3. Ali İmran Suresi 154. ayet Ali Bulaç Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı

Sonra kederin ardından üzerinize bir güvenlik (duygusu) indirdi, bir uyuklama ki, içinizden bir grubu sarıveriyordu. Bir grup da, canları derdine düşmüştü; Alah'a karşı haksız yere cahiliye zannıyla zanlara kapılarak: "Bu işten bize ne var ki?" diyorlardı. De ki: "Şüphesiz işin tümü Allah'ındır." Onlar, sana açıklamadıkları şeyi içlerinde gizli tutuyorlar, "Bu işten bize bir şey olsaydı, biz burada öldürülmezdik" diyorlar. De ki: "Evlerinizde olsaydınız da üzerlerine öldürülmesi yazılmış olanlar, yine devrilecekleri yerlere gidecekti. (Bunu) Allah, sinelerinizdekini denemek ve kalplerinizde olanı arındırmak için (yaptı). Allah, sinelerin özünde saklı duranı bilendir.
ثُمَّ اَنْزَلَ عَلَيْكُمْ مِنْ بَعْدِ الْغَمِّ اَمَنَةً نُعَاساً يَغْشٰى طَٓائِفَةً مِنْكُمْۙ وَطَٓائِفَةٌ قَدْ اَهَمَّتْهُمْ اَنْفُسُهُمْ يَظُنُّونَ بِاللّٰهِ غَيْرَ الْحَقِّ ظَنَّ الْجَاهِلِيَّةِۜ يَقُولُونَ هَلْ لَنَا مِنَ الْاَمْرِ مِنْ شَيْءٍۜ قُلْ اِنَّ الْاَمْرَ كُلَّهُ لِلّٰهِۜ يُخْفُونَ ف۪ٓي اَنْفُسِهِمْ مَا لَا يُبْدُونَ لَكَۜ يَقُولُونَ لَوْ كَانَ لَنَا مِنَ الْاَمْرِ شَيْءٌ مَا قُتِلْنَا هٰهُنَاۜ قُلْ لَوْ كُنْتُمْ ف۪ي بُيُوتِكُمْ لَبَرَزَ الَّذ۪ينَ كُتِبَ عَلَيْهِمُ الْقَتْلُ اِلٰى مَضَاجِعِهِمْۚ وَلِيَبْتَلِيَ اللّٰهُ مَا ف۪ي صُدُورِكُمْ وَلِيُمَحِّصَ مَا ف۪ي قُلُوبِكُمْۜ وَاللّٰهُ عَل۪يمٌ بِذَاتِ الصُّدُورِ
Summe enzele aleykum min ba'dil gammi emeneten nuasen yagşa taifeten minkum, ve taifetun kad ehemmethum enfusuhum yezunnune billahi gayrel hakkı zannel cahiliyyeh, yekulune hel lena minel emri min şey', kul innel emre kullehu lillah, yuhfune fi enfusihim ma la yubdune lek, yekulune lev kane lena minel emri şey'un ma kutilna hahuna, kul lev kuntum fi buyutikum le berezellezine kutibe aleyhimul katlu ila medaciihim, ve li yebteliyallahu ma fi sudurikum ve li yumahhısa ma fi kulubikum, vallahu alimun bi zatis sudur.
Ayetbul | Kuran Mealleri | Quran | Ali İmran suresi 154. ayet

Ali Bulaç Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
Sonra kederin ardından üzerinize bir güvenlik (duygusu) indirdi, bir uyuklama ki, içinizden bir grubu sarıveriyordu. Bir grup da, canları derdine düşmüştü; Alah'a karşı haksız yere cahiliye zannıyla zanlara kapılarak: "Bu işten bize ne var ki?" diyorlardı. De ki: "Şüphesiz işin tümü Allah'ındır." Onlar, sana açıklamadıkları şeyi içlerinde gizli tutuyorlar, "Bu işten bize bir şey olsaydı, biz burada öldürülmezdik" diyorlar. De ki: "Evlerinizde olsaydınız da üzerlerine öldürülmesi yazılmış olanlar, yine devrilecekleri yerlere gidecekti. (Bunu) Allah, sinelerinizdekini denemek ve kalplerinizde olanı arındırmak için (yaptı). Allah, sinelerin özünde saklı duranı bilendir.
Ahmed Hulusi Türkçe Kur'an Çözümü
Sonra gamın ardından bir güven duygusu inzal ederek içinizi yatıştırdı. Bir grup da (münafıklar - ikiyüzlüler) kendi canlarının (çıkarlarının) kaygısına düşmüştü. Allah'a karşı cahiliye zannı ile düşünerek "Bu karara bizim bir katkımız mı var" diyorlardı. De ki: "Hüküm - karar tümüyle Allah'a aittir!" Onlar dışa vurmadıklarını içlerinde sakladılar. "Bu hüküm - kararda bir hissemiz olsaydı burada öldürülmezdik" dediler. De ki: "Evlerinizde dahi kalsaydınız, haklarında öldürülme yazılmış (programlanmış) olanlar her halükarda evlerinden çıkıp, düşüp kalacakları (öldürülecekleri) yere giderlerdi. Allah içinizdekini (dışınıza vurup ne olduğunuzu) size göstermek ve yanlış fikirlerden arınmanızı sağlamak için bunu yaşattı. Allah içinizdekileri bilir, zira sinelerinizin hakikati O'nun Esma'sıdır. "
Bayraktar Bayraklı Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali
Sonra O, bu kederin ardından, size bir emniyet duygusu ve uyku hali, bazılarınızı sarıp kuşatan bir iç sükuneti bağışladı; oysa sadece kendilerini düşünen ötekiler, Allah hakkında yanlış fikirlere -putperest cahiliye düşüncelerine- kapıldılar ve "Bu konuda o zaman bir karar yetkisine sahip miydik?" diye kendi kendilerine sordular. De ki: "Bütün karar yetkisi, yalnızca Allah'a aittir!" Onlara gelince, onlar "Eğer bir karar yetkimiz olsaydı, ardımızda bu kadar çok ölü bırakmazdık" diyerek, ey Peygamber, sana göstermeyecekleri o iman zayıflığını içlerinde saklamaya çalışıyorlar. Onlara de ki: "Evlerinizde de kalmış olsaydınız, içinizden ölümü takdir edilmiş olanlar, devrilecekleri/öldürülecekleri yere mutlaka çıkıp giderlerdi." Bu başınıza gelenlerin hepsi, Allah'ın göğüslerinizde barındırdığınız her şeyi sınaması ve kalplerinizin içini her türlü boş ve yararsız şeylerden arındırması içindir. Zira Allah, insanların sinelerindeki her şeyi bilir.
Diyanet İşleri Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali
Sonra o kederin ardından (Allah) üzerinize içinizden bir kısmını örtüp bürüyen bir güven, bir uyku indirdi. Bir kısmınız da kendi canlarının kaygısına düşmüştü. Allah'a karşı cahiliye zannı gibi gerçek dışı zanda bulunuyorlar; "Bu işte bizim hiçbir dahlimiz yok" diyorlardı. De ki: "Bütün iş, Allah'ındır." Onlar sana açıklayamadıklarını içlerinde saklıyorlar ve diyorlar ki: "Bu konuda bizim elimizde bir şey olsaydı, burada öldürülmezdik." De ki: "Evlerinizde dahi olsaydınız, üzerlerine öldürülmesi yazılmış bulunanlar mutlaka yatacakları (öldürülecekleri) yerlere çıkıp gideceklerdi. Allah, bunu göğüslerinizdekini denemek, kalplerinizdekini arındırmak için yaptı. Allah, göğüslerin özünü (kalplerde olanı) bilir."
Edip Yüksel (Eski Baskı) Mesaj: Kuran Çevirisi
Sonra o üzüntünün ardından, içinizden bir grubu sakinleştiren güven dolu bir uykuyu üzerinize indirdi. Bir kısmınız bencilce kendi derdine düşmüş, cahiliye döneminde olduğu gibi ALLAH hakkında yanlış düşünceler üretiyor ve, 'Bu işte bir yetkimiz varmı,' diyordu. 'Tüm yetki ALLAH'ındır,' de. Sana açmadıklarını içlerinde gizliyorlardı. 'Bizim bir yetkimiz olsaydı burada öldürülmezdik,' diyorlar. De ki, 'Evlerinizde dahi olsaydınız, aranızda ölmesi kararlaştırılanlar devrilecekleri yere doğru sürüneceklerdi.' ALLAH böylece göğüslerinizdekini dener ve kalplerinizdekini arıtır. ALLAH en gizli düşünceleri bilir
Elmalılı Hamdi Yazır Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Sonra o gamın arkasından üzerinize bir emniyyet indirdi: bir uyku ki içinizden bir taifeyi sarıyordu, bir taife de nefisleri sevdasına düşmüşlerdi: Allaha karşı cahiliyye zannı na hak bir zan besliyorlardı: "var mı bize o emirden bir şey?" diyorlardı, "hakikat emrin hepsi Allahın" de, onlar nefislerinde sana açamadıkları bir şey gizliyorlar: "bizim emirden bir hıssamız olsa idi burada katlolunmazdık" diyorlar, deki: "evinizde de olsa idiniz üzerlerine katil yazılmış bulunanlar yine çıkacak düşüb kaldıkları yerleri çaresiz boylıyacaklardı, Allah sinelerinizdekini yoklamak ve yüreğinizdekini meydana çıkarmak içindir ki bunu başınıza getirdi, Allah sinelerin kühnünü bilir
Elmalılı (sadeleştirilmiş)
Sonra o kederin arkasından size içinizden bir zümreyi saran bir güven, bir uyku indirdi; diğer bir zümre ise kendi dertlerine düşmüş, Allah'a karşı cahiliyye kanaatine benzeyen gerçek dışı bir kanaat besliyorlar: "Bizim yapacağımız bir şey var mı?" diyorlardı. De ki: "Şüphesiz, bütün iş Allah'ındır." Onlar, içlerinde sana açıklamadıkları bir şey gizliyorlar, "Bizim bu işte görüşümüz alınsaydı burada öldürülüp gitmezdik" diyorlar. De ki: "Evinizde bile olsaydınız öldürülmesi takdir edilmiş bulunanlar çaresiz yine çıkıp ölecekleri yerleri boylayacaklardı. Allah içinizdekileri yoklamak ve yüreklerinizdekini meydana çıkarmak için bunu başınıza getirdi. Allah sinlerin özünü bilir.
Gültekin Onan
Sonra kederin ardından üzerinize bir güvenlik (emeneten) (duygusu) indirdi, bir uyuklama ki, içinizden bir grubu sarıveriyordu. Bir grup da, canları derdine düşmüştü; Tanrı'ya karşı haksız yere cahiliye zannıyla zanlara kapılarak "Bu buyruktan bize ne var ki?" diyorlardı. De ki: "Şüphesiz buyruğun tümü Tanrı'nındır". Onlar, sana açıklamadıkları şeyi içlerinde gizli tutuyorlar, "Bu buyruktan bize bir şey olsaydı, biz burada öldürülmezdik" diyorlar. De ki: "Evlerinizde olsaydınız da üzerlerine öldürülmesi yazılmış olanlar yine devrilecekleri yerlere gidecekti. (Bunu) Tanrı, sinelerenizdekini denemek ve kalplerinizdekini arındırmak için (yaptı). Tanrı, sinelerin özünde saklı duranı bilendir.
Hasan Basri Çantay Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim
Sonra o kederin ardından (Allah) üzerinize öyle bir eminlik, öyle bir uyku indirdi ki o, içinizden bir zümreyi örtüb bürüyordu. Bir zümre de canları sevdasına düşmüşdü. Allaha karşı cahiliyyet zannı gibi hakka aykırı bir zan besliyorlar ve: "Bu işden bize ne?" diyorlardı. De ki: (Habibim), "Bütün iş Allahındır". Onlar sana açıklamayacaklarını içlerinde saklıyorlar, diyorlar ki: "Bize bu işden bir şey (bir pay) olsaydı burada öldürülmezdik". Şöyle de: "Siz evlerinizde olsaydınız bile üzerlerine öldürülmesi yazılmış (takdir edilmiş) olanlar yine muhakkak yatacakları (öldürülecekleri) yerlere çıkıb gidecekdi. (Allah bunu) göğüslerinizin içindekini yoklamak, yüreklerinizdekini temizlemek için (yapdı). Allah, siynelerdeki özü hakkıyle bilendir.
İbni Kesir
Sonra o üzüntünün ardından, üzerinize öyle bir emniyet ve öyle bir uyku indirdi ki; içinizden bir kısmını bürüyordu, bir kısmı da canları sevdasına düşmüştü. Allah'a karşı cahiliyet zannı gibi haksız bir zan besliyorlar. Bu işten bize ne? diyorlardı. De ki: Bütün iş Allah'ındır. İçlerinde sana açmadıkları birşey gizliyorlar. Bu, bize ait birşey olsaydı burada öldürülmezdik, diyorlar. De ki: Evlerinizde olsaydınız üzerlerine ölüm yazılmış olanlar yine mutlaka devrilecekleri yerlere çıkıp gideceklerdi. Bu; göğüslerinizin içindekini yoklamak, kalblerinizdekini temizlemek içindir. Allah, göğüslerdekini bilendir.
Muhammed Esed Kur'an Mesajı
Sonra O, bu kederin ardından, size bir emniyet duygusu, bazılarınızı sarıp kuşatan bir iç sükuneti bağışladı; oysa sadece kendilerini düşünen ötekiler, Allah hakkında yanlış fikirlere -putperest cahiliyye düşüncelerine- kapıldılar ve "(Bu konuda)) o zaman bir karar yetkisine sahip miydik?" diye (kendi kendilerine) sordular. De ki: "Bütün karar yetkisi, yalnızca Allah'a aittir!" (Onlara gelince,) onlar, "Eğer bir karar yetkimiz olsaydı, ardımızda bu kadar çok ölü bırakmazdık" diyerek (ey Peygamber,) sana göstermeyecekleri o (iman zayıflığı)nı içlerinde saklamaya çalışıyorlar. (Onlara) de ki: "Evlerinizde de kalmış olsaydınız, (içinizden) ölümü takdir edilmiş olanlar, devrilecekleri yere mutlaka çıkıp giderlerdi." Ve bu (başınıza gelenlerin tümü), Allah'ın göğüslerinizde barındırdığınız her şeyi sınaması ve kalplerinizin içini her türlü boş ve yararsız şeylerden arındırması içindir: Zira Allah, (insanların) kalplerindeki her şeyi bilir.
Şaban Piriş Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı
Sonra, o kederin ardından size öyle bir güven öyle bir uyku indirdik ki O, içinizden bir grubu kapladı. Bir grup da canlarının derdine düşüp, Allah hakkında, cahiliye (dönemi) zannı ile doğru olmayan bir zanda bulunuyorlardı: -Bu işten bize ne? (Biz mi gelmek istedik) diyorlardı. De ki: -İş tamamıyla Allah'ındır. İçlerinde, sana açıklamadıkları bir şey gizliyorlar. -Bizim görüşümüz alınsaydı, burada öldürülüp gitmezdik, diyorlar. De ki: -Evlerinizde bulunsaydınız bile, öldürülecekleri takdir olunanlar yatırılacakları yere giderlerdi. Bu, Allah'ın gönüllerinizdekini denemesi ve kalplerinizdekini temizlemesi içindir... Allah, gönüllerde olanı hakkıyla bilir.
Suat Yıldırım Kuran-ı Kerim ve Meali
Sonra o kederin peşinden üzerinize bir güven duygusu indirdi. Sizden bir kısmını bürüyen tatlı bir uyku hali verdi. Bir kısmınız ise can derdine düşmüş, Allah hakkında Cahiliye devrindekine benzer, gerçek dışı şeyler düşünüyorlar: "Bu işin kararlaştırılmasında bizim yetkimiz mi var? Ne gezer!" diye söyleniyorlardı. De ki: "Bütün yetki ve karar Allah'ındır" Onlar aslında içlerinde, sana karşı açığa vuramadıkları birşeyler saklıyor ve kendi aralarında: "Bu emir ve komuta işinde bir payımız olsaydı, şimdi burada olmaz, öldürülmezdik." diyorlardı. De ki: Siz evlerinizde dahi olsaydınız, haklarında ölüm takdir edilenler, mutlaka düşüp ölecekleri yerlere doğru çıkacaklardı. Allah, sizin içinizde olanı sınamak ve kalplerinizi her türlü vesvese ve kirden arındırıp pırıl pırıl yapmak içindir ki bunu başınıza getirdi. Allah sinelerin özünü dahi bilir.
Süleyman Ateş Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Sonra o üzüntünün ardından (Allah) size bir güven, bir kısmınızı bürüyen bir uyku indirdi; bir kısmınız da kendi canlarının kaygısına düşmüştü. Allah'a karşı cahiliyye zannı gibi haksız bir zanda bulunuyorlar: "Bu işten bize bir şey var mı?" diyorlardı. De ki: "Bütün iş, Allah'a aittir." Onlar sana açıklayamadıklarını içlerinde gizliyorlar. Diyorlar ki: "Bu işten bize bir fayda olsaydı, burada öldürülmezdik." De ki: "Evlerinizde dahi olsaydınız, yine üzerine öldürülme(si) yazılmış olanlar, mutlaka (vurulup) yatacakları yeri boylardı. Allah göğüslerinizdekini denemek, kalblerinizdekini açığa çıkarmak için (bunları başınıza getirdi)". Allah göğüslerin özünü bilir.
Yaşar Nuri Öztürk Kur'an-ı Kerim Meali
Sonra bu kederin ardından üzerinize, içinizden bir grubu sarıp kuşatan, güven verici bir uyku indirdi. Bir grup da -gerçekten onlar kendi canlarının derdine düşmüştü- Allah hakkında gerçek dışı sanılara, cahiliye düşüncelerine kapılıyordu. "Şu işten bize bir şey var mı?" diyorlardı. De ki: "Emir/iş ve oluş tümüyle Allah'ındır." Öz benliklerinde, sana açıklamaz oldukları şeyler saklıyorlar. Diyorlar ki: "Bu işten bizim lehimize bir şey olsaydı, şuracıkta öldürülmezdik." Söyle onlara: "Evlerinizde kalsaydınız bile, üzerlerine ölüm yazılmış olanlar, uzanacakları yerleri muhakkak boylayacaklardı." Bu, Allah, göğüslerinizdekini denesin, kalplerinizdekini ortaya çıkarsın diyedir. Allah, göğüslerin özünü çok iyi bilir.
Mustafa İslamoğlu Hayat Kitabı Kur’an
Sonra (Allah), bu elemin ardından size bir güven hissi, bir kısmınızı çepeçevre kuşatan bir dinginlik bahşetti. Diğer bir kısmınız ise canlarının derdine düşmüşlerdi; Allah hakkında, haddini bilmezlik çağına özgü, yanlış tasavvurlara kapıldılar. Diyorlardı ki: "Bizim, mutlak hükümranlıkta bir karar yetkimiz var da (kullanmadık) mı sankı?" De ki: "Bütün yetki, yalnızca Allah'a aittir." Onlar ise içlerinde gizleyip sana göstermedikleri gerçek duygularını (şöyle) dile getiriyorlardı: "Eğer karar yetkisi bizde olsaydı, burada bu kadar ölü vermezdik." de ki: "Evlerinizde kalmış olsaydınız dahi, ölümü mukadder olanlarınızı, o ölüm, elbet yataklarına kadar kovalardı." Bu da, Allah'ın göğüslerinizde olan her bir şeyi sınaması ve kalplerinizde olanları arıtıp damıtması içindir: zira Allah kalplerin içini bilir.
Erhan Aktaş Kerim Kur'an
Sonra O, üzüntünün ardından, sizden bir kısmınıza, güven duygusu, sarıp kuşatan bir iç dinginlik indirdi. Bir kısmınız da can kaygısına düşmüştü. Allah hakkında, tıpkı cahiliye[1] dönemindekine benzer biçimde gerçeğe aykırı bir sanı besliyorlardı. "Bu işten bize ne?" diyorlardı. De ki: "Her şeyin takdiri yalnız Allah'ındır." Sana, açıklamadıkları şeyleri içlerinde gizliyorlar. "Elimizden bir şey gelseydi buralarda öldürülmezdik." diyorlar. De ki: "Evlerinizde kalmış olsaydınız bile, üzerlerine öldürülme yazılmış[2] olanlar düşüp ölecekleri yere kendiliğinden çıkıp gelirlerdi. Allah, bunu, göğüslerinizde olanı sınamak ve kalplerinizdekilerini arındırmak için yaptı. Allah, göğüslerin özünü bilir.
Erhan Aktaş (Eski Baskı) Kerim Kur'an
Sonra O, üzüntünün ardından, sizden bir kısmınıza, güven duygusu, sarıp kuşatan bir iç dinginlik indirdi. Bir kısmınız da can kaygısına düşmüştü. Allah hakkında, tıpkı cahiliye[1] dönemindekine benzer biçimde gerçeğe aykırı bir sanı besliyorlardı. "Bu işten bize ne?" diyorlardı. De ki: "Her şeyin takdiri yalnızca Allah'ındır.". Sana, açıklamadıkları şeyleri, içlerinde gizliyorlar. "Elimizden bir şey gelseydi burada öldürülmezdik." diyorlar. De ki: "Evlerinizde kalmış olsaydınız bile, üzerlerine ölüm takdir edilmiş olanlar, düşüp ölecekleri yere kendiliğinden çıkıp giderlerdi. Allah, bunu, göğüslerinizde olanı sınamak ve kalplerinizdekilerini arındırmak için yaptı. Allah, göğüslerin özünü bilir.
Ali Rıza Safa Kur'an-ı Kerim Gerçek
Üzüntünün arkasından, aranızdan bir kümeyi saran bir güven uykusu indirdi. Bir küme de canlarını önemsiyordu. Allah hakkında bilisizce yakıştırmalar yapıyorlar; "Bu buyruğun, bizimle ne ilgisi var?" diyorlardı. De ki: "Tüm buyruklar, yalnızca Allah'a özgüdür!" Sana açıklamadıkları şeyi içlerinde gizliyorlar; şöyle diyorlar: "Bu buyruğun bizimle ilgisi olsaydı, burada öldürülmezdik!" De ki: "Evlerinizde bile olsaydınız, üzerine öldürülmek yazılmış olanlar, devrilecekleri yerlere yine giderlerdi!" Allah, içinizden geçenleri sınamak ve yüreklerinizi arındırmak için böyle yapmıştır. Çünkü Allah, içlerinden geçenleri Bilendir.
Süleymaniye Vakfı Süleymaniye Vakfı Meali
O kederden sonra size bir güven duygusu ve bir kesimi rahatlatan tatlı bir uyku verdi. Bir kesim de kendi derdine düşmüştü. Allah hakkında, gerçek dışı kuruntulara, cahiliye kuruntusuna kapılarak "Bu işten elimize ne geçti ki?" diyorlardı. De ki: "Bütün işler Allah içindir". Sana açmadıklarını içlerinde gizliyor, "Bu iş lehimize olsaydı burada öldürülmezdik" diyorlardı. De ki: "Evlerinizde bile olsaydınız, öldürülecekleri yazılanlar, düşecekleri yere kadar gelirlerdi". Bunlar, Allah'ın içinizde olanı denemesi ve kalplerinizdeki kirleri iyice gidermesi içindir. İçinizde ne olduğunu bilen Allah'tır.
Edip Yüksel Mesaj: Kuran Çevirisi
Sonra o üzüntünün ardından, içinizden bir grubu sakinleştiren güven dolu bir uykuyu üzerinize indirdi. Bir kısmınız bencilce kendi derdine düşmüş, cahiliye döneminde olduğu gibi ALLAH hakkında yanlış düşünceler üretiyor ve, "Bu işte bir karar yetkimiz olsaydı öldürülmezdik" diyordu. "Tüm yetki ALLAH'ındır" de. Sana açmadıklarını içlerinde gizliyorlardı. "Bizim bir yetkimiz olsaydı burada öldürülmezdik" diyorlar. De ki: "Evlerinizde dahi olsaydınız, aranızda ölmesi kararlaştırılanlar devrilecekleri yere doğru sürüneceklerdi." ALLAH böylece göğüslerinizdekini dener ve kalplerinizdekini arıtır. ALLAH en gizli düşünceleri bilir.
Mehmet Okuyan Kur’an Meal-Tefsir
Sonra (Allah) o kederin arkasından size bir güven indirdi ki (bu güvenin yol açtığı) uyuklama hâli bir kısmınızı kaplıyordu. Kendi canlarının kaygısına düşmüş bir grup da Allah hakkında cahiliye devrindeki türden yanlış ve yersiz zanlara kapılmışlar[1] ve "Bu işten bize ne var?" diyorlardı. De ki: "İş (karar), tamamen Allah'a aittir. Onlar, sana açıklayamadıklarını içlerinde gizliyorlar." (Onlar) "Bu işten bize bir şey olsaydı, burada öldürülmezdik." diyorlar. (Onlara) de ki: "Evlerinizde kalmış olsaydınız bile öldürülmesi yazılmış olanlar, yataklarına (düşecekleri yerlere) çıkıp giderlerdi.[2] Allah göğüslerinizdekileri (kalplerinizdekileri) deneyip ortaya çıkarmak ve göğüslerinizdekileri (kalplerinizdekileri) arındırmak için (böyle yaptı). Allah göğüslerin (kalplerin) özünü bilendir."
Əlixan Musayev
Sonra O, bu qəm-qüssənin ardınca sizə bir təskinlik – bir qisminizi bürüyən mürgü nazil etdi. O biri qisminiz isə öz canlarının hayına qaldı. Onlar: “Bu işdə bizim üçün bir xeyir varmı?”– deyə Allah barəsində haqsız olaraq, cahiliyyə (dövründəkinə bənzər) düşüncələrə qapıldılar. De: “Bütün işlər Allaha aiddir!” Onlar sənə bildirmədiklərini öz içərilərində gizlədir: “Əgər bu işdə bizim üçün bir xeyir olsaydı, elə buradaca öldürülməzdik”– deyirlər. De: “Əgər siz evlərinizdə olsaydınız belə, öldürülməsi qabaqcadan müəyyən edilmiş kimsələr yenə çıxıb öləcəkləri yerlərə gedərdilər. Allah sizin kökslərinizdə olanları sınamaq, qəlblərinizdə olanları təmizləmək üçün (belə etdi). Allah kökslərdə olanları bilir”.
Bünyadov-Məmmədəliyev
Bu qəm qüssədən sonra Allah sizə rahatlıq üçün xəfif bir uyğu göndərdi. O sizin bir qisminizi bürüdü. O biri qisminiz isə ancaq öz canlarının harayına qalaraq: “Bu işdə bizim üçün bir şey (xeyir) varmı?” – deyə Allaha qarşı haqsız yerə, cahiliyyətə xas olan düşüncələrə qapıldılar. (Ya Rəsulum!) Onlara de: “Əlbəttə, bütün işlər Allaha məxsusdur (Allahın əlindədir)”. Onlar (münafiqlər) sənə açıb bildirmədikləri şeyləri öz ürəklərində gizlədərək: “Əgər bu işdə bizim üçün bir şey (bir qələbə) olsaydı, elə buradaca öldürülməzdik”, - deyirlər. (Ya Rəsulum!) De: “Əgər siz evlərinizdə olsaydınız belə, alınlarına ölüm yazılmış kəslər yenə çıxıb əbədi yatacaqları (öləcəkləri) yerlərə gedərdilər ki, Allah (bununla) sizin ürəklərinizdə olanları (səmimiyyət və ikiüzlülüyü) yoxlayıb aşkara çıxartsın və qəlblərinizdə olanları (niyyətlərinizi) təmizləsin. Allah ürəklərdə olanları biləndir!”
Ələddin Sultanov
Sonra kədərin arxasınca sizə, bir qisminizi bürüyən və əminlik verən xəfif bir yuxu göndərdi. Bir qisminiz isə Allaha qarşı haqsız yerə cahiliyyə düşüncələrinə qapılaraq öz canlarının dərdinə düşüb deyirdilər: “(Ühüd döyüşü barəsində alınan bu) qərarda bizim rolumuz vardımı?” De: “Şübhəsiz, bütün qərarlar Allaha məxsusdur”. Onlar, sənə açıqdan demədiklərini içlərində gizlədərək belə deyirlər: “Əgər qərar verilərkən bizim də fikrimiz alınsaydı, elə buradaca öl­dürülməzdik”. De: “Evlərinizdə olsaydınız belə, (alınlarına) ölüm yazılmış kimsələr (öldürülüb) düşəcəkləri yerlərə gedərdilər. Allah sizin ürəklərinizdə olanları yoxlamaq və qəlblərinizdəkini (niyyətlərinizi) təmizləmək (üçün belə etdi). Allah ürəklərdəkini biləndir!”
Rashad Khalifa The Final Testament
After the setback, He sent down upon you peaceful slumber that pacified some of you. Others among you were selfishly concerned about themselves. They harbored thoughts about GOD that were not right - the same thoughts they had harbored during the days of ignorance. Thus, they said, "Is anything up to us?" Say, "Everything is up to GOD." They concealed inside themselves what they did not reveal to you. They said, "If it was up to us, none of us would have been killed in this battle." Say, "Had you stayed in your homes, those destined to be killed would have crawled into their death beds." GOD thus puts you to the test to bring out your true convictions, and to test what is in your hearts. GOD is fully aware of the innermost thoughts.
The Monotheist Group The Quran: A Monotheist Translation
Then He sent down to you after the worry a tranquility in sleepiness, it overtook a group of you; and another group was obsessed with themselves, they were thinking about God other than the truth, the thoughts of the days of ignorance. They say: "Why are we involved in this affair?" Say: "The entire affair is for God." They hide in their souls what they do not show to you, they say: "If we had a say in this affair then none of us would have been killed here." Say: "If you were inside your own homes, then the ones who had been marked for death would have come out to their resting place." God will test what is in your chests and bring out what is in your hearts. God is Knowledgeable as to what is in the chests.
Edip-Layth Quran: A Reformist Translation
Then after the worry, He sent down to you a peaceful slumber, overtaking a group of you; while another group was worried about themselves; they were thinking about God other than the truth, the thoughts of the days of ignorance. They say, "Why are we involved in this affair?" Say, "The entire affair is up to God." They hide in their persons what they do not show to you; they say, "If we had a say in this affair then none of us would have been killed here." Say, "If you were inside your own homes, then the ones who have been marked for death would have gone forth to their resting place." God will test what is in your chests and bring out what is in your hearts. God is Knowledgeable as to what is in the chests.
Mustafa Khattab The Clear Quran
Then after distress, He sent down serenity in the form of drowsiness overcoming some of you, while others were disturbed by evil thoughts about Allah—the thoughts of ˹pre-Islamic˺ ignorance. They ask, "Do we have a say in the matter?" Say, ˹O Prophet,˺ “All matters are destined by Allah.” They conceal in their hearts what they do not reveal to you. They say ˹to themselves˺, “If we had any say in the matter, none of us would have come to die here.” Say, ˹O Prophet,˺ “Even if you were to remain in your homes, those among you who were destined to be killed would have met the same fate.” Through this, Allah tests what is within you and purifies what is in your hearts. And Allah knows best what is ˹hidden˺ in the heart.
Al-Hilali & Khan
Then after the distress, He sent down security for you. Slumber overtook a party of you, while another party was thinking about themselves (as how to save their ownselves, ignoring the others and the Prophet صلى الله عليه وسلم) and thought wrongly of Allâh - the thought of ignorance. They said, "Have we any part in the affair?" Say (O Muhammad صلى الله عليه وسلم): "Indeed the affair belongs wholly to Allâh." They hide within themselves what they dare not reveal to you, saying: "If we had anything to do with the affair, none of us would have been killed here." Say: "Even if you had remained in your homes, those for whom death was decreed would certainly have gone forth to the place of their death," but that Allâh might test what is in your breasts; and to purify [1] that which was in your hearts (sins), and Allâh is All-Knower of what is in (your) breasts.
Abdullah Yusuf Ali
After (the excitement) of the distress, He sent down calm on a band of you overcome with slumber, while another band was stirred to anxiety by their own feelings, Moved by wrong suspicions of Allah-suspicions due to ignorance. They said: "What affair is this of ours?" Say thou: "Indeed, this affair is wholly Allah's." They hide in their minds what they dare not reveal to thee. They say (to themselves): "If we had had anything to do with this affair, We should not have been in the slaughter here." Say: "Even if you had remained in your homes, those for whom death was decreed would certainly have gone forth to the place of their death"; but (all this was) that Allah might test what is in your breasts and purge what is in your hearts. For Allah knoweth well the secrets of your hearts.
Marmaduke Pickthall
Then, after grief, He sent down security for you. As slumber did it overcome a party of you, while (the other) party, who were anxious on their own account, thought wrongly of Allah, the thought of ignorance. They said: Have we any part in the cause? Say (O Muhammad): The cause belongeth wholly to Allah. They hide within themselves (a thought) which they reveal not unto thee, saying: Had we had any part in the cause we should not have been slain here. Say: Even though ye had been in your houses, those appointed to be slain would have gone forth to the places where they were to lie. (All this hath been) in order that Allah might try what is in your breasts and prove what is in your hearts. Allah is Aware of what is hidden in the breasts (of men).
Abul A'la Maududi Tafhim commentary
Then, after inflict-ing this grief, He sent down an inner peace upon you - a sleep which overtook some of you.[1] Those who were concerned merely about themselves, entertaining false notions about Allah - the notions of the Age of Ignorance - asked: 'Have we any say in the matter?' Tell them: 'Truly, all power of decision rests solely with Allah.' Indeed, they conceal in their hearts what they would not reveal to you, saying: 'If we had any power of decision, we would not have been slain here.' Say: 'Even if you had been in your houses, those for whom slaying had been appointed would have gone forth to the places where they were to be slain.' And all this happened so that Allah might test your secret thoughts and purge your hearts of all impurities. Allah knows well what is in the breasts of men.
Taqi Usmani
Then, after the grief, He poured tranquility upon you - a drowsiness overtaking a group of you. Another group was worrying about their own selves, harboring thoughts about Allah that were untrue - thoughts of ignorance. They were saying, "Is there anything in our hands?" Say, “The whole thing belongs to Allah.” They conceal in their hearts what they do not disclose to you.They say, “If we had any say in the matter, we would not have been killed here.”Say, “If you were in your homes, those destined to be killed would have come out all the way to their (final) resting -places.” (All this was done) so that Allah may test your inner qualities and may purify what is in your hearts. Allah is All-Aware of what lies in the hearts.
Abdul Haleem
After sorrow, He caused calm to descend upon you, a sleep that overtook some of you. Another group, caring only for themselves, entertained false thoughts about God, thoughts more appropriate to pagan ignorance, and said, ‘Do we get a say in any of this?’ [Prophet], tell them, ‘Everything to do with this affair is in God’s hands.’ They conceal in their hearts things they will not reveal to you. They say, ‘If we had had our say in this, none of us would have been killed here.’ Tell them, ‘Even if you had resolved to stay at home, those who were destined to be killed would still have gone out to meet their deaths.’ God did this in order to test everything within you and in order to prove what is in your hearts. God knows your innermost thoughts very well.
Mohamed Ahmed - Samira
Then after affliction He Sent you a drowsiness as comes after security, overwhelming some among you, and making some anxious for themselves, and made them think thoughts of pagan ignorance; and they said: "Have we a say in any affair?" Say: "All affairs rest with God. " They hide in their hearts what they do not disclose to you. They say: "If we had a say in the affair we would not have been killed in this place." Tell them: "Even had you stayed at home, those of you who were ordained to fight would have gone to their place of (eternal) rest. God had to try them to bring out what they concealed in their breasts, and to bring out the secrets of their hearts, for God knows your innermost thoughts.
Muhammad Asad
Then, after this woe, He sent down upon you a sense of security, an inner calm which enfolded some of you, whereas the others, who cared mainly for themselves, entertained wrong thoughts about God - thoughts of pagan ignorance - saying, "Did we, then, have any power of decision [in this matter]?" Say: "Verily, all power of decision does rest with God" - [but as for them,] they are trying to conceal within themselves that [weakness of faith] which they would not reveal unto thee, [O Prophet, by] saying, "If we had any power of decision, we would not have left so many dead behind. " Say [unto them]: "Even if you had remained in your homes, those [of you] whose death had been ordained would indeed have gone forth to the places where they were destined to lie down." And [all this befell you] so that God might put to a test all that you harbour in your bosoms, and render your innermost hearts pure of all dross: for God is aware of what is in the hearts [of men].
Abdel Khalek Himmat Al- Muntakhab
Thereafter did Allah replace the emotion of sorrow and grief by peace of mind and sense of security, which induced the eyes of some of you to take themselves to slumber. Others were aroused to emotion, which begot unjust suspicion of Allah, and a state of mind characteristic of ignorance - analogous to the ignorance induced by paganism. The latter keep their thoughts to themselves and do not express them to you O Muhammad and they say to themselves: "If we had a say in the matter we would never have been slain here in battle!" Say to them: "Had you decided to be the stay- at- home, those of you predestined to be slain would have emerged to the sites of their interment." Such a train of events, Allah has ordained to expose your actions interpreting your thoughts, and to test your innermost being for such a disposition as your hearts and minds would incline you to propound. Allah is 'Alimun of all that is stored in the bosoms.
Progressive Muslims
Then He sent down to you after the worry sanctity in sleepiness, it overtook a group of you; and another group was worried about themselves, they were thinking about God other than the truth, the thoughts of the days of ignorance. They Say: "Why are we involved in this affair" Say: "The entire affair is for God." They hide in their souls what they do not show to you, they Say: "If we had a say in this affair then none of us would have been killed here." Say: "If you were inside your own homes, then the ones who have been marked for death would have gone forth to their resting place." God will test what is in your chests and bring out what is in your hearts. God is Knowledgeable as to what is in the chests.
Shabbir Ahmed
After the setback, He sent down upon you calm that pacified some of you. While another group was anxious with their own feelings and wrong assumptions about Allah due to ignorance. (They were hypocrites worried for their lives). They said, "Do we have any control?" Tell them, "All control belongs to Allah." You can control events only within the framework of His Laws. These hypocrites concealed within themselves what they did not reveal to you. They said, "If we had nothing to do with this battle and had stayed home we would not have been harmed." Say, "Had you stayed in your homes, those destined to be killed would have crawled themselves to the circumstance of death." Allah thus lets you test your real convictions. Allah is Aware of what is in the hearts.
Syed Vickar Ahamed
Then after the distress (and unhappiness), He sent down calm on a group of you overcome with sleep, while another group became anxious by their own feelings, moved by wrong suspicions of Allah— Suspicions due to ignorance. They said: "What affair is this of ours?" You say (to them): "Indeed, this affair is wholly Allah’s." They hide in their minds what they dare not say to you. They say (to themselves): "If we had anything to do with this affair, none of us should have been in the slaughter here." Say: "Even if you had remained in your homes, for those whom death had to come, would certainly have gone forth to the place of their death;" But (all of this was) because Allah might test what is in your chests; And purify what is in your hearts. And Allah is All Knowing (Aleem) the secrets of your breasts (hearts).
Sahih International (Umm Muhammad, Mary Kennedy, Amatullah Bantley)
Then after distress, He sent down upon you security [in the form of] drowsiness, overcoming a faction of you, while another faction worried about themselves, thinking of Allah other than the truth - the thought of ignorance, saying, "Is there anything for us [to have done] in this matter?" Say, "Indeed, the matter belongs completely to Allah. " They conceal within themselves what they will not reveal to you. They say, "If there was anything we could have done in the matter, some of us would not have been killed right here." Say, "Even if you had been inside your houses, those decreed to be killed would have come out to their death beds." [It was] so that Allah might test what is in your breasts and purify what is in your hearts. And Allah is Knowing of that within the breasts.
Ali Quli Qarai
Then He sent down to you safety after grief —a drowsiness that came over a group of you— while another group, anxious only about themselves, entertained false notions about Allah, notions of [pagan] ignorance. They say, ‘Do we have any role in the matter?’ Say, ‘Indeed the matter belongs totally to Allah.’ They hide in their hearts what they do not disclose to you. They say, ‘Had we any role in the matter, we would not have been slain here.’ Say, ‘Even if you had remained in your houses, those destined to be slain would have set out toward the places where they were laid to rest, so that Allah may test what is in your breasts, and that He may purge what is in your hearts, and Allah knows best what is in the breasts.’
Bijan Moeinian
After the ordeal, God blessed some of you (who had shown courage) with such peace that made you drowsy. The others (who did not deserve peace) started to entertain the evil thoughts of the days of ignorance, asking why they do not have any saying in their destiny. Let them know that it is God who determines people’s destiny. In their privacy they think: "If it was up to us, none of us would have died." Let them know that [a person’s death is not due to the fact that he has been present in the battle ground and that] they would have met the death in their bed, if they had been destined to die. God thus puts you to the test to show you how strong your faith is. God is fully aware of the innermost thoughts of yours.
George Sale
Then he sent down upon you after affliction security; a soft sleep which fell on some part of you; but other part were troubled by their own souls; falsely thinking of God a foolish imagination, saying, will any thing of the matter happen unto us? Say, verily the matter belongeth wholly unto God. They concealed in their minds what they declared not unto thee; saying, if any thing of the matter had happened unto us, we had not been slain here. Answer, if ye had been in your houses, verily they would have gone forth to fight, whose slaughter was decreed, to the places where they died, and this came to pass that God might try what was in your breasts, and might discern what was in your hearts; for God knoweth the innermost parts of the breasts of men.
Mahmoud Ghali
Thereafter He sent down upon you, even after suffering, secure (reassurance), a drowsiness enveloping a section of you; and a section already (became) anxious, surmising other than the truth about Allah, the surmise (s) of (pagan) ignorance. They say, "Have we anything to do with the Command?" Say, "Surely the Command is entirely to Allah." They conceal within themselves what they do not display to you; they say, "If we had had anything to do with the Command, we would not have been killed here now." Say, "If you had been in your homes, the ones for whom killing was prescribed would indeed have gone forth to their recumbencies." And that (is so that) Allah might try whatever was in your breasts, and that He might prove whatever is in your hearts; and Allah is Ever-Knowing of whatever is within the breasts (Literally: what the breasts own).
Amatul Rahman Omar
Then, after the sorrow He sent down tranquility upon you - a slumber which overwhelmed a party of you, while another party (of the hypocrites) whom their own personal interests had made anxious, entertained unjustly false notions about Allâh like the false notions (they used to bear in the days) of ignorance. They said, `Have we any authority in (the execution of) the matter (of administration)?' Say, `The whole authority rests with Allâh.' They hide in their minds (- thoughts) which they would not disclose to you. They say, `If we had any authority in (the execution of) the matter (of administration) we would not have been killed here.' Say, `Even if you had been confined in your homes, surely those who were ordained to be slain would have, nevertheless, gone forth to the places where they were destined to fall. And (all this that took place in the Battle of Uhud was) that Allâh might reveal what was in your hearts and so that He might purge what was in your minds. And Allâh knows well what is in the minds (of the people).
E. Henry Palmer
Then He sent down upon you after trouble safety, - drowsiness creeping over one company of you, and one company of you getting anxious about themselves, suspecting about God other than the truth, with the suspicion of the ignorant, and saying, 'Have we any chance in the affair?' Say, 'Verily, the affair is God's. ' They conceal in themselves what they will not show to thee, and say, 'If we had any chance in the affair we should not be killed here.' Say, 'If ye were in your houses, surely those against whom slaughter was written down, would have gone forth to fight even to where they are lying now; that God may try what is in your breasts and assay what is in your hearts, for God doth know the nature of men's breasts.'
Hamid S. Aziz
Then, after grief, He sent down upon you security, as drowsiness crept over one company of you, while another company became anxious about themselves, wrongly suspicious of Allah, with the suspicion of ignorance, and saying, "Have we any part (or chance) in this affair?" Say, "Verily, the affair is Allah's. " They conceal in themselves what they will not show to you, and say, "If we had any part (or chance) in this affair we should not be killed here." Say, "Even if you were in your houses, surely those, against whom slaughter was written down, would have gone forth to fight even to where they are lying now; that Allah may try what is in your breasts and prove what is in your heart. Allah is Aware of what is hidden in men's breasts."
Arthur John Arberry
Then He sent down upon you, after grief, security -- a slumber overcoming a party of you; and a party themselves had grieved, thinking of God thoughts that were not true such as the pagans thought, saying, 'Have we any part whatever in the affair?' Say: 'The affair belongs to God entirely. ' They were concealing in their hearts that they show not to thee, saying, 'Ah, if we had had a part in the affair, never would we have been slain here.' Say: 'Even if you had been in your houses, those for whom slaying was appointed would have sallied forth unto their last couches'; and that God might try what was in your breasts, and that He might prove what was in your hearts; and God knows the thoughts in the breasts.
Aisha Bewley
Then He sent down to you, after the distress, security, restful sleep overtaking a group of you, whereas another group became prey to anxious thoughts, thinking other than the truth about Allah – thoughts belonging to the Time of Ignorance – saying, ‘Do we have any say in the affair at all?’ Say, ‘The affair belongs entirely to Allah. ’ They are concealing within themselves things which they do not disclose to you, saying, ‘If we had only had a say in the affair, none of us would have been killed here in this place.’ Say, ‘Even if you had been inside your homes, those people for whom being killed was decreed would have gone out to their place of death.’ So that Allah might test what is in your breasts and purge what is in your hearts. Allah knows all that your hearts contain.
Sam Gerrans The Qur'an: A Complete Revelation
Then He sent down upon you, after distress, security, slumber overcoming a number of you; and a number had grieved themselves thinking about God other than the truth — the thought of ignorance — saying: “Have we any part in the affair?” Say thou: “The affair belongs entirely to God.” They hide within themselves what they reveal not to thee, saying: “Had we any part in the affair, we would not have been slain here.” Say thou: “Had you been in your houses, those for whom killing was decreed would have gone forth to their resting places”; and: “That God might try what is in your breasts”; and: “That He might refine what is in your hearts.” And God knows what is in the breasts.
Эльмир Кулиев
После печали Он ниспослал вам успокоение — дремоту, охватившую некоторых из вас. Другие же были озабочены размышлениями о себе. Они несправедливо думали об Аллахе, как это делали во времена невежества, говоря: "Могли ли мы сами принять какое-нибудь решение (или получим ли мы что-нибудь от этого дела)?" Скажи: "Дела (или решения) целиком принадлежат Аллаху". Они скрывают в своих душах то, чего не открывают тебе, говоря: "Если бы мы сами могли принять какое-нибудь решение (или если бы мы что-нибудь получили от этого дела), то не были бы убиты здесь". Скажи: "Даже если бы вы остались в своих домах, то те, кому была предначертана гибель, непременно вышли бы к месту, где им суждено было полечь, и Аллах испытал бы то, что в вашей груди, и очистил бы то, что в ваших сердцах. Аллаху известно о том, что в груди".