3. Ali İmran Suresi 179. ayet George Sale

God is not disposed to leave the faithful in the condition which ye are now in, until he sever the wicked from the good; nor is God disposed to make you acquainted with what is a hidden secret, but God chooseth such of his apostles as he pleaseth, to reveal his mind unto: Believe therefore in God, and his apostles; and if ye believe, and fear God, ye shall receive a great reward.
مَا كَانَ اللّٰهُ لِيَذَرَ الْمُؤْمِن۪ينَ عَلٰى مَٓا اَنْتُمْ عَلَيْهِ حَتّٰى يَم۪يزَ الْخَب۪يثَ مِنَ الطَّيِّبِۜ وَمَا كَانَ اللّٰهُ لِيُطْلِعَكُمْ عَلَى الْغَيْبِ وَلٰكِنَّ اللّٰهَ يَجْتَب۪ي مِنْ رُسُلِه۪ مَنْ يَشَٓاءُ فَاٰمِنُوا بِاللّٰهِ وَرُسُلِه۪ۚ وَاِنْ تُؤْمِنُوا وَتَتَّقُوا فَلَكُمْ اَجْرٌ عَظ۪يمٌ
Ma kanallahu li yezerel mu'minine ala ma entum aleyhi hatta yemizel habise minet tayyib, ve ma kanallahu li yutliakum alel gaybi ve lakinnallahe yectebi min rusulihi men yeşau fe aminu billahi ve rusulih, ve in tu'minu ve tetteku fe lekum ecrun azim.
Ayetbul | Kuran Mealleri | Quran | Ali İmran suresi 179. ayet

#kelimeanlamkök
1 ma مَّا
2 kane değildir كَانَ
3 llahu Allah ٱللَّهُ
4 liyezera bırakacak لِيَذَرَ
5 l-mu'minine mü'minleri ٱلْمُؤْمِنِينَ
6 ala (şu) üzerinde عَلَىٰ
7 ma bulunduğunuz مَآ
8 entum sizin أَنتُمْ
9 aleyhi (hal) üzere عَلَيْهِ
10 hatta kadar حَتَّىٰ
11 yemize ayırıncaya يَمِيزَ
12 l-habise pis olanı ٱلْخَبِيثَ
13 mine -den مِنَ
14 t-tayyibi temiz- ٱلطَّيِّبِ ۗ
15 ve ma وَمَا
16 kane ve değildir كَانَ
17 llahu Allah ٱللَّهُ
18 liyutliakum sizi vâkıf kılacak لِيُطْلِعَكُمْ
19 ala üzerine عَلَى
20 l-gaybi gayb ٱلْغَيْبِ
21 velakinne fakat وَلَـٰكِنَّ
22 llahe Allah ٱللَّهَ
23 yectebi seçer يَجْتَبِى
24 min -nden مِن
25 rusulihi elçileri- رُّسُلِهِۦ
26 men kimi مَن
27 yeşa'u diliyorsa يَشَآءُ ۖ
28 fe aminu o halde inanın فَـَٔامِنُوا۟
29 billahi Allah'a بِٱللَّهِ
30 ve rusulihi ve elçilerine وَرُسُلِهِۦ ۚ
31 ve in eğer وَإِن
32 tu'minu inanır تُؤْمِنُوا۟
33 ve tetteku ve korunursanız وَتَتَّقُوا۟
34 felekum sizin için vardır فَلَكُمْ
35 ecrun bir mükafat أَجْرٌ
36 azimun büyük عَظِيمٌۭ