29. Ankebut Suresi 37. ayet Ali Bulaç Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı

Ancak onu yalanladılar; bunun üzerine onları amansız bir sarsıntı yakalayıverdi, böylelikle kendi yurtlarında diz üstü çökmüş olarak sabahladılar.
فَكَذَّبُوهُ فَاَخَذَتْهُمُ الرَّجْفَةُ فَاَصْبَحُوا ف۪ي دَارِهِمْ جَاثِم۪ينَۘ
Fe kezzebuhu fe ehazethumur recfetu fe asbehu fi darihim casimin.
Ayetbul | Kuran Mealleri | Quran | Ankebut suresi 37. ayet

Ali Bulaç Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
Ancak onu yalanladılar; bunun üzerine onları amansız bir sarsıntı yakalayıverdi, böylelikle kendi yurtlarında diz üstü çökmüş olarak sabahladılar.
Ahmed Hulusi Türkçe Kur'an Çözümü
Onu (Şuayb'ı) yalanladılar. . . Bu yüzden onları o şiddetli sarsıntı yakaladı da yurtlarında diz üstü çökmüş halde kaldılar.
Bayraktar Bayraklı Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali
Fakat onu yalanladılar; bu yüzden, kendilerini bir sarsıntı yakalayıverdi ve yurtlarında dizüstü çöküverdiler.
Diyanet İşleri Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali
Kavmi, onu yalanladı. Bunun üzerine kendilerini o malum sarsıntı yakaladı da yurtlarında diz üstü çökekaldılar.
Edip Yüksel (Eski Baskı) Mesaj: Kuran Çevirisi
Onu yalanladılar, nihayet kendilerini bir deprem yakaladı ve evlerinde diz üstü çöküp kaldılar.
Elmalılı Hamdi Yazır Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Buna karşı onu tekzib ettiler, derken onları o recfe tutuverdi de yurdlarında dizleri üstü çöke kaldılar
Elmalılı (sadeleştirilmiş)
Buna karşı onu yalanladılar. Derken, onları o sarsıntı tutuverdi de yurtlarında dizleri üstü çöke kaldılar.
Gültekin Onan
Ancak onu yalanladılar; bunun üzerine onları amansız bir sarsıntı yakalayıverdi, böylelikle kendi yurtlarında diz üstü çökmüş olarak sabahladılar.
Hasan Basri Çantay Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim
Fakat onu tekzib etdiler. Derken kendilerini şiddetli bir sarsıntı yakalayıverdi de yurdlarından hepsi (ölü olarak) diz üstü çöke kaldılar.
İbni Kesir
Ama onu yalanladılar. Bunun üzerine kendilerini şiddetli bir sarsıntı yakalayıverdi de oldukları yerde diz üstü çökekaldılar.
Muhammed Esed Kur'an Mesajı
Fakat, halkı o'nu yalanladı. Bu yüzden bir yer sarsıntısına maruz kaldılar ve yurtlarında cansız bir şekilde yere serildiler.
Şaban Piriş Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı
Ama onu yalanladılar, bunun üzerine onları korkunç bir sarsıntı yakaladı ve oldukları yerde yapışıp kaldılar.
Suat Yıldırım Kuran-ı Kerim ve Meali
Fakat onlar kendisini yalancı saydılar. Bunun üzerine müthiş bir zelzele, kendilerini kıskıvrak yakalayıverdi, oldukları yerde çökekaldılar.
Süleyman Ateş Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Onu yalanladılar, bu yüzden onları (o müthiş) deprem yakaladı, yurtlarında diz üstü çöküp kaldılar.
Yaşar Nuri Öztürk Kur'an-ı Kerim Meali
Onu hemen yalanladılar. Bunun üzerine kendilerini o korkunç sarsıntı/korkunç titreşim yakaladı da öz yurtlarında diz üstü çömelenler haline geldiler.
Mustafa İslamoğlu Hayat Kitabı Kur’an
Ne var ki onu yalanladılar; derken şiddetli bir sarsıntı onları ansızın yakalayıverdi ve kendi yurtlarında cansız donakaldılar.
Erhan Aktaş Kerim Kur'an
Fakat onu yalanladılar. Bu nedenle onları şiddetli bir sarsıntı yakaladı ve yurtlarında dizüstü çöke kaldılar.
Erhan Aktaş (Eski Baskı) Kerim Kur'an
Fakat onu yalanladılar. Bu nedenle onları şiddetli bir sarsıntı yakaladı; yurtlarında yerle bir oldular.
Ali Rıza Safa Kur'an-ı Kerim Gerçek
Yine de Onu yalanladılar. Sonunda, zorlu bir sarsıntı onları yakaladı ve kendi ülkelerinde diz üstü çöküp kaldılar.
Süleymaniye Vakfı Süleymaniye Vakfı Meali
Ama onlar Şuayb'a yalancı, dediler. Bunun üzerine onları, bir yer sarsıntısı yakaladı da yurtlarında dize geldiler.
Edip Yüksel Mesaj: Kuran Çevirisi
Onu yalanladılar, nihayet kendilerini bir deprem yakaladı ve evlerinde diz üstü çöküp kaldılar.
Mehmet Okuyan Kur’an Meal-Tefsir
(Kavmi) onu yalanlamıştı. Kendilerini (korkunç) bir sarsıntı yakalamıştı ve yurtlarında diz üstü çökmüşlerdi.[1]
Əlixan Musayev
Onlar isə onu yalançı saydılar. Buna görə də onları (qorxunc səsli bir) zəlzələ yaxaladı və öz evlərində üzüqoylu düşüb qaldılar.
Bünyadov-Məmmədəliyev
Amma (mədyənlilər) onu təkzib etdilər. Buna görə də onları (dəhşətli) bir sarsıntı (zəlzələ) bürüdü. Onlar dizüstə çöküb evlərində qaldılar (hamısı həlak oldu).
Ələddin Sultanov
Ancaq onlar Şüeybi yalanladılar. Buna görə də onları sarsıntı yaxaladı və öz yurdlarında diz üstə çöküb qaldılar.
Rashad Khalifa The Final Testament
They disbelieved him and, consequently, the earthquake annihilated them; they were left dead in their homes by morning.
The Monotheist Group The Quran: A Monotheist Translation
But they denied him, so the earthquake took them; thus they became lifeless in their dwelling.
Edip-Layth Quran: A Reformist Translation
But they denied him, thus the earthquake took them; they were then left dead in their homes.
Mustafa Khattab The Clear Quran
But they rejected him, so an ˹overwhelming˺ earthquake struck them and they fell lifeless in their homes.
Al-Hilali & Khan
And they belied him [Shu‘aib]: so the earthquake seized them, and they lay (dead), prostrate in their dwellings.
Abdullah Yusuf Ali
But they rejected him: Then the mighty Blast seized them, and they lay prostrate in their homes by the morning.
Marmaduke Pickthall
But they denied him, and the dreadful earthquake took them, and morning found them prostrate in their dwelling place.
Abul A'la Maududi Tafhim commentary
But they denounced him as a liar.[1] So a mighty earthquake overtook them, and by the morning they lay overturned in their houses.[2]
Taqi Usmani
So they gave the lie to him, then they were seized by the earthquake and they remained in their homes lying on their faces.
Abdul Haleem
They rejected him and so the earthquake overtook them. When morning came, they were lying dead in their homes.
Mohamed Ahmed - Samira
But they denied him and were seized by an earthquake, and lay overturned in their homes in the morning.
Muhammad Asad
But they gave him the lie. Thereupon an earthquake overtook them: and then they lay lifeless, in their very homes, on the ground.
Abdel Khalek Himmat Al- Muntakhab
But they accused him of falsehood and in consequence they were seized by the destructive convulsion of the earth's surface which reduced them into a useless form and laid them prostrate and dead under the ruins of their demolished homes.
Progressive Muslims
But they denied him, thus the Earthquake took them; they were then left dead in their homes.
Shabbir Ahmed
But they denied him. Thereupon a dreadful rainstorm and earthquake overtook them, and morning found them dead, prone in their homes. (26:189).
Syed Vickar Ahamed
And they rejected him: Then the mighty earthquake seized them, and they lay overcome (face down) in their homes by the morning.
Sahih International (Umm Muhammad, Mary Kennedy, Amatullah Bantley)
But they denied him, so the earthquake seized them, and they became within their home [corpses] fallen prone.
Ali Quli Qarai
But they impugned him, whereupon the earthquake seized them, and they lay lifeless prostrate in their homes.
Bijan Moeinian
They chose to disregard the message. Consequently I sent them a sever earthquake and by the morning they were all dead in their habitats.
George Sale
But they accused him of imposture; wherefore a storm from heaven assailed them, and in the morning they were found in their dwellings dead and prostrate.
Mahmoud Ghali
Yet they cried lies to him. Then the Commotion took them (away); so in the morning they became cowering (bodies) in their home-residence.
Amatul Rahman Omar
But (instead of obeying him) they cried him (-Shu`aib) lies. So they were caught in a violent earthquake and they became (corpses) laid down on their breasts on the ground in their dwellings.
E. Henry Palmer
But they called him liar; and the convulsion seized them, and on the morrow they lay in their dwellings prone.
Hamid S. Aziz
And unto Midian We sent their brother Shu'eyb, and he said, "My people, serve Allah, and fear the Last Day; and do not evil, making mischief in the land, (despoiling it). "
Arthur John Arberry
But they cried lies to him; so the earthquake seized them, and morning found them in their habitation fallen prostrate.
Aisha Bewley
But they denied him so the earthquake seized them and morning found them lying flattened in their homes.
Sam Gerrans The Qur'an: A Complete Revelation
Then they denied him, and the earthquake seized them, and morning found them lying prone in their home.
Эльмир Кулиев
Они сочли его лжецом, и тогда их постигло землетрясение, и они оказались повергнуты ниц в своих домах.