3.
Ali İmran Suresi
8. ayet
Ali Bulaç
Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
"Rabbimiz, bizi hidayete erdirdikten sonra kalplerimizi kaydırma ve katından bize bir rahmet bağışla. Şüphesiz, bağışı en çok olan Sensin Sen."
رَبَّنَا لَا تُزِغْ قُلُوبَنَا بَعْدَ اِذْ هَدَيْتَنَا وَهَبْ لَنَا مِنْ لَدُنْكَ رَحْمَةًۚ اِنَّكَ اَنْتَ الْوَهَّابُ
Rabbena la tuziğ kulubena ba'de iz hedeytena veheb lena min ledunke rahmeh, inneke entel vehhab.
Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
"Rabbimiz, bizi hidayete erdirdikten sonra kalplerimizi kaydırma ve katından bize bir rahmet bağışla. Şüphesiz, bağışı en çok olan Sensin Sen."
Türkçe Kur'an Çözümü
Rabbimiz, bize hidayet ettikten (hakikati gösterip idrak ettirdikten) sonra şuurumuzu (nefsaniyete - egoya) döndürme ve bize ledünnünden bir rahmet bağışla. Muhakkak sen Vehhab'sın.
Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali
Ey Rabbimiz! Bizi doğru yola ilettikten sonra, kalplerimizi haktan bir daha saptırma ve bize rahmetini bağışla, gerçek lütuf sahibi sensin.
Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali
(Onlar şöyle yakarırlar): "Rabbimiz! Bizi hidayete erdirdikten sonra kalplerimizi eğriltme. Bize katından bir rahmet bahşet. Şüphesiz sen çok bahşedensin."
Mesaj: Kuran Çevirisi
'Rabbimiz, bizi doğruya ulaştırdıktan sonra kalplerimizin eğrilmesine izin verme. Üzerimize rahmetini yağdır; kuşkusuz sen Bağışta Bulunansın.'
Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Ya rabbena bizleri hidayetine irdirdikten sonra kalblerimizi yamıltma da ledünnünden bize bir rahmet ihsan eyle, şüphesiz sensin bütün dilekleri veren vehhab sen.
Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim
Ey Rabbimiz, bizi doğru yola iletdikden sonra kalblerimizi (Hakdan) sapdırma. Bize kendi canibinden bir rahmet ver. Şübhesiz bağışı en çok olan Sensin Sen.
Kur'an Mesajı
"Ey Rabbimiz! Bizi doğru yola ilettikten sonra kalplerimizi hakikatten (bir daha) saptırma ve bize rahmetini bağışla: Sensin (hakiki) Lütuf Sahibi."
Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı
Rabbimiz, bizi doğru yola ilettikten sonra, kalplerimizi eğriltme. Bize katından rahmet bahşet, şüphesiz sen, bol bol bağışlayansın.
Kuran-ı Kerim ve Meali
(ve şöyle yalvarırlar:) "Ey bizim kerim Rabbimiz, bizi doğru yola ilettikten sonra kalplerimizi saptırma ve katından bize bir rahmet bağışla. Şüphesiz bağışı bol olan vehhab Sensin Sen!"
Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
(Onlar derler ki): "Rabbimiz, bizi doğru yola ilettikten sonra kalblerimizi eğriltme, bize katından bir rahmet ver, kuşkusuz sen çok bağış yapansın."
Kur'an-ı Kerim Meali
Ey Rabbimiz! Bizi doğruya ve güzele yönelttikten sonra kalplerimizi bozup eğriltme ve bize katından bir rahmet bağışla. Sen, yalnız sen Vahhab'sın, bol bol bağışta bulunansın.
Hayat Kitabı Kur’an
"Rabbimiz! Bizi doğru yola ilettikten sonra kalplerimizi saptırma ve bize katından bir rahmet bahşet: çünkü yalnızca Sensin hiç karşılıksız sınırsızca lutfeden."
Kerim Kur'an
Onlar derler ki: "Rabb'imiz! Bizi doğru yola ilettikten sonra kalplerimizi saptırma. Bize katından rahmet bağışla. Çünkü bağışlayıcı olan yalnız Sen'sin."
Kerim Kur'an
Onlar derler ki: Rabb'imiz! Verdiğin hidayetten sonra kalplerimizi saptırma. Bize katından rahmet bağışla. Çünkü bağışlayıcı olan yalnız Sen'sin.
Kur'an-ı Kerim Gerçek
"Efendimiz! Bizi doğru yola eriştirdikten sonra yüreklerimizi saptırma ve Senin katından bir rahmet bağışla. Kuşkusuz, Sen, Bağışı Sonsuzsun!"
Süleymaniye Vakfı Meali
(Onlar şöyle derler:) Sahibimiz! Bizi yoluna kabul ettikten sonra, kalplerimizin eğrilmesine izin verme[1]. Bize katından iyilikte bulun! Hep bağış yapan Sen'sin.
Mesaj: Kuran Çevirisi
"Efendimiz, bizi doğruya ulaştırdıktan sonra kalplerimizin eğrilmesine izin verme. Üzerimize rahmetini yağdır; kuşkusuz sen Bağışta Bulunansın."
Kur’an Meal-Tefsir
(Şöyle dua ederler:) "Rabbimiz! Bizi doğru yola ulaştırdıktan sonra kalplerimizi eğriltme! Bize katından merhamet ver! Şüphesiz ki bolca veren yalnızca sensin.
The Final Testament
"Our Lord, let not our hearts waver, now that You have guided us. Shower us with Your mercy; You are the Grantor.
The Quran: A Monotheist Translation
"Our Lord, do not make our hearts deviate after You have guided us, and grant us from You a mercy. Indeed, You are the Grantor."
Quran: A Reformist Translation
"Our Lord, do not make our hearts deviate after You have guided us, and grant us from You a mercy; You are the Grantor."
The Clear Quran
˹They say,˺ "Our Lord! Do not let our hearts deviate after you have guided us. Grant us Your mercy. You are indeed the Giver ˹of all bounties˺.
Tafhim commentary
They pray to Allah: 'Our Lord! Do not let our hearts swerve towards crookedness after You have guided us to the right way, and. bestow upon us Your mercy. Surely You, only You, are the Munificent Giver!
Al- Muntakhab
Who express their prayer of invocation: "O Allah our Creator, we beseech You not to erase piety from our hearts after You have made us true believers and guided us to the path of righteousness. O Allah, extend to us Your mercy; it is You Who gives and it is You Who bestows gratuitously".
(Umm Muhammad, Mary Kennedy, Amatullah Bantley)
[Who say], "Our Lord, let not our hearts deviate after You have guided us and grant us from Yourself mercy. Indeed, You are the Bestower.