15. Hicr Suresi 19. ayet Ali Bulaç Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı

Yere (gelince,) onu döşeyip yaydık, onda sarsılmaz dağlar bıraktık ve onda her şeyden ölçüsü belirlenmiş ürünler bitirdik.
وَالْاَرْضَ مَدَدْنَاهَا وَاَلْقَيْنَا ف۪يهَا رَوَاسِيَ وَاَنْبَتْنَا ف۪يهَا مِنْ كُلِّ شَيْءٍ مَوْزُونٍ
Vel arda medednaha ve elkayna fiha revasiye ve enbetna fiha min kulli şey'in mevzun.
Ayetbul | Kuran Mealleri | Quran | Hicr suresi 19. ayet

Ali Bulaç Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
Yere (gelince,) onu döşeyip yaydık, onda sarsılmaz dağlar bıraktık ve onda her şeyden ölçüsü belirlenmiş ürünler bitirdik.
Ahmed Hulusi Türkçe Kur'an Çözümü
Arzı (bedeni Esma özelliklerini açığa çıkaracak organları alacak şekilde) genişlettik! Onda sabit dağlar (vücuttaki organlar) ilka ettik. . . Onda her şeyi ölçülü bitirdik.
Bayraktar Bayraklı Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali
Yeryüzünü yaydık, oraya sabit dağlar diktik ve orada her şeyi ölçülü bitirdik.
Diyanet İşleri Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali
Yeri de yaydık, ona sabit dağlar yerleştirdik ve orada ölçülü (bir biçimde) her şeyi bitirdik.
Edip Yüksel (Eski Baskı) Mesaj: Kuran Çevirisi
Yeryüzünü genişletip içine sağlam dağlar yerleştirdik ve orada her şeyi mükemmel bir ölçüye göre bitirdik.
Elmalılı Hamdi Yazır Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Arzı meddettik ve ona ağır baskılar bıraktık ve onda mevzun her şeyden bitirdik,
Elmalılı (sadeleştirilmiş)
Yeri de döşeyip yaydık, ona ağır baskılar bıraktık ve onda ölçülü herşeyden bitirdik.
Gültekin Onan
Yere (gelince,) onu döşeyip yaydık, onda sarsılmaz dağlar bıraktık ve onda her şeyden ölçüsü belirlenmiş ürünler bitirdik.
Hasan Basri Çantay Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim
Yeri de (döşeyib) yaydık. Onda sabit dağlar (yaratıb) koyduk, oralarda (hikmet ve maslahatla) ölçülmüş her şeyden (münasib) nebatlar bitirdik.
İbni Kesir
Yeri de döşeyip yaydık. Oraya sabit dağlar yerleştirdik. Ve orada her şeyden ölçülü olarak yetiştirdik.
Muhammed Esed Kur'an Mesajı
Ve yeryüzünü yayıp üzerine yerinden oynatılmaz dağlar yerleştirdik; ve orada (hayatın) her türünün dengeli bir biçimde büyüyüp boyvermesini sağladık;
Şaban Piriş Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı
Yeri de yaydık. Oraya sabit dağlar yerleştirdik. Orada her şeyden ölçülü olarak ürün verdik.
Suat Yıldırım Kuran-ı Kerim ve Meali
Yeri de yaydık, genişlettik ve oraya sağlam dağlar çaktık ve orada hikmetle ölçülmüş olarak her türlü nebatı yetiştirdik.
Süleyman Ateş Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Arzı da yaydık, oraya sağlam dağlar attık ve orada ölçülü mütenasib şeyler bitirdik.
Yaşar Nuri Öztürk Kur'an-ı Kerim Meali
Yeri yayıp döşedik, ona kuvvetli dağlar diktik ve içinde ölçülü/ahenkli her şeyden bitirdik.
Mustafa İslamoğlu Hayat Kitabı Kur’an
Ve yeryüzünü (engebeli arazı yapısıyla) uzatıp genişlettik; zira orada kalkmaz kımıldamaz dağlar yerleştirdik; üstelik orada her türün dengeli bir biçimde büyüyüp gelişeceği (bir canlı hayat) bahşettik.
Erhan Aktaş Kerim Kur'an
Yeryüzünü yaydık ve oraya ağır baskılar yerleştirdik. Ve orada her türlü bitkiyi bir ölçüye göre yetiştirdik.
Erhan Aktaş (Eski Baskı) Kerim Kur'an
Yeryüzünü yaydık ve oraya sabit dağlar yerleştirdik. Ve orada her türlü bitkiyi bir ölçüye göre yetiştirdik.
Ali Rıza Safa Kur'an-ı Kerim Gerçek
Yeryüzünü genişletip yaydık ve sarsılmaz dağlar yerleştirdik. Ve her şeyi yakışan ölçülerle yetiştirdik.
Süleymaniye Vakfı Süleymaniye Vakfı Meali
Yeri uzattık, içine oturaklı dağları yerleştirdik. Orada her bitkiyi dengeli olarak bitirdik.
Edip Yüksel Mesaj: Kuran Çevirisi
Yeryüzünü genişletip içine sağlam dağlar yerleştirdik ve orada her şeyi mükemmel bir ölçüye göre bitirdik.
Mehmet Okuyan Kur’an Meal-Tefsir
Yeri genişlettik ve içine ağırlıklar yerleştirdik.[1] Orada ölçülü olan her şeyden (bitkiler) yetiştirdik.[2]
Əlixan Musayev
Biz yeri döşədik, orada möhkəm dağlar yerləşdirdik və orada hər şeydən lazım olduğu qədər yetişdirdik.
Bünyadov-Məmmədəliyev
Biz yer üzünü döşədik (orada hər şeyi yerbəyer etdik), orada möhkəm dayanan dağlar yerləşdirdik, hər şeydən (bütün meyvələrdən) müəyyən ölçüdə (lazım olan qədər) yetişdirdik.
Ələddin Sultanov
Yer üzünü döşədik və orada möhkəm dağlar yerləşdirdik. Orada hər şeydən müəyyən ölçüdə (hər cür bitkidən) bitirdik.
Rashad Khalifa The Final Testament
As for the earth, we constructed it, and placed on it stabilizers (mountains), and we grew on it a perfect balance of everything.
The Monotheist Group The Quran: A Monotheist Translation
Andthe land We have stretched, and placed stabilizers in it, and We have planted in it from everything in balance.
Edip-Layth Quran: A Reformist Translation
As for the land, We have stretched it, placed stabilizers in it, and We have planted in it everything in balance.
Mustafa Khattab The Clear Quran
As for the earth, We spread it out and placed upon it firm mountains, and caused everything to grow there in perfect balance.
Al-Hilali & Khan
And the earth We have spread out, and have placed therein firm mountains, and caused to grow therein all kinds of things in due proportion.
Abdullah Yusuf Ali
And the earth We have spread out (like a carpet); set thereon mountains firm and immovable; and produced therein all kinds of things in due balance.
Marmaduke Pickthall
And the earth have We spread out, and placed therein firm hills, and caused each seemly thing to grow therein.
Abul A'la Maududi Tafhim commentary
As for the earth, We have stretched it out and have cast on it firm mountains, and have caused to grow in it everything well-measured.[1]
Taqi Usmani
As for the earth, We have stretched it out and placed on it firm mountains, and We have caused to grow in it everything well-balanced,
Abdul Haleem
As for the earth, We have spread it out, set firm mountains on it, and made everything grow there in due balance.
Mohamed Ahmed - Samira
We stretched the earth and placed upon it firm stabilisers, and made all things grow upon it balanced evenly.
Muhammad Asad
And the earth -We have spread it out wide, and placed on it mountains firm, and caused [life] of every kind to grow on it in a balanced manner,
Abdel Khalek Himmat Al- Muntakhab
And the earth did We spread out and stretch* and furnish with mountains placed in a certain setting, fixed as with an anchor, and therein did We produce and cause to grow a set of every kind whose seeming speaks of interdependence and the bearing of proportion.
Progressive Muslims
And the land We have stretched, and placed stabilizers in it, and We have planted in it everything in balance.
Shabbir Ahmed
And the earth, We have spread it out wide and compressed its Globe (39:5) and placed firm in it mountain ranges. And caused each seemly thing to grow in due proportion therein. (15:19-20), (31:10), (41:10), (79:28-30), (88:18-20).
Syed Vickar Ahamed
And We have spread out the earth (flat); Placed mountains (on it) firm and immovable; And in it made all kinds of things in proper balance.
Sahih International (Umm Muhammad, Mary Kennedy, Amatullah Bantley)
And the earth - We have spread it and cast therein firmly set mountains and caused to grow therein [something] of every well-balanced thing.
Ali Quli Qarai
And We spread out the earth, and cast in it firm mountains, and We grew in it every kind of balanced thing,
Bijan Moeinian
As for the earth, I have spread it out, established firm mountains in it and have provided a balanced environment hospitable to the growth of all kind of suitable things.
George Sale
We have also spread forth the earth, and thrown thereon stable mountains; and we have caused every kind of vegetable to spring forth in the same, according to a determinate weight:
Mahmoud Ghali
And the earth-We have extended it and cast on it anchorages, (i. e., mountains) and We have caused to grow therein of everything (evenly) weighed.
Amatul Rahman Omar
We have spread out and put fertilizers in the earth from outside, and set up firm mountains therein, and We have caused to grow upon it every suitable thing in due proportion.
E. Henry Palmer
And the earth we have stretched out and have thrown on it firm mountains, and have caused to grow upon it of everything a measured quantity.
Hamid S. Aziz
And the earth have We spread out and placed on it firm mountains, and have caused to grow upon it of everything in balanced measure.
Arthur John Arberry
And the earth -- We stretched it forth, and cast on it firm mountains, and We caused to grow therein of every thing justly weighed,
Aisha Bewley
As for the earth, We stretched it out and cast firmly embedded mountains in it and made everything grow in due proportion on it.
Sam Gerrans The Qur'an: A Complete Revelation
And the earth, We spread it out and cast therein firm mountains, and caused to grow therein every balanced thing,
Эльмир Кулиев
Мы простерли землю, поместили на ней незыблемые горы и взрастили на ней в меру всякие вещи.