2. Bakara Suresi 196. ayet Abdullah Yusuf Ali

And complete the Hajj or 'umra in the service of Allah. But if ye are prevented (From completing it), send an offering for sacrifice, such as ye may find, and do not shave your heads until the offering reaches the place of sacrifice. And if any of you is ill, or has an ailment in his scalp, (Necessitating shaving), (He should) in compensation either fast, or feed the poor, or offer sacrifice; and when ye are in peaceful conditions (again), if any one wishes to continue the 'umra on to the hajj, He must make an offering, such as he can afford, but if he cannot afford it, He should fast three days during the hajj and seven days on his return, Making ten days in all. This is for those whose household is not in (the precincts of) the Sacred Mosque. And fear Allah, and know that Allah Is strict in punishment.
وَاَتِمُّوا الْحَجَّ وَالْعُمْرَةَ لِلّٰهِۜ فَاِنْ اُحْصِرْتُمْ فَمَا اسْتَيْسَرَ مِنَ الْهَدْيِۚ وَلَا تَحْلِقُوا رُؤُ۫سَكُمْ حَتّٰى يَبْلُغَ الْهَدْيُ مَحِلَّهُۜ فَمَنْ كَانَ مِنْكُمْ مَر۪يضاً اَوْ بِه۪ٓ اَذًى مِنْ رَأْسِه۪ فَفِدْيَةٌ مِنْ صِيَامٍ اَوْ صَدَقَةٍ اَوْ نُسُكٍۚ فَاِذَٓا اَمِنْتُمْ۠ فَمَنْ تَمَتَّعَ بِالْعُمْرَةِ اِلَى الْحَجِّ فَمَا اسْتَيْسَرَ مِنَ الْهَدْيِۚ فَمَنْ لَمْ يَجِدْ فَصِيَامُ ثَلٰثَةِ اَيَّامٍ فِي الْحَجِّ وَسَبْعَةٍ اِذَا رَجَعْتُمْۜ تِلْكَ عَشَرَةٌ كَامِلَةٌۜ ذٰلِكَ لِمَنْ لَمْ يَكُنْ اَهْلُهُ حَاضِرِي الْمَسْجِدِ الْحَرَامِۜ وَاتَّقُوا اللّٰهَ وَاعْلَمُٓوا اَنَّ اللّٰهَ شَد۪يدُ الْعِقَابِ۟
Ve etimmul hacce vel umrete lillah, fe in uhsirtum fe mesteysera minel hedyi ve la tahliku ruusekum hatta yeblugal hedyu mahilleh, fe men kane minkum maridan ev bihi ezen min ra'sihi fe fidyetun min sıyamin ev sadakatin ev nusuk fe iza emintum, fe men temettea bil umreti ilel haccı fe mesteysera minel hedyi, fe men lem yecid fe sıyamu selaseti eyyamin fil haccı ve seb'atin iza reca'tum tilke aşaratun kamileh, zalike li men lem yekun ehluhu hadırıl mescidil haram, vettekullahe va'lemu ennellahe şedidul ikab.
Ayetbul | Kuran Mealleri | Quran | Bakara suresi 196. ayet

#kelimeanlamkök
1 ve etimmu ve tamamlayın وَأَتِمُّوا۟
2 l-hacce haccı ٱلْحَجَّ
3 vel'umrate ve ömreyi وَٱلْعُمْرَةَ
4 lillahi Allah için لِلَّهِ ۚ
5 fe in eğer فَإِنْ
6 uhsirtum engellenmiş olursanız أُحْصِرْتُمْ
7 fema şeyi (kesin) فَمَا
8 steysera kolayınıza gelen ٱسْتَيْسَرَ
9 mine -dan مِنَ
10 l-hedyi kurban- ٱلْهَدْىِ ۖ
11 ve la وَلَا
12 tehliku tıraş etmeyin تَحْلِقُوا۟
13 ru'usekum başlarınızı رُءُوسَكُمْ
14 hatta kadar حَتَّىٰ
15 yebluga varıncaya يَبْلُغَ
16 l-hedyu kurban ٱلْهَدْىُ
17 mehillehu yerine مَحِلَّهُۥ ۚ
18 femen kim (varsa) فَمَن
19 kane olan كَانَ
20 minkum içinizden مِنكُم
21 meridan hasta مَّرِيضًا
22 ev ya da أَوْ
23 bihi bulunan بِهِۦٓ
24 ezen bir rahatsızlığı أَذًۭى
25 min -ndan مِّن
26 ra'sihi başı- رَّأْسِهِۦ
27 fefidyetun fidye (versin) فَفِدْيَةٌۭ
28 min مِّن
29 siyamin siyamdan صِيَامٍ
30 ev veya أَوْ
31 sadekatin sadakadan صَدَقَةٍ
32 ev veya أَوْ
33 nusukin kurbandan نُسُكٍۢ ۚ
34 feiza zaman فَإِذَآ
35 emintum güvene kavuştuğunuz أَمِنتُمْ
36 femen kimse فَمَن
37 temettea faydalanmak isteyen تَمَتَّعَ
38 bil-umrati ömre ile بِٱلْعُمْرَةِ
39 ila kadar إِلَى
40 l-hacci hac (zamanın)a ٱلْحَجِّ
41 fema şeyi (kessin) فَمَا
42 steysera kolayına geleni ٱسْتَيْسَرَ
43 mine -dan مِنَ
44 l-hedyi kurban- ٱلْهَدْىِ ۚ
45 femen kimse فَمَن
46 lem لَّمْ
47 yecid (kurban) bulamayan يَجِدْ
48 fesiyamu savm eder فَصِيَامُ
49 selaseti üç ثَلَـٰثَةِ
50 eyyamin gün أَيَّامٍۢ
51 fi فِى
52 l-hacci hacda ٱلْحَجِّ
53 ve seb'atin ve yedi gün وَسَبْعَةٍ
54 iza zaman إِذَا
55 racea'tum döndüğünüz رَجَعْتُمْ ۗ
56 tilke böylece تِلْكَ
57 aşeratun on (gündür) عَشَرَةٌۭ
58 kamiletun tamamı كَامِلَةٌۭ ۗ
59 zalike bu ذَٰلِكَ
60 limen kimseler içindir لِمَن
61 lem لَّمْ
62 yekun olmayanlar يَكُنْ
63 ehluhu ailesi أَهْلُهُۥ
64 hadiri hazır حَاضِرِى
65 l-mescidi Mescid-i ٱلْمَسْجِدِ
66 l-harami Haram'da ٱلْحَرَامِ ۚ
67 vetteku sakının وَٱتَّقُوا۟
68 llahe Allah'tan ٱللَّهَ
69 vea'lemu ve bilin ki وَٱعْلَمُوٓا۟
70 enne gerçekten أَنَّ
71 llahe Allah'ın ٱللَّهَ
72 şedidu şiddetlidir شَدِيدُ
73 l-ikabi cezası ٱلْعِقَابِ