30.
Rum Suresi
34. ayet
Ali Bulaç
Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
Kendilerine (nimet olarak) verdiklerimize nankörlük etsinler diye. Öyleyse metalanıp yararlanın, artık yakında bileceksiniz.
لِيَكْفُرُوا بِمَٓا اٰتَيْنَاهُمْۜ فَتَمَتَّعُوا۠ فَسَوْفَ تَعْلَمُونَ
Li yekfuru bima ateynahum, fe temetteu fe sevfe ta'lemun.
Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
Kendilerine (nimet olarak) verdiklerimize nankörlük etsinler diye. Öyleyse metalanıp yararlanın, artık yakında bileceksiniz.
Türkçe Kur'an Çözümü
Kendilerine verdiklerimize nankörlükleri açığa çıksın diye. . . Hadi (geçici şeylerden) zevklenin bakalım; yakında bileceksiniz.
Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali
Kendilerine bahşettiğimiz nimetlere karşı nankörlük etsinler bakalım. Haydi, sefa sürün; fakat yakında öğreneceksiniz.
Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali
Kendilerine verdiğimiz nimetleri inkar etsinler bakalım! Haydi (şimdilik) yararlanın, ama yakında bileceksiniz.
Mesaj: Kuran Çevirisi
Böylece kendilerine verdiklerimize karşı nankörlük ederler. Zevklenin bakalım; ileride bileceksiniz.
Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Ki kendilerine verdiğimiz ni'mete küfran etsinler, haydi zevk edin bakalım yarın bileceksiniz
Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim
Kendilerine verdiğimiz (ni'metler) e nankörlük etmeleri için. Hele zevk ede durun, yakında bileceksiniz!
Kur'an Mesajı
(sanki) kendilerine bahşettiğimiz (nimetler)e karşı nankörlüklerini göstermek istiyorlar. Madem böyle (düşünüyorsunuz,) bu (kısa) ömrünüzün tadını çıkarın ama zamanı geldiğinde (gerçeği) göreceksiniz!
Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı
Kendilerine verdiklerimize karşı nankörlük etsinler bakalım, haydi biraz daha geçinin. Yakında bilip anlayacaksınız.
Kuran-ı Kerim ve Meali
(33-34) İnsanlar bir derde düşünce, başka her şeyi unutarak yalnız Rab'lerine gönülden yalvarırlar; sonra Allah onlara nezdinden bir rahmet ve bolluk tattırınca, bir de bakarsın ki onlardan bir kısmı Rab'lerine eş, ortak koşuyor ve böylece Allah'ın nimetlerine nankörlük ediyorlar. De ki: "Bir süre eğlenin bakalım, yakında öğrenirsiniz!"
Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
(Böyle yaparlar) ki kendilerine verdiğimiz (ni'met)e karşı nankörlük etsinler. Şimdi zevk içinde yaşayın bakalım, yakında (sonunuzun ne olduğunu) bileceksiniz.
Kur'an-ı Kerim Meali
Kendilerine verdiklerimize karşı nankörlük etsinler diye. Haydi, yararlanın/zevklenin! Yakında bileceksiniz...
Hayat Kitabı Kur’an
sonuçta kendilerine verdiğimiz nimetlere nankörlük etmiş olurlar. Haydi bakalım, siz de bir miktar safa sürün; nasıl olsa zamanı gelince (gerçeği) öğreneceksiniz!
Kerim Kur'an
Kendilerine verdiğimiz şeylere nankörlük ederler. İstediğiniz gibi yaşayın bakalım! İleride gerçeği göreceksiniz.
Kerim Kur'an
Kendilerine verdiğimiz şeylere nankörlük ederler. İstediğiniz gibi yaşayın bakalım! İleride gerçeği göreceksiniz.
Kur'an-ı Kerim Gerçek
Kendilerine verdiklerimize nankörlük etsinler bakalım. Şimdi yararlanın; artık yakında öğreneceksiniz.
Süleymaniye Vakfı Meali
Bunu, bizim verdiğimizi gizlemek için yaparlar. Keyfini sürün bakalım; yakında öğrenirsiniz.
Mesaj: Kuran Çevirisi
Böylece kendilerine verdiklerimize karşı nankörlük ederler. Zevklenin bakalım; ileride bileceksiniz.
Kur’an Meal-Tefsir
(33, 34) İnsanların başına bir sıkıntı gelince Rablerine yönelerek O'na yalvarırlar. Sonra (Allah) katından onlara bir rahmet (bolluk) tattırınca bakarsınız ki kendilerine verdiklerimize karşılık nankörlük etmeleri için onlardan bir grup, Rablerine yine ortak koşuyorlar.[1] Bir süre (daha) yararlanın! İleride bileceksiniz![2]
The Final Testament
Let them be unappreciative of what we have given them. Enjoy temporarily; you will surely find out.
The Quran: A Monotheist Translation
So as to reject what We gave them. Enjoy then, for you will come to know.
Quran: A Reformist Translation
So as to reject what We gave them. Enjoy then, for you will come to know.
The Clear Quran
becoming ungrateful for whatever ˹favours˺ We have given them. So enjoy yourselves, for soon you will know.
Tafhim commentary
so that they may show ingratitude to Us for the favours We had bestowed upon them. So, enjoy yourselves a while; but then you shall soon come to know.
Al- Muntakhab
They sink under the vexations of their minds and deny all that We have given them. You may enjoy yourselves, you people, it shall not be for long, then shall you come to know the sad truth.
(Umm Muhammad, Mary Kennedy, Amatullah Bantley)
So that they will deny what We have granted them. Then enjoy yourselves, for you are going to know.