3. Ali İmran Suresi 167. ayet Mahmoud Ghali

And that He might know the ones who acted the hypocrite (Literally: hypocrised) and to whom it was said, "Come, fight in the way of Allah or repel (the enemy). " They said, "If we knew (about) fighting, we would indeed closely follow you." They, upon that day were nearer to disbelief than to belief; they say with their mouths that which is not in their hearts; and Allah best knows whatever (secrets) they keep back.
وَلِيَعْلَمَ الَّذ۪ينَ نَافَقُواۚ وَق۪يلَ لَهُمْ تَعَالَوْا قَاتِلُوا ف۪ي سَب۪يلِ اللّٰهِ اَوِ ادْفَعُواۜ قَالُوا لَوْ نَعْلَمُ قِتَالاً لَاتَّبَعْنَاكُمْۜ هُمْ لِلْكُفْرِ يَوْمَئِذٍ اَقْرَبُ مِنْهُمْ لِلْا۪يمَانِۚ يَقُولُونَ بِاَفْوَاهِهِمْ مَا لَيْسَ ف۪ي قُلُوبِهِمْۜ وَاللّٰهُ اَعْلَمُ بِمَا يَكْتُمُونَۚ
Ve li ya'lemellezine nafeku, ve kile lehum tealev katilu fi sebilillahi evidfeu kalu lev na'lemu kıtalen letteba'nakum, hum lil kufri yevmeizin akrabu minhum lil iman, yekulune bi efvahihim ma leyse fi kulubihim, vallahu a'lemu bi ma yektumun.
Ayetbul | Kuran Mealleri | Quran | Ali İmran suresi 167. ayet

#kelimeanlamkök
1 veliyea'leme ve bilmesi içindir وَلِيَعْلَمَ
2 ellezine kimseleri ٱلَّذِينَ
3 nafeku iki yüzlülük edenleri نَافَقُوا۟ ۚ
4 ve kile dendiği halde وَقِيلَ
5 lehum onlara لَهُمْ
6 teaalev gelin تَعَالَوْا۟
7 katilu savaşın قَـٰتِلُوا۟
8 fi فِى
9 sebili yolunda سَبِيلِ
10 llahi Allah ٱللَّهِ
11 evi ya da أَوِ
12 dfeu savunun ٱدْفَعُوا۟ ۖ
13 kalu dediler قَالُوا۟
14 lev eğer لَوْ
15 nea'lemu bilseydik نَعْلَمُ
16 kitalen savaş (olacağını) قِتَالًۭا
17 lattebea'nakum sizinle gelirdik لَّٱتَّبَعْنَـٰكُمْ ۗ
18 hum onlar هُمْ
19 lilkufri küfre لِلْكُفْرِ
20 yevmeizin o gün يَوْمَئِذٍ
21 ekrabu yakın idiler أَقْرَبُ
22 minhum ondan مِنْهُمْ
23 lilimani imandan (çok) لِلْإِيمَـٰنِ ۚ
24 yekulune söylüyorlar يَقُولُونَ
25 biefvahihim ağızlarıyla بِأَفْوَٰهِهِم
26 ma مَّا
27 leyse olmayanı لَيْسَ
28 fi içinde فِى
29 kulubihim kalblerinin قُلُوبِهِمْ ۗ
30 vallahu halbuki Allah وَٱللَّهُ
31 ea'lemu çok iyi bilmektedir أَعْلَمُ
32 bima şeyi بِمَا
33 yektumune içlerinde sakladıkları يَكْتُمُونَ