2.
Bakara Suresi
3. ayet
Ali Bulaç
Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
Onlar, gaybe inanırlar, namazı dosdoğru kılarlar ve kendilerine rızık olarak verdiklerimizden infak ederler.
اَلَّذ۪ينَ يُؤْمِنُونَ بِالْغَيْبِ وَيُق۪يمُونَ الصَّلٰوةَ وَمِمَّا رَزَقْنَاهُمْ يُنْفِقُونَۙ
Ellezine yu'minune bil gaybi ve yukimunes salate ve mimma razaknahum yunfikun.
Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
Onlar, gaybe inanırlar, namazı dosdoğru kılarlar ve kendilerine rızık olarak verdiklerimizden infak ederler.
Türkçe Kur'an Çözümü
İşte onlar gayblarındaki (algılayamadıkları) hakikate (Nefslerinin Allah Esma'sının anlamlarının bir terkip - bileşimi şeklinde meydana geldiğine) iman ederler, salatı ikame ederler (fiilen eda yanı sıra anlamını yaşarlar) ve kendilerine verdiğimiz maddi - manevi yaşam gıdasından Allah adına karşılıksız paylaşırlar.
Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali
Onlar, gayba inanırlar, namazı kılarlar, kendilerine verdiklerimizden Allah yolunda harcarlar.
Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali
Onlar gaybe inanırlar, namazı dosdoğru kılarlar, kendilerine rızık olarak verdiğimizden de Allah yolunda harcarlar.
Mesaj: Kuran Çevirisi
Onlar ki duyularıyla algılayamadıkları gerçeklere de inanırlar, namazı (salat) gözetirler, kendilerine verdiğimiz rızıktan muhtaçlara verirler
Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Onlar ki gaybe iman edip namazı dürüst kılarlar ve kendilerine merzuk kıldığımız şeylerden infak ederler.
Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim
(O takvaa saahibleri ki) onlar gaybe inanırlar, namazı dosdoğru kılarlar, kendilerine rızk olarak verdiğimizden de (Allah yolunda) harcarlar.
Kur'an Mesajı
Onlar ki, insan idrakini aşa(n olguların varlığı)na inanırlar ve namazlarında dikkatli ve devamlıdırlar; kendilerine verdiğimiz rızıktan başkaları için harcarlar,
Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı
(2-3) Hiç kuşkusuz bu kitap, kendilerini günahlardan korumaya çalışan, görmediği halde inanan, namazı kılan ve kendilerine verdiğimiz rızıktan (Allah yolunda) harcayanlar için yol göstericidir.
Kuran-ı Kerim ve Meali
O müttakiler ki görünmeyen aleme inanırlar. Namazlarını tam dikkatle ifa ederler. Kendilerine ihsan ettiğimiz nimetlerden hayır yolunda harcarlar.
Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Onlar ki gaybde (gizlide, içtenlikle) inanıp namazlarını kılarlar ve kendilerine verdiğimiz rızıktan (Allah rızası için) harcarlar.
Kur'an-ı Kerim Meali
Ki onlar, gayba inananlar, namazı kılanlardır. Ve kendilerine rızk olarak verdiklerimizden, başkalarına pay çıkaranlardır.
Hayat Kitabı Kur’an
o hidayete erenler ki, idraki aşan hakikatlere bütünüyle iman ederler, namazı istikamet üzre kılarlar, kendilerine sürekli lutfettiğimiz şeylerden (ihtiyaç sahiplerine) harcarlar;
Kerim Kur'an
Onlar; gayba[1] inanırlar, salatı ikame ederler[2] ve verdiğimiz rızıktan infak[3] ederler.
Kerim Kur'an
Onlar; gayba[1] inanırlar, salatı ikame ederler[2] ve verdiğimiz rızıktan infak[3] ederler.
Kur'an-ı Kerim Gerçek
Onlar, gizli gerçeklere inanırlar, namazı dosdoğru kılarlar; kendilerine geçimlik olarak verdiklerimizden de yardımlaşmak amacıyla paylaşırlar.
Süleymaniye Vakfı Meali
Allah'a içten[1] inanan,[2] namazı düzgün ve sürekli kılan[3] ve verdiğimiz rızıkları yerli yerince harcayanlar,
Mesaj: Kuran Çevirisi
Onlar ki duyularıyla algılayamadıkları gerçekleri de onaylarlar, salatı (dayanışmayı) gözetirler, kendilerine verdiğimiz rızıktan muhtaçlara verirler.[1]
Kur’an Meal-Tefsir
Onlar gayba (bilinemeyenlere) inanır; namaz kılar ve kendilerine rızık olarak verdiklerimizden infak ederler (verirler).
The Final Testament
who believe in the unseen, observe the Contact Prayers (Salat) , and from our provisions **to them, they give to charity.
The Quran: A Monotheist Translation
Those who believe in the unseen, and hold the contact prayer, and from Our provisions to them they spend.
Quran: A Reformist Translation
Those who acknowledge the unseen, and observe the contact prayer (sala), and from Our provisions to them, they spend.
The Clear Quran
who believe in the unseen,[1] establish prayer, and donate from what We have provided for them,
Tafhim commentary
for those who believe in the existence of that which is beyond the reach of perception,[1] who establish Prayer[2] and spend out of what We have provided them,[3]
Al- Muntakhab
Who are strongly disposed to realise the unseen, especially Allah, Who is exposed only to mental view, perceived only by the mind, Who recognise His spiritual beings, His attendants and His messengers, and they sense with prudence the Hereafter, Who duly engage in worship and spend in benevolence and benefaction of the provisions of life We provisioned them,
(Umm Muhammad, Mary Kennedy, Amatullah Bantley)
Who believe in the unseen, establish prayer, and spend out of what We have provided for them,