2. Bakara Suresi 146. ayet Ali Bulaç Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı

Kendilerine kitap verdiklerimiz, onu (peygamberi), çocuklarını tanır gibi tanırlar. Buna rağmen içlerinden bir bölümü, bildikleri halde gerçeği gizlerler.
اَلَّذ۪ينَ اٰتَيْنَاهُمُ الْكِتَابَ يَعْرِفُونَهُ كَمَا يَعْرِفُونَ اَبْنَٓاءَهُمْۜ وَاِنَّ فَر۪يقاً مِنْهُمْ لَيَكْتُمُونَ الْحَقَّ وَهُمْ يَعْلَمُونَ
Ellezine ateynahumul kitabe ya'rifunehu kema ya'rifune ebnaehum ve inne ferikan minhum le yektumunel hakka ve hum ya'lemun.
Ayetbul | Kuran Mealleri | Quran | Bakara suresi 146. ayet

Ali Bulaç Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
Kendilerine kitap verdiklerimiz, onu (peygamberi), çocuklarını tanır gibi tanırlar. Buna rağmen içlerinden bir bölümü, bildikleri halde gerçeği gizlerler.
Ahmed Hulusi Türkçe Kur'an Çözümü
Kendilerine (Kitap) Bilgi verdiklerimizden bir kısmı Onu kendi oğullarını tanıdıkları gibi tanırlar. Onlardan bir grup bilerek Hakk'ı gizlerler.
Bayraktar Bayraklı Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali
Kendilerine kitap verdiklerimiz, peygamberi, çocuklarını tanıdıkları gibi tanırlar. Buna rağmen onlardan bir grup, bile bile gerçeği gizler.
Diyanet İşleri Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali
Kendilerine kitap verdiklerimiz onu (Peygamberi) oğullarını tanıdıkları gibi tanırlar. Böyle iken içlerinden birtakımı bile bile gerçeği gizlerler.
Edip Yüksel (Eski Baskı) Mesaj: Kuran Çevirisi
Kendilerine kitap verdiklerimiz, bu gerçekleri çocuklarını tanıdıkları gibi tanırlar; ama yine de onlardan bir grup bile bile gerçeği gizler.
Elmalılı Hamdi Yazır Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
O kendilerine kitab verdiğimiz ümmetlerin uleması onu -o Peygamberi- oğullarını tanır gibi tanırlar, böyle iken içlerinden bir takımı hakkı bile bile ketmederler
Elmalılı (sadeleştirilmiş)
Kendilerine kitap verdiğimiz toplumların alimleri, peygamberi, oğullarını tanır gibi tanırlar. Böyle iken içlerinden bir takımı, gerçeği bile bile gizlerler.
Gültekin Onan
Kendilerine kitap verdiklerimiz, onu çocuklarını tanıdıkları gibi tanırlar. Buna rağmen içlerinden bir bölümü bildikleri halde gerçeği gizlerler.
Hasan Basri Çantay Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim
Kendilerine Kitab verdiklerimiz onu (o peygamberi) Öz oğulları gibi tanırlar, öyle iken içlerinden bir güruh, kendileri bilib durdukları halde, yine mutlakaa Hakkı gizlerler.
İbni Kesir
Kendilerine kitab verdiklerimiz, onu oğullarını tanıdıkları gibi tanırlar. Öyle iken içlerinden bir güruh bilir oldukları halde, yine de hakkı gizlerler.
Muhammed Esed Kur'an Mesajı
Daha önce kendilerine vahiy verdiklerimiz, onu kendi çocuklarını tanıdıkları gibi tanırlar: Ancak bilin ki, onların bazısı hakikati bile bile örtbas eder.
Şaban Piriş Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı
Kendilerine kitap verdiklerimiz (Yahudi ve Hıristiyanlar) onu (Muhammed'i) öz oğulları gibi tanırlar. Bununla beraber onlardan bir kısmı bildikleri halde hakkı gizlerler.
Suat Yıldırım Kuran-ı Kerim ve Meali
Kendilerine kitap vermiş olduğumuz kimseler, onu (Muhammed'i) tıpkı evlatlarını tanıdıkları gibi tanırlar. Böyle iken, onlardan bir kısmı, bile bile gerçeği gizler.
Süleyman Ateş Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Kendilerine Kitap verdiklerimiz, onu, oğullarını tanıdıkları gibi tanırlar, ama yine de onlardan bir grup, bile bile gerçeği gizlerler.
Yaşar Nuri Öztürk Kur'an-ı Kerim Meali
Kendilerine kitap verdiklerimiz, onu öz oğullarını tanıdıkları gibi tanırlar. Bununla birlikte, içlerinden bir zümre, bilip durdukları halde gerçeği gizliyorlar.
Mustafa İslamoğlu Hayat Kitabı Kur’an
Kendilerine vahiy tevdi edilenler, onu öz oğullarını tanıdıkları gibi tanırlar. Buna rağmen onların çoğu, bildikleri halde ısrarla gerçeği gizlerler.
Erhan Aktaş Kerim Kur'an
Kendilerine Kitap verdiğimiz kimseler, O'nu[1] öz oğullarını bildikleri gibi bilirler. Buna rağmen içlerinden bir zümre, bile bile gerçeği gizlemektedir.
Erhan Aktaş (Eski Baskı) Kerim Kur'an
Kendilerine Kitap verdiğimiz kimseler, O'nu öz oğullarını tanıdıkları gibi tanırlar. Buna rağmen içlerinden bir zümre, bile bile gerçeği gizlemektedir.
Ali Rıza Safa Kur'an-ı Kerim Gerçek
Kitap verdiklerimiz, kendi oğullarını tanıdıkları gibi Onu tanırlar. Aslında, onların arasından bir küme, bilmesine karşın gerçeği gizliyor.
Süleymaniye Vakfı Süleymaniye Vakfı Meali
Kendilerine Kitap verdiklerimiz bunu (Kabe'nin tekrar kıble olacağını), kendi oğullarını bildikleri gibi bilirler. Ama onların birtakımı bu gerçeği bile bile gizlerler.
Edip Yüksel Mesaj: Kuran Çevirisi
Kendilerine kitap verdiklerimiz, bu gerçekleri çocuklarını tanıdıkları gibi tanırlar; ama yine de onlardan bir grup bile bile gerçeği gizler.
Mehmet Okuyan Kur’an Meal-Tefsir
Kendilerine kitap verdiklerimiz onu (kıbleyi) kendi çocuklarını tanıdıkları gibi tanırlar.[1] Şüphesiz ki onlardan bir grup, bilerek hakikati gizlemektedir.
Əlixan Musayev
Kitab verdiyimiz şəxslər onu (Peyğəmbəri və yaxud Kəbənin qiblə olduğunu) öz oğullarını tanıdıqları kimi tanıyırlar. Həqiqətən də, onlardan bir dəstə haqqı bilə-bilə gizlədir.
Bünyadov-Məmmədəliyev
Kitab (Tövrat və İncil) verdiyimiz şəxslər onu (Muhəmmədi) öz oğullarını tanıdıqları kimi tanıyırlar. (Buna baxmayaraq) onların bir qismi, şübhəsiz ki, həqiqəti bilə-bilə gizlədir.
Ələddin Sultanov
Kitab verdiyimiz kimsələr onu (Mühəmmədi) öz oğullarını tanıdıqları kimi tanıyırlar. Ancaq onların bir qismi həqiqəti bilə-bilə gizlədir. (Yəhudilər Tövratdan, xristianlar da İncildən axırzaman peyğəmbərin xüsusiyyətlərini öyrənmişdilər. Hər iki dinin mənsubları onun öz qövmlərindən çıxmasını gözləyirdilər. Ancaq son peyğəmbər bütpərəst ərəblərin arasından çıxdıqda qəbiləçilik təəssübkeşliyi ilə onun peyğəmbərliyini yalanladılar. Halbuki o xüsusiyyətləri Mühəmməd Peyğəmbərdə gördükdən sonra öz oğullarını tanıdıqları kimi onun da peyğəmbər olduğunu anlamışdılar.)
Rashad Khalifa The Final Testament
Those who received the scripture recognize the truth herein, as they recognize their own children. Yet, some of them conceal the truth, knowingly.
The Monotheist Group The Quran: A Monotheist Translation
Those to whom We have given the Book know it as they know their own children; and a group of them hides the truth while they know.
Edip-Layth Quran: A Reformist Translation
Those to whom We have given the book know it as they know their own children, and a group of them hides the truth while they know.
Mustafa Khattab The Clear Quran
Those We have given the Scripture recognize this ˹Prophet˺ as they recognize their own children. Yet a group of them hides the truth knowingly.
Al-Hilali & Khan
Those to whom We gave the Scripture (Jews and Christians) recognise him (Muhammad صلى الله عليه وسلم or the Ka‘bah at Makkah) as they recognise their sons. But verily, a party of them conceal the truth while they know it - [i.e. the qualities of Muhammad صلى الله عليه وسلم which are written in the Taurât (Torah) and the Injeel (Gospel)].[1]
Abdullah Yusuf Ali
The people of the Book know this as they know their own sons; but some of them conceal the truth which they themselves know.
Marmaduke Pickthall
Those unto whom We gave the Scripture recognise (this revelation) as they recognise their sons. But lo! a party of them knowingly conceal the truth.
Abul A'la Maududi Tafhim commentary
Those to whom We have given the Scripture recognize the place (towards which one must turn in Prayer) as fully as they recognize their own sons,[1] this even though a group of them knowingly conceals the Truth.
Taqi Usmani
Those whom We have given the Book recognize him (the Holy Prophet) as they recognize their own sons. In fact, a group of them conceals the truth, while they know (it).
Abdul Haleem
Those We gave Scripture know it as well as they know their own sons, but some of them hide the truth that they know.
Mohamed Ahmed - Samira
Even though you bring all the proof to the people of the Book they will not face the direction you turn to, nor you theirs, nor will they follow each other's direction. And if you follow their whims after all the knowledge that has reached you, then surely you will be among transgressors.
Muhammad Asad
They unto whom We have vouchsafed revelation aforetime know it as they know their own children: but, behold, some of them knowingly suppress the truth -
Abdel Khalek Himmat Al- Muntakhab
In fact, Ahl Al-Kitab received the Scriptures from Us foretelling all present events. They know the truth of your mission very well. They know of the Quran and the Qiblah and assert their existence as much as their sons’ identity, but some of them hide the evident truth.
Progressive Muslims
Those to whom We have given the Scripture know it as they know their own children; and a group of them hides the truth while they know.
Shabbir Ahmed
Those to whom We gave the Scripture before, recognize this Revelation as they recognize their own children but a group among them knowingly conceals the Truth.
Syed Vickar Ahamed
The people of the Book know Muhammad this as they know their own sons; But some of them hide the truth that they themselves know.
Sahih International (Umm Muhammad, Mary Kennedy, Amatullah Bantley)
Those to whom We gave the Scripture know him as they know their own sons. But indeed, a party of them conceal the truth while they know [it].
Ali Quli Qarai
Those whom We have given the Book recognize him just as they recognize their sons, but a part of them indeed conceal the truth while they know.
Bijan Moeinian
Those who believe in Scripture, they do not have any doubt about it and recognize (that Mecca’s Mosque was built by Abraham years before Solomon built the temple in Jerusalem) it the same way that they recognize their own children. Some of them, however, try to hid the truth.
George Sale
They to whom we have given the scripture know our apostle, even as they know their own children; but some of them hide the truth, against their own knowledge.
Mahmoud Ghali
The ones to whom the Book was brought recognize it just as they recognize their sons. And surely a group of them indeed keep back the Truth; and they know (it).
Amatul Rahman Omar
Those (of the righteous) to whom We have given the Book recognize him (- the Prophet and his truthfulness) as they recognize their own sons, but some of them do conceal the truth even though they know it.
E. Henry Palmer
Those whom we have given the Book know him as they know their sons, although a sect of them do surely hide the truth, the while they know.
Hamid S. Aziz
Those whom We have given the Book know this as they know their own sons, although a sect of them does surely hide the truth which they themselves know.
Arthur John Arberry
whom We have given the Book, and they recognize as they recognize their sons, even though there is a party of them conceal the truth and that wittingly.
Aisha Bewley
Those We have given the Book recognise it as they recognise their own sons. Yet a group of them knowingly conceal the truth.
Sam Gerrans The Qur'an: A Complete Revelation
Those to whom We gave the Writ recognise it as they recognise their sons, but a faction among them conceals the truth when they know.
Эльмир Кулиев
Те, кому Мы даровали Писание, знают его (Мухаммада или Каабу), как знают своих сыновей. Однако часть их сознательно скрывает истину.