16.
Nahl Suresi
113. ayet
Arthur John Arberry
There came indeed to them a Messenger from amongst them, but they cried him lies; so they were seized by the chastisement while they were evildoers.
وَلَقَدْ جَٓاءَهُمْ رَسُولٌ مِنْهُمْ فَكَذَّبُوهُ فَاَخَذَهُمُ الْعَذَابُ وَهُمْ ظَالِمُونَ
Ve lekad caehum resulun minhum fe kezzebuhu fe ehazehumul azabu ve hum zalimun.
Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
Andolsun, onlara kendi içlerinden bir elçi gelmişti, fakat onu yalanladılar; böylece onlar, zulümlerine devam etmektelerken azab onları yakalayıverdi.
Türkçe Kur'an Çözümü
Andolsun ki onlara kendilerinden bir Rasul geldi de Onu yalanladılar! Zalimler oldukları halde, azap kendilerini yakaladı.
Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali
Andolsun ki, onlara kendilerinden peygamber geldi de, onu yalanladılar. Onlar zulmederlerken azap onları yakalayıverdi.
Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali
Andolsun, onlara içlerinden bir peygamber geldi de onu yalanladılar. Böylece zulmederlerken azap onları yakalayıverdi.
Mesaj: Kuran Çevirisi
Onlara kendilerinden bir elçi geldi, onu yalanladılar. Sonunda, zulmederlerken onları azap yakaladı.
Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Celalim hakkı için, onlara içlerinden bir Resul geldi de ona yalan söyleyor dediler, zulmederlerken azab da kendilerini yakalayıverdi
Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim
Andolsun ki onlara kendilerinden bir peygamber de gelmişdir de onu tekzib etmişlerdir. Derken onlar zulümlerinde berdevam iken kendilerini azab yakalayıvermişdir.
Kur'an Mesajı
Kaldı ki, onlara aralarından bir elçi de gelmişti; ama onlar o'nu yalanladılar. Ve onlar böylece zulüm ve haksızlıklarına devam edip giderken azap kendilerini kıskıvrak yakaladı.
Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı
Onlara içlerinden bir peygamber gelmişti. Ama onu yalanladılar. İşte o zaman, zalimlikleri içinde iken onları bir azap yakaladı.
Kuran-ı Kerim ve Meali
Onlara, içlerinden bir peygamber geldi, onlar onu yalancı saydılar. Derken onlar zulümlerine devam ederken, çok geçmeden azap kendilerini kıskıvrak yakaladı.
Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Andolsun, onlara, kendilerinden bir elçi geldi, onu yalanladılar. Bunun üzerine onlar zulümlerine devam ederken azab onları yakalayıverdi.
Kur'an-ı Kerim Meali
Yemin olsun ki, onlara içlerinden bir resul geldi de onu yalanladılar. Bunun üzerine, onlar zulümlerine devam edip dururken azap kendilerini yakaladı.
Hayat Kitabı Kur’an
Ve doğrusu onlara kendilerinden bir elçi gelmişti; fakat onu yalanladılar. Ne var ki onlar zulümlerini sürdürürken azap onları yakalayıverdi.
Kerim Kur'an
Ant olsun ki, onlara, içlerinden bir resul geldi. Fakat onu yalanladılar. Bunun üzerine onları azap yakaladı. Onlar zalimlerdir.
Kerim Kur'an
Ant olsun ki, onlara, içlerinden bir rasul geldi. Fakat onu yalanladılar. Bunun üzerine onları azap yakaladı. Onlar zalimlerdir.
Kur'an-ı Kerim Gerçek
Gerçek şu ki, kendi aralarından onlara bir elçi de gelmişti. Fakat Onu yalanladılar. Böylece, haksızlıklarını sürdürdükleri sırada, ceza onları yakaladı.
Süleymaniye Vakfı Meali
Bunlara içlerinden mutlaka bir elçi gelir ve onu yalancı sayarlar. İşte o azap, yanlışlar içinde iken onları yakalar.
Mesaj: Kuran Çevirisi
Onlara kendilerinden bir elçi geldi, onu yalanladılar. Sonunda, zulmederlerken onları azap yakaladı.
Kur’an Meal-Tefsir
Yemin olsun ki kendi içlerinden onlara elçi gelmişti de onu yalanlamışlardı. Onlar haksızlık ederlerken azap onları yakalamıştı.
The Final Testament
A messenger had gone to them from among them, but they rejected him. Consequently, the retribution struck them for their transgression.
The Quran: A Monotheist Translation
And a messenger came to them from themselves, but they denied him, so the punishment took them while they were wicked.
Quran: A Reformist Translation
A messenger came to them from themselves, but they denied him. So, the punishment took them while they were wicked.
The Clear Quran
A messenger of their own actually did come to them, but they denied him. So the torment overtook them while they persisted in wrongdoing.
Tafhim commentary
Most certainly a Messenger came to them from among them; but they rejected him, calling him a liar. Therefore chastisement seized them while they engaged in wrong-doing.[1]
Al- Muntakhab
A Messenger who evolved in their midst was sent to them with the spirit of truth guiding into all truth, but they denied Our message and accused him of falsehood. In consequence, they came within the measure of Our wrath and were made to suffer for their perpetual iniquities.
(Umm Muhammad, Mary Kennedy, Amatullah Bantley)
And there had certainly come to them a Messenger from among themselves, but they denied him; so punishment overtook them while they were wrongdoers.