15. Hicr Suresi 76. ayet Ali Bulaç Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı

O (şehir de) gerçekten bir yol üstünde (hala) durmaktadır.
وَاِنَّهَا لَبِسَب۪يلٍ مُق۪يمٍ
Ve inneha le bi sebilin mukim.
Ayetbul | Kuran Mealleri | Quran | Hicr suresi 76. ayet

Ali Bulaç Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
O (şehir de) gerçekten bir yol üstünde (hala) durmaktadır.
Ahmed Hulusi Türkçe Kur'an Çözümü
Muhakkak ki o şehir, insanların yolları üzerindedir.
Bayraktar Bayraklı Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali
Onlar hala gözler önünde duran bir yol üzerindedirler.
Diyanet İşleri Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali
O şehrin kalıntıları hala mevcut olan bir yol üstünde duruyor.
Edip Yüksel (Eski Baskı) Mesaj: Kuran Çevirisi
Ve o (yıkıntı kent), yol üzerinde durmaktadır.
Elmalılı Hamdi Yazır Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Hem o harabe yol üstünde duruyor
Gültekin Onan
O (şehir de) gerçekten bir yol üstünde (hala) durmaktadır.
Hasan Basri Çantay Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim
O (şehrin haraabeleri) hakıykat (herkesin göreceği, Kureyşin işlediği) bir yol üstünde (haala) durucudur.
Muhammed Esed Kur'an Mesajı
Çünkü, gerçekten de (sözü geçen) bu (şehirler) bugün hala yerinde durmakta olan bir yol üzerindeydiler.
Şaban Piriş Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı
Orası işlek bir yol üstündedir.
Suat Yıldırım Kuran-ı Kerim ve Meali
Hem o şehir harabesi uğrak bir yol üzerindedir.
Süleyman Ateş Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Ve o (kent, herkesin gelip geçtiği) bir yol üzerinde durmaktadır.
Yaşar Nuri Öztürk Kur'an-ı Kerim Meali
O kentin izleri/işaretleri, hala işleyen bir yol üzerindedir.
Mustafa İslamoğlu Hayat Kitabı Kur’an
Yine kuşku yok ki bu (şehir)ler, (hala) varlığı sabit bir yol üzerindedirler.
Erhan Aktaş (Eski Baskı) Kerim Kur'an
O[1], bir yol üzerinde durmaktadır.
Ali Rıza Safa Kur'an-ı Kerim Gerçek
Aslında, bir yol üzerinde duruyor.
Süleymaniye Vakfı Süleymaniye Vakfı Meali
Orası bugün bir yol üzerinde durmaktadırlar.
Edip Yüksel Mesaj: Kuran Çevirisi
Ve o yol üzerinde durmaktadır.
Mehmet Okuyan Kur’an Meal-Tefsir
Onlar gözler önünde duran bir yol üzerindedir.[1]
Əlixan Musayev
Həqiqətən, onlar (Məkkədən )(Şama gedən) yolun üstündə yaşayırdılar.
Bünyadov-Məmmədəliyev
Həqiqətən, o (Lut tayfasının yaşadığı Sədum şəhərinin xarabaları Qüreyş kafirlərinin Məkkədən Şama getdikləri) yolun üstündə hələ də durmaqdadır!
Ələddin Sultanov
Həqiqətən, o (məhv edilmiş məmləkətin izləri hələ də Məkkədən Şama gedən) yolun üstündə durur.
The Monotheist Group The Quran: A Monotheist Translation
Andit was on an established path.
Edip-Layth Quran: A Reformist Translation
It is on an established path.
Mustafa Khattab The Clear Quran
Their ruins still lie along a known route.
Al-Hilali & Khan
And verily! They (the cities) were right on the highroad (from Makkah to Syria i.e. the place where the Dead Sea is now)[1].
Abul A'la Maududi Tafhim commentary
The place (where this occurred) lies along a known route.[1]
Taqi Usmani
Surely, it (their city) is located on the straight road.
Mohamed Ahmed - Samira
This (city) lies on a road that still survives.
Muhammad Asad
for, behold, those [towns] stood by a road that still exists.
Abdel Khalek Himmat Al- Muntakhab
And the evidence still stands as a scene of dismal devastation to the travelers (in the neighbourhood of the dead sea between Syria and Arabia).
Shabbir Ahmed
And behold, those towns (Sodom and Gomorrah) stood by a road that still exists.
Syed Vickar Ahamed
And (the cities were) right on the high-road (between Arabia and Syria).
Sahih International (Umm Muhammad, Mary Kennedy, Amatullah Bantley)
And indeed, those cities are [situated] on an established road.
George Sale
And those cities were punished, to point out a right way for men to walk in.
Amatul Rahman Omar
And (the ruins of) these (townships) lie on a road that still exists (right on the highway between Arabia and Syria).
E. Henry Palmer
And, verily, the (cities) are on a path that still remains.
Hamid S. Aziz
And, verily, the cities were on a high road that still remains.
Sam Gerrans The Qur'an: A Complete Revelation
And it is upon an enduring road;
Эльмир Кулиев
Воистину, они жили прямо на дороге из Мекки в Сирию.