18.
Kehf Suresi
68. ayet
Ali Bulaç
Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
(Böyleyken) "Özünü kavramaya kuşatıcı olamadığın şeye nasıl sabredebilirsin?"
وَكَيْفَ تَصْبِرُ عَلٰى مَا لَمْ تُحِطْ بِه۪ خُبْراً
Ve keyfe tesbiru ala ma lem tuhıt bihi hubra.
Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
(Böyleyken) "Özünü kavramaya kuşatıcı olamadığın şeye nasıl sabredebilirsin?"
Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali
"Hakkında hiçbir bilgin olmayan şeylere sen nasıl sabredeceksin?" dedi.
Kuran-ı Kerim ve Meali
(67-68) "Doğrusu" dedi, "sen benimle beraberliğe sabredemezsin. Bütün yönleriyle kavrayamadığın meseleler karşısında nasıl kendini tutabilirsin ki?"
Hayat Kitabı Kur’an
"Kaldı ki sen, tecrübe bilgi kapsamına tümüyle girmeyen şeye nasıl (ve neden) katlanasın ki?"
The Quran: A Monotheist Translation
"And how can you be patient about that which you have not been given any news?"
Quran: A Reformist Translation
"How can you be patient about what you have not been given any news?"
Tafhim commentary
For how can you patiently bear with something you cannot encompass in your knowledge?"
Al- Muntakhab
"And how could you", he added, "put up with something whose significance, import or intended purpose you do not know nor do you look at it with your inward sight!"
(Umm Muhammad, Mary Kennedy, Amatullah Bantley)
And how can you have patience for what you do not encompass in knowledge?"