2.
Bakara Suresi
198. ayet
Ali Bulaç
Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
Rabbinizden bir fazl istemenizde sizce sakınca yoktur. Arafat'tan hep birlikte indiğinizde Allah'ı Meş'ar-ı Haram'da anın. O, sizi nasıl doğru yola yöneltip ilettiyse, siz de O'nu anın. Gerçek şu ki, siz bundan evvel sapmışlardandınız.
لَيْسَ عَلَيْكُمْ جُنَاحٌ اَنْ تَبْتَغُوا فَضْلاً مِنْ رَبِّكُمْۜ فَاِذَٓا اَفَضْتُمْ مِنْ عَرَفَاتٍ فَاذْكُرُوا اللّٰهَ عِنْدَ الْمَشْعَرِ الْحَرَامِۖ وَاذْكُرُوهُ كَمَا هَدٰيكُمْۚ وَاِنْ كُنْتُمْ مِنْ قَبْلِه۪ لَمِنَ الضَّٓالّ۪ينَ
Leyse aleykum cunahun en tebtegu fadlan min rabbikum fe iza efadtum min arafatin fezkurullahe indel meş'aril haram, vezkuruhu kema hedakum, ve in kuntum min kablihi le mined dallin.
Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
Rabbinizden bir fazl istemenizde sizce sakınca yoktur. Arafat'tan hep birlikte indiğinizde Allah'ı Meş'ar-ı Haram'da anın. O, sizi nasıl doğru yola yöneltip ilettiyse, siz de O'nu anın. Gerçek şu ki, siz bundan evvel sapmışlardandınız.
Türkçe Kur'an Çözümü
(Hac süresi içinde) Rabbinizin fazlından istemenizde bir suç yoktur. Arafat'tan hep birlikte akıp dönerken, Meşari Haram'da (Müzdelife) Allah'ı zikredin. O'nu, hidayetinin sizde açığa çıktığı kadarıyla zikredin. Muhakkak ki bundan önce siz (hakikatten) sapmışlardandınız.
Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali
Rabbinizden gelecek bir lütfu aramanızda size herhangi bir günah yoktur. Arafat'tan ayrılıp akın ettiğinizde, Meş'ar-i Haram'da Allah'ı anın ve O'nu size gösterdiği şekilde anın. Şüphesiz siz, daha önce yanlış gidenlerden idiniz.
Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali
(Hac mevsiminde ticaret yaparak) Rabbinizin lütuf ve keremini istemekte size bir günah yoktur. Arafat'tan ayrılıp (sel gibi Müzdelife'ye) akın ettiğinizde, Meş'ar-i Haram'da Allah'ı zikredin. Onu, size gösterdiği gibi zikredin. Doğrusu siz onun yol göstermesinden önce yolunu şaşırmışlardan idiniz.
Mesaj: Kuran Çevirisi
Rabbinizin lütfunu (hac bölgesinde ticaret yaparak) aramanızda sakınca yok. Arafat'tan ayrıldığınızda Kutsal Bölgede ALLAH'ı anın. Sizi doğru yola ilettiği için O'nu anın; bundan önce siz sapıtmıştınız.
Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
rabbınızın fazlından ticaret istemeniz size günah değildir, derken Arafattan ifaza ettiniz mi Meş'arı haram yanında Allahı zikredin hem onu size doğrusunu öğrettiği gibi zikredin, doğrusu siz bundan evvel cidden şaşırmışlardan idiniz
Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim
(Hacc mevsiminde ticaretle) Rabbinizden rızık istemenizde bir günah yokdur. Arafatdan (orada "vakfe" den sonra, seller gibi) boşanıp (elbirlik) akdığınız zaman "Meş'ar-i haraam" ın yanında Allahı zikredin, O, size nasıl hidayet etdiyse siz de Onu öylece anın. (Bilirsiniz ya) siz bundan evvel gerçek sapıklardandınız!
Kur'an Mesajı
(Bununla beraber), Rabbinizden (hac esnasında) bir lütuf elde etmek için çalışırsanız günah işlemiş olmazsınız. Arafat'tan kalabalıklar halinde dalga dalga indiğinizde, kutsal mahalde Allah'ı anın ve O'nu, yolunuzu gerçekten kaybetmişken size doğru yolu gösteren bir İlah olarak anın.
Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı
Rabbinizden rızık/fazl istemenizde her hangi bir günah yoktur. Arafat'tan ayrılınca Meş'ari Haram'da Allah'ı zikredin. Nitekim, O, size yol göstermeden önce gerçekten, şaşkınlardan / dalalette olanlardan idiniz ya!
Kuran-ı Kerim ve Meali
Hac mevsiminde ticaret yaparak, Rabbinizden size gelecek kar ve yarar taleb etmenizde size bir vebal yoktur. Arafat'ta vakfeden ayrılıp sel gibi Müzdelife'ye doğru akın ettiğinizde, Meş'ar-ı Haram'da Allah'ı zikredin. O size nasıl güzelce doğru yolu gösterdiyse, siz de öyle güzel bir şekilde O'nu zikredin! Bilirsiniz ki, O'nun yol göstermesinden önce siz yolu şaşırmış kimselerdendiniz.
Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Rabbinizin lutuf ve keremini aramanızda sizin için bir günah yoktur. Arafat(taki duruş)tan ayrılıp (Müzdelife'ye) akın edince Meş'ar-i haram'da Allah'ı anın, O'nun size gösterdiği biçimde O'nu anın. O'nun yol göstermesinden önce siz, sapıklardan idiniz.
Kur'an-ı Kerim Meali
Rabb'inizden bir lütuf ve bereket istemenizde hiç bir sakınca yoktur. Arafat'tan ayrılıp akın ettiğinizde Meş'ar-i Haram'da Allah'ı zikredin. O'nu, O'nun size gösterdiği gibi anın. Siz bundan önce gerçekten sapıklardan idiniz.
Hayat Kitabı Kur’an
Rabbinizin lutfundan pay almak istemenizde size bir vebal yoktur. Arafat'tan çağlayıp akarken Meş'ari'l-Haram'da Allah'ı anın! Artık O'nu, size gösterdiği gibi anın! Doğrusu siz, bundan önce yolunu şaşıranlar arasındaydınız.
Kerim Kur'an
Rabb'inizden lütuf[1] istemenizde bir sakınca yoktur. Artık Arafat'tan ayrılıp, akın ettiğinizde Meş'ar-i Haram'da Allah'ı anın. O, size nasıl doğru yolu gösterdiyse, siz de O'nu öyle anın.[2] Kuşkusuz, O, doğru yolu göstermeden önce siz sapkınlardandınız.
Kerim Kur'an
Rabb'inizden lütuf[1] istemenizde bir sakınca yoktur. Artık Arafat'tan ayrılıp, akın ettiğinizde Meş'ar-i Haram'da Allah'ı anın. O, size nasıl doğru yolu gösterdiyse, siz de O'nu öyle anın.[2] Kuşkusuz, O, doğru yolu göstermeden önce siz sapkınlardandınız.
Kur'an-ı Kerim Gerçek
Efendinizden lütuf istemenizde sakınca yoktur. Arafat'tan kalabalıklar biçiminde indiğinizde, kutsal bölgede Allah'ı anın. Size gösterdiği biçimde, O'nu anın. Bundan önce, kesinlikle sapkınlar arasındaydınız.[37]
Süleymaniye Vakfı Meali
(Hac aylarında) Sahibinizin (Rabbinizin) iyiliğini aramanın size bir günahı olmaz.[1] Arafat'tan sel gibi aktığınız zaman Meş'ar-i Haram yanında (Müzdelife'de) Allah'ı anın (namaz kılın). O size nasıl gösterdiyse, öyle anın (namaz kılın). Doğrusu, bundan önce yanlışlar içindeydiniz.
Mesaj: Kuran Çevirisi
Efendinizin iyiliğini aramanızda sakınca yok. Tanışma/kimlik istasyonundan ayrıldığınızda Sınırlanmış Bölgede ALLAH'ı anın. Sizi doğru yola ilettiği için O'nu anın; bundan önce siz sapıtmıştınız.
Kur’an Meal-Tefsir
(Hac mevsiminde ticaret yaparak) Rabbinizden gelecek bir kazancı aramanızda size herhangi bir vebal yoktur. Arafat'tan (sel gibi) aktığınızda Meş‘ar-i Haram'da (Müzdelife'de) Allah'ı hatırlayın ve O'nu size ilettiği şekilde hatırlayın! Şüphesiz ki siz daha önce sapkınlardandınız.
The Final Testament
You commit no error by seeking provisions from your Lord (through commerce). When you file from 'Arafaat, you shall commemorate GOD at the Sacred Location (of Muzdalifah). You shall commemorate Him for guiding you; before this, you had gone astray.
The Quran: A Monotheist Translation
There is no sin upon you to seek goodness from your Lord. So when you disperse from the elevated place, then remember God at the symbol which is restricted, and remember Him as He has guided you; for you were straying before that.
Quran: A Reformist Translation
There is no blame on you to seek goodness from your Lord. So when you disperse from the places of identification/recognition, then remember God towards the restricted place of perception, and remember Him as He has guided you, for you were before that straying.
The Clear Quran
There is no blame on you for seeking the bounty of your Lord ˹during this journey˺.[1] When you return from ’Arafât,[2] praise Allah near the sacred place[3] and praise Him for having guided you, for surely before this ˹guidance˺ you were astray.
Tafhim commentary
It is no offence for you to seek the bounty of your Lord during Pilgrimage.[1] When you hasten back from [Arafat then remember Allah at al- Mash[ar al-Haram (i.e. al-Muzdalifah), and remember Him in the manner He has directed you, for before this you were surely in error.[2]
Al- Muntakhab
You are absolved to trade for livelihood betaking yourselves to Providence for His bounty. And when you throng back from Mount 'Arafat then praise Allah thankfully at the Sacred Mount –Muzdalifa- and thankfully extoll His glorious attributes for steering you to the path of righteousness although initially you were lost in the maze of error.
(Umm Muhammad, Mary Kennedy, Amatullah Bantley)
There is no blame upon you for seeking bounty from your Lord [during úajj]. But when you depart from 'Arafat, remember Allah at al- Mash'ar al-îaram. And remember Him, as He has guided you, for indeed, you were before that among those astray.