayacağınız bir iddet hakkınız yoktur. Hemen mehirlerini verip onları güzelce salıverin!
Gültekin Onan
Ey inananlar, inançlı (kadın)ları nikahlayıp sonra onlara dokunmadan boşarsanız, bu durumda sizin için üzerlerine sayacağınız bir iddet yoktur. Artık (hemen) onları yararlandırın (onlara yetecek bir miktar verin) ve güzel bir salma tarzıyla onları salıverin.
Hasan Basri Çantay Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim
Ey iman edenler, mü'min kadınları nikahlayıb da sonra, kendilerine dokunmadan, onları boşadığınız zaman sizin için üzerlerine sayacağınız bir iddet yokdur. O suretde onları faidelendirib kendilerini güzel bir şekilde salıverin.
İbni Kesir
Ey iman edenler; mü'min kadınları nikahlayıp sonra onlarla temasta bulunmadan önce boşadığınızda, artık onlar için iddet saymanıza lüzum yoktur. Kendilerini geçindirin ve güzellikle serbest bırakın.
Muhammed Esed Kur'an Mesajı
Siz ey imana ermiş olanlar! Mümin kadınlarla evlenir ve fakat onlara dokunmadan boşarsanız, onlar adına bir iddet dönemi hesaplamaya ve (onlardan bunu) beklemeye hakkınız yoktur; o halde (hemen) ihtiyaçlarını karşılayın ve en güzel şekilde bırakın.
Şaban Piriş Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı
-Ey iman edenler, mü'min kadınları nikahlayıp, sonra da onlarla ilişkiye girmeden boşadığınız zaman, onlara iddet saymanıza gerek yoktur. Onlara geçimliklerini verin ve onları güzel bir şekilde bırakın.
Suat Yıldırım Kuran-ı Kerim ve Meali
Ey müminler! Mümin kadınlarla nikah akdi yapıp da onlara dokunmadan kendilerini boşayacak olursanız, onların iddet beklemelerini isteme hakkınız yoktur. Bu durumda bağışlayacağınız hediyelerle onları memnun ederek güzel bir şekilde boşayın.
Süleyman Ateş Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Ey inananlar, inanan kadınları nikahlayıp da henüz onlara dokunmadan boşarsanız, onların üzerinde sayacağınız bir iddet hakkınız yoktur. Hemen müt'alarını verin (biraz geçimlik verip memnun edin) ve onları güzellike serbest bırakın.
Yaşar Nuri Öztürk Kur'an-ı Kerim Meali
Ey iman edenler! Mümin kadınları nikahlayıp da kendilerini, onlara dokunmadan boşarsanız, sizin belirleyeceğiniz bir iddet boyunca onları bekletme hakkınız yoktur. O halde, böyle durumlarda onları nimetlendirin ve kendilerini güzelce serbest bırakın.
Mustafa İslamoğlu Hayat Kitabı Kur’an
Siz ey iman edenler! Mü'min kadınları nikahlar da onları gerdeğe girmeden önce boşarsanız, onlara karşı iddet hesaplama hakkınız yoktur; şu halde derhal onlara dünyalıklarını verin ve kendilerini güzellikle salıverin.
Erhan Aktaş Kerim Kur'an
Ey iman edenler! Mü'min kadınlarla evlenip, sonra onlara dokunmadan boşarsanız, onların iddet süresince beklemelerini isteme hakkınız yoktur. Böyle bir durumda onları hemen yararlandırın[1] ve güzellikle ayrılın.
Erhan Aktaş (Eski Baskı) Kerim Kur'an
Ey iman edenler! Mü'min kadınları nikah edip, sonra onlara dokunmadan boşarsanız, onların iddet süresince beklemelerini isteme hakkınız yoktur. Böyle bir durumda onları hemen yararlandırın[1] ve güzellikle ayrılın.
Ali Rıza Safa Kur'an-ı Kerim Gerçek
Ey inanca çağırılanlar! İnanan kadınlarla evlenip, sonra onlara dokunmadan boşadığınızda, artık onlar için bir bekleme süresi hesaplamaya hakkınız yoktur. Öyleyse onların gereksinimlerini karşılayın ve güzel bir biçimde onları bırakın.
Süleymaniye Vakfı Süleymaniye Vakfı Meali
Ey iman etmiş kişiler! Mümin kadınlarla nikahlanır da ilişkiye girmeden boşarsanız onların, sizden dolayı iddet beklemeleri gerekmez. Onlara yararlanacakları bir şey verin ve onları güzellikle serbest bırakın.
Edip Yüksel Mesaj: Kuran Çevirisi
Ey iman edenler, gerçeği onaylayan kadınları nikahladıktan sonra, onlarla cinsel ilişkiye girmeden boşarsanız, (bir başkasıyla evlenmelerinden önce) onların size bir bekleme süresi borcu yoktur. Onlara bir geçimlik verin ve onları güzellikle terkedin.
Mehmet Okuyan Kur’an Meal-Tefsir
Ey iman edenler! Mümin kadınları nikâhlayıp da onlara (cinsel olarak) dokunmadan onları boşarsanız, onların aleyhine sizin lehinize sayacağınız hiçbir (bekleme) süresi yoktur. Onlara, geçimlik (mehrin yarısını)[1] verin ve onları güzel bir şekilde bırakın (boşanın).[2]
Əlixan Musayev
Ey iman gətirənlər! Əgər mömin qadınlarla evlənsəniz, sonra da onlara toxunmazdan əvvəl talaqlarını versəniz, artıq onlar üçün gözləmə müddətini saymağa (yanınızda saxlamağa) haqqınız yoxdur. Belə olduğu təqdirdə onlara (talaq) haqlarını verin və gözəl tərzdə sərbəst buraxın.
Bünyadov-Məmmədəliyev
Ey iman gətirənlər! Əgər mömin qadınlarla evlənib onlara toxunmadan əvvəl talaqlarını versəniz, artıq onlar üçün sizə gözləmə müddəti saymağa ehtiyac yoxdur. (Onları evlərinizdə saxlayıb gözləmə müddətini başa vurmağa məcbur etməyin. Aranızda yaxınlıq olmadığı üçün nə vaxt istəsələr, o vaxt da başqasına ərə gedə bilərlər). Belə olduqda onlara bir şey (mehrin yarısını və ya bir az mal) verib gözəl tərzdə sərbəst buraxın!
Ələddin Sultanov
Ey iman gətirənlər! Əgər mömin qadınlarla evlənsəniz, sonra da toxunmadan (cinsi əlaqədə olmadan) əvvəl onları boşasanız, onlar üçün gözləmə müddəti saymağınıza ehtiyac yoxdur. Ona görə də onlara faydalanacaqları bir şey verin və gözəl bir şəkildə onları sərbəst buraxın! (Cinsi əlaqədə olmadan boşanmış bir qadına dahə əvvəl təyin edilmiş mehrin yarısı verilir və ya bir bəxşiş verilir ki, bunun müəyyən bir miqdarı yoxdur. Bu şəkildə boşanmış bir qadın iddət dövrünü gözləmədən evlənə bilər.)
Rashad Khalifa The Final Testament
O you who believe, if you married believing women, then divorced them before having intercourse with them, they do not owe you any waiting interim (before marrying another man). You shall compensate them equitably, and let them go amicably.
The Monotheist Group The Quran: A Monotheist Translation
O you who believe, if you marry the believing females, then divorce them before having intercourse with them, then there is no interim required of them. You shall compensate them, and let them go in an amicable manner.
Edip-Layth Quran: A Reformist Translation
O you who acknowledge, if you married the acknowledging women and then divorced them before having intercourse with them, then there is no interim required of them. You shall compensate them, and let them go in an amicable manner.
Mustafa Khattab The Clear Quran
O believers! If you marry believing women and then divorce them before you touch them,[1] they will have no waiting period for you to count,[2] so give them a ˹suitable˺ compensation, and let them go graciously.
Al-Hilali & Khan
O you who believe! When you marry believing women, and then divorce them before you have sexual intercourse with them, no ‘Iddah [divorce prescribed period, see (V.65:4)] have you to count in respect of them. So give them a present, and set them free (i.e. divorce), in a handsome manner.
Abdullah Yusuf Ali
O ye who believe! When ye marry believing women, and then divorce them before ye have touched them, no period of 'Iddat have ye to count in respect of them: so give them a present. And set them free in a handsome manner.
Marmaduke Pickthall
O ye who believe! If ye wed believing women and divorce them before ye have touched them, then there is no period that ye should reckon. But content them and release them handsomely.
Abul A'la Maududi Tafhim commentary
Believers, when you marry believing women and then divorce them before you have touched them,[1] you may not require them to observe a waiting period that you might reckon against them. So make provision for them and release them in an honourable manner.[2]
Taqi Usmani
O you who believe, when you marry the believing women, and then divorce them before you have touched them, then they have no obligation of any ‘iddah (waiting period) for you that you may count. So give them (due) benefits, and release them in a pleasant manner.
Abdul Haleem
Believers, you have no right to expect a waiting period when you marry believing women and then divorce them before you have touched them: make provision for them and release them in an honourable way.
Mohamed Ahmed - Samira
O you who believe, when you marry believing women then divorce them before having (sexual) contact with them, you have no right to demand observance of the 'waiting period' of them. But provide suitably for them, and let them go with honour.
Muhammad Asad
O YOU who have attained to faith! If you marry believing women and then divorce them ere you have touched them, you have no reason to expect, and to calculate, any waiting period on their part: hence, make [at once] provision for them, and release them in a becoming manner.
Abdel Khalek Himmat Al- Muntakhab
O you whose hearts have been touched with the divine hand: if you have been married to women of the same law and you divorce them before you have consummated marriage then you have no claim upon them to fulfill the prescribed set period of waiting and set them free gracefully.
Progressive Muslims
O you who believe, if you marry the believing women, then divorced them before having intercourse with them, then there is no interim required of them. You shall compensate them, and let them go in an amicable manner.
Shabbir Ahmed
O You who have chosen to be graced with belief! When you wed believing women, and divorce them before you have touched them, then there is no waiting period for them (to marry another man). Make decent provision for them and let them go in a becoming manner. (2:228-241), (4:3), (4:19), (4:35), (4:128), (33:49), (58:1) (65:1-4).
Syed Vickar Ahamed
O you who believe! When you marry believing women, and then divorce them before you have touched them, you do not have to wait the period of waiting for them (to complete the divorce): So, give them a present, and set them free in a wholesome (and happy) way.
Sahih International (Umm Muhammad, Mary Kennedy, Amatullah Bantley)
O You who have believed, when you marry believing women and then divorce them before you have touched them, then there is not for you any waiting period to count concerning them. So provide for them and give them a gracious release.
Ali Quli Qarai
O you who have faith! When you marry faithful women and then divorce them before you touch them, there shall be no period for you to reckon. But provide for them and release them in a graceful manner.
Bijan Moeinian
The believers are hereby informed that: If they marry a woman and divorce her before having sex with, the woman may remarry immediately and does not owe her Ex-husband a waiting period [of three periods. ] It is the duty of the man to provide such a woman with some kind of material well being and send her of gracefully.
George Sale
O true believers, when ye marry women who are believers, and afterwards put them away, before ye have touched them, there is no term prescribed you to fulfil towards them after their divorce: But make them a present, and dismiss them freely, with an honourable dismission.
Mahmoud Ghali
O you who have believed, when you marry women believers, thereafter divorce them even before you touch them, then in no way do you have any (fixed) spell (In Arabic ciddah, a definite number of days calculated) to calculate against them; so allow them (the necessary) enjoyment, and release them a becoming release.
Amatul Rahman Omar
Believers! when you marry believing women and then divorce them before you have had access to them they are under no obligation to wait for `Iddat (- the prescribed period of waiting) that you count with regard to them (before they can marry). You had better give them some provision and send them away in a handsome manner.
E. Henry Palmer
O ye who believe! when ye wed believing women, and then divorce them before ye have touched them, ye have no term that ye need observe; so make them some provision, and let them go handsomely at large.
Hamid S. Aziz
And incline not to the disbelievers and the hypocrites. Disregard their annoying talk, and rely on Allah; and Allah is sufficient as a Trustee.
Arthur John Arberry
O believers, when you marry believing women and then divorce them before you touch them, you have no period to reckon against them; so make provision for them, and set them free with kindliness.
Aisha Bewley
You who have iman! when you marry believing women and then divorce them before you have touched them, there is no ‘idda for you to calculate for them, so give them a gift and let them go with kindness.
Sam Gerrans The Qur'an: A Complete Revelation
O you who heed warning: when you marry believing women then divorce them before you have touched them: there is no number for you that you should count concerning them; but give them provision, and release them with a comely release.
Эльмир Кулиев
О те, которые уверовали! Если вы вступаете в брак с верующими женщинами, а затем объявляете им развод до того, как вы коснулись их, то они не обязаны перед вами выжидать срок. Одарите их и отпустите их красиво.