26. Şuara Suresi 139. ayet Ali Bulaç Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı

Böylelikle onu yalanladılar, biz de onları yıkıma uğrattık. Gerçekten, bunda bir ayet vardır, ama onların çoğu iman etmiş değildirler.
فَكَذَّبُوهُ فَاَهْلَكْنَاهُمْۜ اِنَّ ف۪ي ذٰلِكَ لَاٰيَةًۜ وَمَا كَانَ اَكْثَرُهُمْ مُؤْمِن۪ينَ
Fe kezzebuhu fe ehleknahum, inne fi zalike le ayeh, ve ma kane ekseruhum mu'minin.
Ayetbul | Kuran Mealleri | Quran | Şuara suresi 139. ayet

Ali Bulaç Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
Böylelikle onu yalanladılar, biz de onları yıkıma uğrattık. Gerçekten, bunda bir ayet vardır, ama onların çoğu iman etmiş değildirler.
Ahmed Hulusi Türkçe Kur'an Çözümü
Böylece Onu yalanladılar, biz de onları helak ettik! Muhakkak ki bu olayda bir mucize - ders vardır! Onların ekseriyeti de iman eden değillerdir.
Bayraktar Bayraklı Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali
-"Biz yaptıklarımızdan dolayı ceza görmeyeceğiz" deyip onu yalanladılar. Biz de onları helak ettik. Bunda kesinlikle bir ders vardır. Onların çoğu inanmamış olsa da.
Diyanet İşleri Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali
Böylece onlar Hud'u yalanladılar. Biz de bu yüzden onları helak ettik. Şüphesiz bunda bir ibret vardır. Onların çoğu ise iman etmiş değillerdir.
Edip Yüksel (Eski Baskı) Mesaj: Kuran Çevirisi
Böylece onu yalanladılar. Nihayet biz de onları yok ettik. Bunda bir ders var; ancak çoğunluk inanmaz.
Elmalılı Hamdi Yazır Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Diye onu tekzib ettiler de kendilerini helak ediverdik. Şübhesiz bunda mutlak bir ayet var, öyle iken ekserisi mü'min olmadı
Elmalılı (sadeleştirilmiş)
O'nu yalanladılar; Biz de kendilerini helak ediverdik. Şüphesiz bunda mutlak bir ibret vardır, ama çokları iman etmedi.
Gültekin Onan
Böylelikle onu yalanladılar, biz de onları yıkıma uğrattık. Gerçekten, bunda bir ayet vardır, ama onların çoğu inançlı olmamıştır.
Hasan Basri Çantay Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim
Hulasa: Onu yalan saydılar da biz de kendilerini helak etdik. Şübhesiz bunda bir ibret vardır elbet. (Fakat) onların çoğu iman ediciler değildir.
İbni Kesir
Böylece onu yalanladılar. Ve Biz, onları yok ettik. Muhakkak ki bunda bir ayet vardır. Ama onların çoğu mü'minler olmadı.
Muhammed Esed Kur'an Mesajı
İşte o'nu böyle yalanladılar; ve bunun üzerine Biz de onları yok ettik. Bu (kıssada da insanlar için) mutlaka, bir ders vardır, onlardan çoğu (buna) inanmasa da...
Şaban Piriş Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı
Hud'u yalanladılar. Biz de onları yok ettik. İşte bunda bir ibret vardır. Yine de onların çoğu inanacak değildir.
Suat Yıldırım Kuran-ı Kerim ve Meali
Neticede onu yalancı saydılar, Biz de onları imha ettik. Elbette bunda, alınacak ibret var, fakat onların ekserisi ibret alıp da iman etmezler.
Süleyman Ateş Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
(Böylece) onu yalanladılar. Biz de onları helak ettik. Muhakkak ki bunda bir ibret vardır, ama yine çokları inanmazlar.
Yaşar Nuri Öztürk Kur'an-ı Kerim Meali
Onu bu şekilde yalanladılar, biz de onları helak ettik. Bunda elbette bir ibret var. Ama onların çoğu müminlerden değildi.
Mustafa İslamoğlu Hayat Kitabı Kur’an
Neticede, onu işte böyle yalanladılar; bunun üzerine Biz de onları helak ettik. Elbet bu (Hud kıssası)nda da alınacak bir ders mutlaka vardır; fakat insanların çoğu yine de inanmayacaklardır.
Erhan Aktaş Kerim Kur'an
Onu[1] yalanladılar. Bunun üzerine onları helak ettik. Bunda bir ayet[2] vardır. Buna rağmen insanların pek çoğu inanmamaktadırlar.
Erhan Aktaş (Eski Baskı) Kerim Kur'an
Onu[1] yalanladılar. Bunun üzerine onları helak ettik. Bunda bir ayet[2] vardır. Buna rağmen insanların pek çoğu inanmamaktadırlar.
Ali Rıza Safa Kur'an-ı Kerim Gerçek
Böylece, Onu yalanladılar. Sonunda, onları yıkıma uğrattık. Aslında, işte bunda, kesinlikle bir gösterge vardır. Oysa onların çoğu inanmaz.
Süleymaniye Vakfı Süleymaniye Vakfı Meali
Böylece Hud'u yalancı yerine koydular, biz de onları helak ettik. Bunda kesin bir ibret var ama bunların çoğu inanacak değillerdir.
Edip Yüksel Mesaj: Kuran Çevirisi
Böylece onu yalanladılar. Nihayet biz de onları yok ettik. Bunda bir ders var; ancak çoğunluk onaylamaz.
Mehmet Okuyan Kur’an Meal-Tefsir
Böylece onu (Hud'u) yalanlamışlar; biz de kendilerini helak etmiştik. Çoğu inanmamış olsa da şüphesiz ki bunda bir ders vardır.
Əlixan Musayev
Onlar onu yalançı saydılar. Biz də onları məhv etdik. Şübhəsiz ki, bunda bir ibrət vardır. Lakin onların əksəriyyəti iman gətirmədi.
Bünyadov-Məmmədəliyev
Onu (Hudu) yalançı saydılar. Biz də onları məhv etdik. Şübhəsiz ki, bunda (Hudun bu hekayətində) bir ibrət vardır. Halbuki onların əksəriyyəti iman gətirmədi.
Ələddin Sultanov
Beləcə, onu təkzib etdilər. Biz də onları məhv etdik. Həqiqətən, bunda bir ibrət vardır. Ancaq onların çoxu iman gətirməz.
Rashad Khalifa The Final Testament
They thus disbelieved and, consequently, we annihilated them. This should be a lesson, but most people are not believers.
The Monotheist Group The Quran: A Monotheist Translation
So they denied him, and We destroyed them. In that is a sign, but most are not believers.
Edip-Layth Quran: A Reformist Translation
So they denied him, and We destroyed them. In that is a sign, but most do not acknowledge.
Mustafa Khattab The Clear Quran
So they rejected him, and ˹so˺ We destroyed them. Surely in this is a sign. Yet most of them would not believe.
Al-Hilali & Khan
So they belied him, and We destroyed them. Verily in this is indeed a sign, yet most of them are not believers.
Abdullah Yusuf Ali
So they rejected him, and We destroyed them. Verily in this is a Sign: but most of them do not believe.
Marmaduke Pickthall
And they denied him; therefor We destroyed them. Lo! herein is indeed a portent, yet most of them are not believers.
Abul A'la Maududi Tafhim commentary
Eventually they gave the lie to him and We destroyed them.[1] Surely there is a Sign in this, but most of them would not believe.
Taqi Usmani
Thus they rejected him, so We destroyed them. Surely, in this there is a sign, but most of them are not believers,
Abdul Haleem
They denounced him as a liar, and so We destroyed them. There truly is a sign in this, though most of them do not believe:
Mohamed Ahmed - Samira
Then they accused him of lies; so We annihilated them. Verily there is a sign in this, but most of them do not believe.
Muhammad Asad
And so they gave him the lie: and thereupon We destroyed them. In this [story], behold, there is a message [unto men], even though most of them will not believe [in it].
Abdel Khalek Himmat Al- Muntakhab
And they disbelieved him and refused credence to Our message wherefore We reduced them to a useless form. This is indeed emblematic of Allah's Omnipotence and Authority, but most of them denied Allah Who brought them into existence.
Progressive Muslims
So they denied him, and We destroyed them. In that is a sign, but most are not believers.
Shabbir Ahmed
So, they rejected him and We destroyed them. Therein, behold, is a sign, even though most people are not believers (in the Law of Requital).
Syed Vickar Ahamed
So they rejected him, and We destroyed them. Surely there is a Sign in this but most of them do not believe.
Sahih International (Umm Muhammad, Mary Kennedy, Amatullah Bantley)
And they denied him, so We destroyed them. Indeed in that is a sign, but most of them were not to be believers.
Ali Quli Qarai
So they impugned him, whereupon We destroyed them. There is indeed a sign in that; but most of them do not have faith.
Bijan Moeinian
They chose to disbelieve and, consequently, I destroyed them as a punishment. This should be a great lesson; yet most people care less.
George Sale
And they accused him of imposture: Wherefore We destroyed them. Verily herein was a sign: But the greater part of them believed not.
Mahmoud Ghali
So they cried him lies, then We caused them to perish. Surely in that is indeed a sign; and in no way were most of them believers,
Amatul Rahman Omar
Thus they cried him lies and We destroyed them. There is indeed, a remarkable sign in this (episode), yet most of them would not be believers.
E. Henry Palmer
but we destroyed them. Verily, in that is a sign, but most of them will never be believers.
Hamid S. Aziz
"For we are not the ones to be doomed (or tormented). "
Arthur John Arberry
So they cried him lies; then We destroyed them. Surely in that is a sign, yet most of them are not believers.
Aisha Bewley
So they denied him and We destroyed them. There is certainly a Sign in that, yet most of them are not muminun.
Sam Gerrans The Qur'an: A Complete Revelation
And they denied him, then We destroyed them. In that is a proof, but most of them are not believers.
Эльмир Кулиев
Они сочли его лжецом, а Мы погубили их. Воистину, в этом — знамение, но большинство их не стали верующими.