Ali Bulaç
Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
tr
(Lut) Dedi ki: "Sizler gerçekten tanınmamış bir topluluksunuz."
Ahmed Hulusi
Türkçe Kur'an Çözümü
tr
(Lut) dedi ki: "Muhakkak ki siz yadırganacak birilerisiniz!"
Bayraktar Bayraklı
Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali
tr
Lut onlara, "Hakikaten siz tanınmayan kimselersiniz" dedi.
Diyanet İşleri
Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali
tr
(61-62) Elçiler (melekler) Lut'un ailesine gelince, Lut onlara, "Gerçekten siz tanınmayan kimselersiniz" dedi.
Edip Yüksel (Eski Baskı)
Mesaj: Kuran Çevirisi
tr
(Lut:) 'Siz, bizce tanınmayan bir topluluksunuz,' dedi.
Elmalılı Hamdi Yazır
Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
tr
Siz, dedi: cidden ürkülecek bir kavmsiniz
Elmalılı (sadeleştirilmiş)
tr
Lut: "Siz, gerçekten ürkülecek bir topluluksunuz." dedi.
Gültekin Onan
tr
(Lut) Dedi ki: "Sizler gerçekten münker bir kavimsiniz."
Hasan Basri Çantay
Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim
tr
(Lut) dedi ki: "Herhalde siz tanınmamış bir zümresiniz".
İbni Kesir
tr
Lut: Doğrusu siz, tanınmamış kimselersiniz, dedi.
Muhammed Esed
Kur'an Mesajı
tr
(Lut onlara): "Doğrusu, siz (burada) tanınmayan kimselersiniz!" dedi.
Şaban Piriş
Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı
tr
-Siz, tanınmayan kimselersiniz, dedi Lut.
Suat Yıldırım
Kuran-ı Kerim ve Meali
tr
(61-62) Elçiler Lut'un evine gelince O: "Doğrusu, siz ürkülecek kimselersiniz." dedi.
Süleyman Ateş
Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
tr
(Lut): "Siz hiç tanınmamış kimselersiniz!" dedi.
Yaşar Nuri Öztürk
Kur'an-ı Kerim Meali
tr
Lut: "Siz tanınmayan kimlersiniz." dedi.
Mustafa İslamoğlu
Hayat Kitabı Kur’an
tr
o dedi ki; "Bakın, siz tanınmayan garip kimselersiniz!"
Erhan Aktaş
Kerim Kur'an
tr
Lut: "Doğrusu çekinilecek kimselersiniz." dedi.
Erhan Aktaş (Eski Baskı)
Kerim Kur'an
tr
Lut: "Doğrusu çekinilecek kimselersiniz." dedi.
Ali Rıza Safa
Kur'an-ı Kerim Gerçek
tr
"Aslında, siz yabancısınız!" dedi.
Süleymaniye Vakfı
Süleymaniye Vakfı Meali
tr
Lut dedi ki "Sizler tanınmamış bir topluluksunuz."
Edip Yüksel
Mesaj: Kuran Çevirisi
tr
"Siz, bizce tanınmayan bir topluluksunuz" dedi.
Mehmet Okuyan
Kur’an Meal-Tefsir
tr
(61, 62) (Melek) elçiler Lut'un ailesine gelince (Lut) onlara "Şüphesiz ki siz tanınmayan kişilersiniz!"[1] demişti.
Əlixan Musayev
az
o dedi: “Siz yad adamlarsınız!”
Bünyadov-Məmmədəliyev
az
(Lut) dedi: “Siz yad adamlarsınız (mən sizi tanımıram)!”
Ələddin Sultanov
az
(Lut) dedi: “Həqiqətən, siz tanımadığımız insanlarsınız”.
Rashad Khalifa
The Final Testament
en
He said, "You are unknown people."
The Monotheist Group
The Quran: A Monotheist Translation
en
He said: "You are an unknown people."
Edip-Layth
Quran: A Reformist Translation
en
He said, "You are a people unknown to me."
Mustafa Khattab
The Clear Quran
en
he said, "You must be strangers!"
Al-Hilali & Khan
en
He said: "Verily! You are people unknown to me."
Abdullah Yusuf Ali
en
He said: "Ye appear to be uncommon folk."
Marmaduke Pickthall
en
He said: Lo! ye are folk unknown (to me).
Abul A'la Maududi
Tafhim commentary
en
he said: "Surely you are an unknown folk."[1]
Taqi Usmani
en
he said, "You are an unfamiliar people."
Abdul Haleem
en
he said, ‘You are strangers.’
Mohamed Ahmed - Samira
en
He said: "You are people I do not know. "
Muhammad Asad
en
he said: "Behold, you are people unknown [here]!"
Abdel Khalek Himmat
Al- Muntakhab
en
He said to them: "You are strangers who are foreign to me. "
Progressive Muslims
en
He said: "You are a people unknown to me. "
Shabbir Ahmed
en
He said, "Behold, you are people unknown. "
Syed Vickar Ahamed
en
He said: "You seem to be unknown (unusual) people. "
Sahih International
(Umm Muhammad, Mary Kennedy, Amatullah Bantley)
en
He said, "Indeed, you are people unknown. "
Ali Quli Qarai
en
he said, ‘You are indeed strangers [to me]. ’
Bijan Moeinian
en
Lot welcomed them and said: "You look stranger to me. "
George Sale
en
he said unto them, verily ye are people who are unknown to me.
Mahmoud Ghali
en
He said, "Surely you are a people unrecognized (by me). "
Amatul Rahman Omar
en
(Lot) said, `Surely, you are an unknown people, I apprehend evil from you (because of your coming). '
E. Henry Palmer
en
he said, 'Verily, ye are a people whom I recognise not. '
Hamid S. Aziz
en
He said, "Verily, you are a people whom I recognize not (or of uncommon appearance). "
Arthur John Arberry
en
he said, 'Surely you are a people unknown to me!'
Aisha Bewley
en
he said, ‘You are people we do not know. ’
Sam Gerrans
The Qur'an: A Complete Revelation
en
He said: “You are people unknown.”
Эльмир Кулиев
ru
он сказал: "Воистину, вы — люди незнакомые".