27.
Neml Suresi
32. ayet
Ali Bulaç
Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
Dedi ki: "Ey önde gelenler, bu işimde bana görüş belirtin, siz (her şeye) şahidlik etmedikçe ben hiç bir işte kesin (karar veren biri) değilim."
قَالَتْ يَٓا اَيُّهَا الْمَلَؤُ۬ا اَفْتُون۪ي ف۪ٓي اَمْر۪يۚ مَا كُنْتُ قَاطِعَةً اَمْراً حَتّٰى تَشْهَدُونِ
Kalet ya eyyuhel meleu eftuni fi emri, ma kuntu katıaten emren hatta teşhedun.
Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
Dedi ki: "Ey önde gelenler, bu işimde bana görüş belirtin, siz (her şeye) şahidlik etmedikçe ben hiç bir işte kesin (karar veren biri) değilim."
Türkçe Kur'an Çözümü
(Saba Melikesi) dedi ki: "Ey önde gelenlerim. . . Bu konuda bana görüşünüzü bildirin. . . Sizsiz bu konuya karar vermek istemedim. "
Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali
Kraliçe dedi ki: "Beyler, ulular! Bu işimde bana bir fikir veriniz; siz benim yanımda bulunmadıkça, bir iş hakkında kesin bir karar vermem."
Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali
"Ey ileri gelenler! Durumum hakkında bana görüş bildirin. Sizler yanımda bulunmadıkça hiçbir işe kesin olarak karar vermem."
Mesaj: Kuran Çevirisi
'Ey konseyim, şu işte bana bir fikir verin. Siz yanımda bulunmadıkça bir işte karar vermem,' dedi.
Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Ey a'yan, dedi: bana emrimde bir fetva verin, sizin huzurunuz olmadan ben hiç bir emri kestirmiş değilim
Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim
(Kadın): "Ey ileri gelenler, bana (bu) işim hakkında bir re'y verin. Siz huzurumda bulununcaya kadar ben hiçbir işde kat'i (bir hüküm saahibi) olamadım".
Kur'an Mesajı
"Siz ey soylular!" diye ekledi, "Yüzyüze geldiğim bu meselede görüşünüz nedir, bana söyleyin; siz görüşlerinizi bana açıklamadan benim (kesin) bir karara varmam mümkün değil".
Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı
Ey ileri gelenler, bu hususta bana görüşlerinizi belirtin. Siz hazır olmadıkça bir iş hakkında kesin karar veremem, dedi.
Kuran-ı Kerim ve Meali
"Değerli danışmanlarım, bu mesele hakkında görüşlerinizi istiyorum. Pek iyi bildiğiniz gibi, sizi çağırmadan, size danışmadan hiç bir meseleyi hükme bağlamam."
Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
"Ey ileri gelenler, dedi, bu işimde bana bir fikir verin; ben, siz olmadıkça hiçbir işi kesip atmam."
Kur'an-ı Kerim Meali
Melike dedi: "Ey danışmanlarım, bu meselem konusunda bana fikir verin. Siz onaylamadıkça, hiçbir işe kesin karar vermem."
Hayat Kitabı Kur’an
(Sebe kraliçesi) dedi ki: "Siz ey seçkinler! Karşı karşıya kaldığım bu konuda bana kanaatlerinizi bildirin! Sizin katkınız olmadan bu konuda kestirip atmam doğru olmaz."
Kerim Kur'an
"Ey meleler! Bu istekle ilgili bana görüşlerinizi bildirin. Siz, olmadan ben kesin bir karar verecek değilim." dedi.
Kerim Kur'an
"Ey ileri gelenler! Bu istekle ilgili bana görüşlerinizi bildirin. Siz, görüşünüzü bildirmedikçe ben kesin bir karar verecek değilim." dedi.
Kur'an-ı Kerim Gerçek
"Ey ileri gelenler! Bu işimde bana görüş bildirin; onayınız olmadıkça, hiçbir eylem için kesin yargı vermem!"
Süleymaniye Vakfı Meali
Ey ileri gelenler! Bu işimde bana sağlam bir görüş bildirin. Sizlerle görüşmeden hiçbir işe karar vermem.
Mesaj: Kuran Çevirisi
"Ey konseyim, şu işte bana bir fikir verin. Siz yanımda bulunmadıkça bir işte karar vermem" dedi.
Kur’an Meal-Tefsir
(Belkıs:) "Ey yöneticiler! Bu işimde bana bir fikir verin! Bana şahit oluncaya (çözüm üretinceye) kadar[1] hiçbir işe kesin karar vermeyeceğim." demişti.
The Final Testament
She said, "O my advisers, counsel me in this matter. I am not deciding anything until you advise me."
The Quran: A Monotheist Translation
She said: "O commanders, advise me in this matter of mine, for I will not take a decision until you give testimony."
Quran: A Reformist Translation
She said, "O commanders, advise me in this matter of mine, for I will not take a decision until you give testimony."
The Clear Quran
She said, "O chiefs! Advise me in this matter of mine, for I would never make any decision without you."
Tafhim commentary
(After reading the letter) the Queen said: "Nobles, let me have your counsel in this matter for I make no firm decision without you."[1]
Al- Muntakhab
Her anxiety prompted her to consult with her counselors. She said: "O you counselors, I seek counsel from you in this matter. I never decided upon a course of action before presenting it to you for an opinion".
(Umm Muhammad, Mary Kennedy, Amatullah Bantley)
She said, "O eminent ones, advise me in my affair. I would not decide a matter until you witness [for] me."