18. Kehf Suresi 13. ayet Ali Bulaç Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı

Biz sana onların haberlerini bir gerçek (olay) olarak aktarıyoruz. Gerçekten onlar Rablerine iman etmiş gençlerdi ve biz de onların hidayetlerini arttırmıştık.
نَحْنُ نَقُصُّ عَلَيْكَ نَبَاَهُمْ بِالْحَقِّۜ اِنَّهُمْ فِتْيَةٌ اٰمَنُوا بِرَبِّهِمْ وَزِدْنَاهُمْ هُدًىۗ
Nahnu nakussu aleyke nebeehum bil hakk, innehum fityetun amenu bi rabbihim ve zidnahum huda.
Ayetbul | Kuran Mealleri | Quran | Kehf suresi 13. ayet

Ali Bulaç Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
Biz sana onların haberlerini bir gerçek (olay) olarak aktarıyoruz. Gerçekten onlar Rablerine iman etmiş gençlerdi ve biz de onların hidayetlerini arttırmıştık.
Ahmed Hulusi Türkçe Kur'an Çözümü
(Rasulüm) Onların haberlerini Hak olarak sana hikaye ediyoruz. . . Muhakkak ki onlar Rablerine (Bi-Rabbihim = hakikatleri olan şuurlarında olarak) iman etmiş delikanlılardı. . . Biz de onların hakikatlerini yaşamalarını kuvvetlendirdik.
Bayraktar Bayraklı Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali
Biz sana onların başından geçenleri gerçek olarak anlatıyoruz. Gerçekten onlar, Rabblerine inanmış gençlerdi. Biz de onların hidayetini arttırdık.
Diyanet İşleri Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali
Biz sana onların haberlerini gerçek olarak anlatıyoruz: Şüphesiz onlar Rablerine inanmış birkaç genç yiğitti. Biz de onların hidayetlerini artırmıştık.
Edip Yüksel (Eski Baskı) Mesaj: Kuran Çevirisi
Onların haberini sana gerçek olarak anlatıyoruz. Onlar Rab'lerine inanmış gençlerdi. Onların hidayetini arttırmıştık.
Elmalılı Hamdi Yazır Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Biz sana onların kıssalarını doğru olarak naklediyoruz: hakıkat bunlar, bir kaç genç yiğit rablarına iyman ettiler, biz de hidayetlerini artırdık ve kalblerine rabıta verdik
Elmalılı (sadeleştirilmiş)
Biz sana onların kıssalarını doğru olarak naklediyoruz: Hakikaten bunlar, Rablerine iman eden birkaç genç yiğitti; Biz de hidayetlerini artırdık.
Gültekin Onan
Biz sana onların haberlerini bir gerçek (olay) olarak aktarıyoruz. Gerçekten onlar rablerine inanmış gençlerdi ve biz de onların hidayetlerini arttırmıştık.
Hasan Basri Çantay Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim
(Şimdi) sana onların kıssasını, hakıykatı vech ile, anlatalım: Doğrusu onlar Rablerine iman eden gene yeğitlerdi. Biz de onların hidayetini artırmışdık.
İbni Kesir
Sana; onların kıssalarını gerçek olarak anlatalım: Doğrusu onlar; Rabblarına inanmış, genç yiğitlerdi. Biz de onların hidayetini artırmıştık.
Muhammed Esed Kur'an Mesajı
(Şimdi) onların kıssasını bütün gerçeğiyle sana anlatacağız. Onlar gerçekten de Rablerine yürekten inanan gençlerdi; ve biz de kendilerini doğru yolda derin bir bilinç ve duyarlıkla güçlendirmiş,
Şaban Piriş Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı
Biz sana onların haberlerini doğru olarak anlatıyoruz. Onlar, Rab'lerine iman etmiş gençlerdi. Biz onların hidayetini artırmıştık.
Suat Yıldırım Kuran-ı Kerim ve Meali
Başlarından geçen olayı Biz sana doğru olarak anlatıyoruz. Gerçekten onlar Rab'lerine tam iman etmiş gençlerdi. Biz de onların hidayetlerini ve yakinlerini artırdık.
Süleyman Ateş Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Biz sana onların haberlerini gerçek olarak anlatıyoruz: Onlar Rablerine inanmış gençlerdi. Biz de onların hidayetlerini artırmıştık.
Yaşar Nuri Öztürk Kur'an-ı Kerim Meali
Biz onların haberlerini sana doğru bir şekilde anlatacağız. Şu bir gerçek ki onlar, Rablerine iman etmiş bir yiğitler grubuydu. Ve biz de onların hidayetini artırdık.
Mustafa İslamoğlu Hayat Kitabı Kur’an
Sana onların haberini, sahih bir amaca uygun olarak Biz aktaracağız: Şu bir gerçek ki, onlar Rablerine iman etmiş gençlerdi; ve Biz de onların doğru yolda olma bilincini artırmış
Erhan Aktaş Kerim Kur'an
Biz, sana onların hikayesini bütün gerçekliği ile anlatıyoruz. Onlar Rabb'lerine iman eden gençlerdi. Biz de onlara hidayeti[1] arttırdık.
Erhan Aktaş (Eski Baskı) Kerim Kur'an
Biz, sana onların hikayesini bütün gerçekliği ile anlatıyoruz. Kuşkusuz onlar, Rabb'lerine iman eden gençlerdi. Biz de onlara hidayeti[1] arttırdık.
Ali Rıza Safa Kur'an-ı Kerim Gerçek
Onların haberlerini, gerçek olarak sana anlatacağız. Onlar, Efendilerine gerçekten inanmış gençlerdi. Onları, doğru yolda güçlendirdik.
Süleymaniye Vakfı Süleymaniye Vakfı Meali
Sana onların haberlerini tüm gerçekliği ile anlatıyoruz. Onlar, Rablerine inanıp güvenmiş gençlerdi. Biz de önlerini iyice açmıştık.
Edip Yüksel Mesaj: Kuran Çevirisi
Onların haberini sana gerçek olarak anlatıyoruz. Onlar Efendi'lerini onaylamış gençlerdi. Onların hidayetini arttırmıştık.
Mehmet Okuyan Kur’an Meal-Tefsir
Biz sana onların haberini bir amaç için anlatıyoruz. Şüphesiz ki onlar, Rablerine inanıp güvenmiş gençlerdi. Biz de onların hidayetini artırmıştık.[1]
Əlixan Musayev
Biz onların əhvalatını sənə olmuş bir həqiqət kimi söyləyirik. Onlar Rəbbinə iman gətirmiş gənclər idi. Biz də onların hidayətini artırdıq.
Bünyadov-Məmmədəliyev
(Ya Rəsulum!) Biz onların xəbərini sənə doğru söyləyirik. Onlar Rəbbinə iman gətirmiş bir neçə gənc idi. Biz də onların hidayətini (imanını, səbatını və bəsirətini) artırmışdıq.
Ələddin Sultanov
Biz onların xəbərini sənə olduğu kimi danışırıq. Həqiqətən, onlar Rəbbinə iman gətirmiş gənclər idi. Biz də onların hidayətini artırdıq.
Rashad Khalifa The Final Testament
We narrate to you their history, truthfully. They were youths who believed in their Lord, and we increased their guidance.
The Monotheist Group The Quran: A Monotheist Translation
We tell to you their news with the truth. They were youths who believed in their Lord, and We increased them in guidance.
Edip-Layth Quran: A Reformist Translation
We narrate to you their news with truth. They were youths who acknowledged their Lord, and We increased them in guidance.
Mustafa Khattab The Clear Quran
We relate to you ˹O Prophet˺ their story in truth. They were youths who truly believed in their Lord, and We increased them in guidance.
Al-Hilali & Khan
We narrate unto you (O Muhammad صلى الله عليه وسلم) their story with truth: Truly they were young men who believed in their Lord (Allâh), and We increased them in guidance.
Abdullah Yusuf Ali
We relate to thee their story in truth: they were youths who believed in their Lord, and We advanced them in guidance:
Marmaduke Pickthall
We narrate unto thee their story with truth. Lo! they were young men who believed in their Lord, and We increased them in guidance.
Abul A'la Maududi Tafhim commentary
We narrate to you their true story.[1] They were a party of young men who had faith in their Lord, and We increased them in guidance[2]
Taqi Usmani
We narrate to you their story with truth. They were young men who believed in their Lord and We gave them more guidance.
Abdul Haleem
[Prophet], We shall tell you their story as it really was. They were young men who believed in their Lord, and We gave them more and more guidance.
Mohamed Ahmed - Samira
We narrate their story to you in all truth. They were a few young men who believed in their Lord; so We gave them greater guidance.
Muhammad Asad
[And now] We shall truly relate to thee their story: Behold, they were young men who had attained to faith in their Sustainer: and [so] We deepened their consciousness of the right way
Abdel Khalek Himmat Al- Muntakhab
We will relate to you O Muhammad in truth the facts, the circumstances and the incidents of their true story. They were a group of young Christian men who conformed their will to Allah's will and We strengthened their purpose by impressing their hearts with the image of religious and spiritual virtues.
Progressive Muslims
We narrate to you their news with truth. They were youths who believed in their Lord, and We increased them in guidance.
Shabbir Ahmed
And now (contrary to hearsay) We shall relate to you (O Prophet) their true history. Behold, they were young men who truly believed in their Lord and We increased them in guidance.
Syed Vickar Ahamed
We let you know their story in (all) truth: Truly, they were youths who believed in their Lord, and We forwarded them in guidance:
Sahih International (Umm Muhammad, Mary Kennedy, Amatullah Bantley)
It is We who relate to you, [O Muúammad], their story in truth. Indeed, they were youths who believed in their Lord, and We increased them in guidance.
Ali Quli Qarai
We relate to you their account in truth. They were indeed youths who had faith in their Lord, and We had enhanced them in guidance,
Bijan Moeinian
This is the true story of some youth who put their faith in the hand of their Lord.
George Sale
We will relate unto thee their history with truth. Verily they were young men who had believed in their Lord; and We had abundantly directed them:
Mahmoud Ghali
We, Ever We, narrate to you their tidings with the truth. Surely they were young men who believed in their Lord, and We increased them in guidance.
Amatul Rahman Omar
We relate to you their true story. They were a few young men who believed in their Lord and whom We had led from guidance to guidance.
E. Henry Palmer
We will narrate to thee their story in truth. Verily, they were youths who believed in their Lord, and we added to their guidance,
Hamid S. Aziz
We narrate to you their story in truth. Verily, they were youths who believed in their Lord, and We added to their guidance,
Arthur John Arberry
We will relate to thee their tidings truly. They were youths who believed in their Lord, and We increased them in guidance.
Aisha Bewley
We will relate their story to you with truth. They were young men who had iman in their Lord and We increased them in guidance.
Sam Gerrans The Qur'an: A Complete Revelation
We relate to thee their report with the truth: — they were young men who believed in their Lord, and We increased them in guidance,
Эльмир Кулиев
Мы расскажем тебе их историю правдиво. Это были юноши, которые уверовали в своего Господа, и Мы увеличили их приверженность прямому пути.