14. İbrahim Suresi 22. ayet Ali Bulaç Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı

İş hükme bağlanıp bitince, şeytan der ki: "Doğrusu, Allah, size gerçek olan va'di va'detti, ben de size vaadde bulundum, fakat size yalan söyledim. Benim size karşı zorlayıcı bir gücüm yoktu, yalnızca sizi çağırdım, siz de bana icabet ettiniz. Öyleyse beni kınamayın, siz kendinizi kınayın. Ben sizi kurtacak değilim, siz de beni kurtacak değilsiniz. Doğrusu daha önce beni ortak koşmanızı da tanımamıştım. Gerçek şu ki, zalimlere acı bir azab vardır."
وَقَالَ الشَّيْطَانُ لَمَّا قُضِيَ الْاَمْرُ اِنَّ اللّٰهَ وَعَدَكُمْ وَعْدَ الْحَقِّ وَوَعَدْتُكُمْ فَاَخْلَفْتُكُمْۜ وَمَا كَانَ لِيَ عَلَيْكُمْ مِنْ سُلْطَانٍ اِلَّٓا اَنْ دَعَوْتُكُمْ فَاسْتَجَبْتُمْ ل۪يۚ فَلَا تَلُومُون۪ي وَلُومُٓوا اَنْفُسَكُمْۜ مَٓا اَنَا۬ بِمُصْرِخِكُمْ وَمَٓا اَنْتُمْ بِمُصْرِخِيَّۜ اِنّ۪ي كَفَرْتُ بِمَٓا اَشْرَكْتُمُونِ مِنْ قَبْلُۜ اِنَّ الظَّالِم۪ينَ لَهُمْ عَذَابٌ اَل۪يمٌ
Ve kaleş şeytanu lemma kudıyel emru innallahe veadekum va'del hakkı ve veadtukum fe ahleftukum, ve ma kane liye aleykum min sultanin illa en deavtukum festecebtum li, fe la telumuni ve lumu enfusekum, ma ene bi musrihikum ve ma entum bi musrıhıyy, inni kefertu bi ma eşrektumuni min kabl, innaz zalimine lehum azabun elim.
Ayetbul | Kuran Mealleri | Quran | İbrahim suresi 22. ayet

Ali Bulaç Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
İş hükme bağlanıp bitince, şeytan der ki: "Doğrusu, Allah, size gerçek olan va'di va'detti, ben de size vaadde bulundum, fakat size yalan söyledim. Benim size karşı zorlayıcı bir gücüm yoktu, yalnızca sizi çağırdım, siz de bana icabet ettiniz. Öyleyse beni kınamayın, siz kendinizi kınayın. Ben sizi kurtacak değilim, siz de beni kurtacak değilsiniz. Doğrusu daha önce beni ortak koşmanızı da tanımamıştım. Gerçek şu ki, zalimlere acı bir azab vardır."
Ahmed Hulusi Türkçe Kur'an Çözümü
İş bitirildiğinde (hakikat ortaya çıktığında), şeytan der ki: "Muhakkak ki Allah size Hak vaadi bildirdi. . . Ben de size vaatte bulundum, fakat hemen sonra vaadimden döndüm. . . Ben (zaten) sizin üzerinizde bir sultaya (zorlayıcı güce) sahip olmadım. . . Sadece size fikir ilham ettim, siz de benim verdiğim fikre (nefsinize hoş geldiği için) uydunuz! O halde beni suçlamayın, nefslerinizi suçlayın! Ne ben sizin imdadınıza koşarım, ne de siz benim imdadıma koşup kurtarabilirsiniz. Daha önce beni ortak tutmanızı da ben kesinlikle kabul etmemiştim! Muhakkak ki zalimler için acı bir azap vardır. "
Bayraktar Bayraklı Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali
Allah'ın hükmü yerine getirilince Şeytan şöyle diyecektir: "Şüphesiz Allah size gerçek olanı vaad etti, ben de size vaad ettim; ama size yalancı çıktım. Zaten benim size karşı bir gücüm yoktu. Ben sadece sizi çağırdım, siz de benim çağrıma hemen koştunuz. O halde beni kınamayınız, kendinizi kınayınız. Ne ben sizi kurtarabilirim ne de siz beni kurtarabilirsiniz! Şüphesiz daha önce ben, beni ortak koşmanızı inkar ettim/kabul etmedim." Şüphesiz zalimler için elem verici bir azap vardır.
Diyanet İşleri Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali
İş bitirilince şeytan da diyecek ki: "Şüphesiz Allah, size gerçek olanı söz verdi. Ben de size söz verdim ama yalancı çıktım. Zaten benim sizi zorlayacak bir gücüm yoktu. Ben sadece sizi çağırdım, siz de hemen bana geliverdiniz. O halde beni kınamayın, kendinizi kınayın. Artık ben sizi kurtaramam, siz de beni kurtaramazsınız. Şüphesiz ben, daha önce sizin, beni Allah'a ortak koşmanızı kabul etmemiştim. Şüphesiz, zalimlere elem dolu bir azap vardır."
Edip Yüksel (Eski Baskı) Mesaj: Kuran Çevirisi
Karar yayımlandıktan sonra şeytan onlara şöyle dedi: 'ALLAH size gerçeği söz verdi, ben ise size söz verdim ve sözümden caydım. Benim sizin üzerinize herhangi bir gücüm yoktu; ben sizi çağırdım, siz de bana katıldınız. Bundan dolayı beni kınamayın, yalnızca kendinizi kınayın. Ne siz beni kurtarabilirsiniz ne de ben sizi kurtarabilirim. Beni ortak koşmanızı zaten önce de inkar etmiştim. Zalimler için acı bir azap vardır.
Elmalılı Hamdi Yazır Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
İş bitince Şeytan da der ki: doğrusu Allah size hak va'di va'd buyurdu, ben de bir va'd yaptım size yalan çıktım, maamafih benim size karşı bir sültam yoktu, ancak sizi da'vet ettim siz de bana icabet eylediniz, o halde beni levmetmeyiniz nefislerinizi levmediniz, ben sizi kurtaramam, siz de beni kurtaramazsınız, ben sizin bundan evvel beni şerik koşmanızı tanımadım, her halde zalimlerin hakkı elim bir azabdır
Elmalılı (sadeleştirilmiş)
İş bitince şeytan da der ki: "Allah size gerçek olanı va'detti; ben de bir va'd yaptım, size karşı yalancı çıktım! Zaten benim size karşı bir gücüm yoktu; ancak sizi çağırdım, siz de bana uydunuz; o halde beni kınamayınız, kendinizi kınayınız! Ben sizi kurtaramam, siz de beni kurtaramazsınız. Bundan önce de ben, sizin beni Allah'a ortak koşmanızı tanımamıştım; muhakkak ki, zalimlerin hakkı acı bir azaptır!"
Gültekin Onan
Buyruk yerine getirilince / tamamlanınca / bitirilince (kaza) şeytan der ki: "Doğrusu, Tanrı size gerçek olan vaadi vaadetti, ben de size vaadde bulundum, fakat size yalan söyledim. Benim size karşı zorlayıcı bir gücüm yoktu, yalnızca sizi çağırdım, siz de bana icabet ettiniz. Öyleyse beni kınamayın, siz kendinizi kınayın. Ben sizi kurtacak değilim, siz de beni kurtacak değilsiniz. Doğrusu daha önce beni ortak koşmanızı da tanımamıştım (küfr). Gerçek şu ki, zalimlere acı bir azab vardır.
Hasan Basri Çantay Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim
İş olub bitince şeytan der ki: "Şübhesiz Allah size sözün doğrusunu söyledi. Ben de size va'd etdim amma, size yalancı çıkdım. Zaten benim, sizin üzerinizde hiç bir hükmüm, nüfuzum da yokdu. Yalınız ben sizi çağırdım, siz de bana hemen icabet etdiniz. O halde kusuru bana yüklemeyin. Kendinizi kınayın. Ne ben sizi kurtarabilirim, ne de siz beni kurtarabilirsiniz. Esasen beni evvelce (Allaha) ortak tutmanızı da muhakkak tanımamışdım ya! Zaalimlerin, (evet) onların hakkı elbette pek acıklı bir azabdır".
İbni Kesir
İş olup bitince; şeytan dedi ki: Gerçekten Allah, size sözün doğrusunu söylemişti. Ben de size söz verdim, ama caydım. Sizi zorlayacak hiç bir gücüm de yoktu. Yalnız ben sizi çağırdım, siz de geldiniz. O halde beni kınamayın, kendinizi kınayın. Artık ben sizi kurtaramam, siz de beni kurtaramazsınız. Esasen daha önce, beni Allah'a ortak koşmanızı kabul etmemiştim. Doğrusu zalimlere elim bir azab vardır.
Muhammed Esed Kur'an Mesajı
Ve her şey olup bittikten, hüküm yerine geldikten sonra Şeytan: "Gerçek şu ki, Allah size gerçekleşmesi kaçınılmaz bir söz vermişti! Bense (her fırsatta) size birtakım sözler verdim ama sizi hep yüzüstü bıraktım. Yine de benim sizin üzerinizde gerçekte bir nüfuzum yoktu: Sizi sadece çağırıyordum; siz de (bu çağrıya) icabet ediyordunuz. Bunun içindir ki, beni suçlamayın, yalnızca kendinizi suçlayın. Ne ben sizin imdadınıza yetişecek durumdayım; ne de siz benim imdadıma yetişebilecek kimselersiniz; çünkü, bakın ben, sizin vaktiyle beni (Allah'a) ortak koşmanızda bir doğruluk payı olduğunu her zaman reddetmişimdir". Doğrusu, tüm zalimleri çok can yakıcı bir azap beklemektedir.
Şaban Piriş Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı
İş olup bitince, şeytan: -Allah, size gerçeği vaadetmişti. Ben de size vaadettim, sonra caydım; sizi zorlayacak bir gücüm yoktu; sadece çağırdım, siz de geldiniz. Öyleyse, beni değil kendinizi kınayın. Artık ben sizi kurtaramam, siz de beni kurtaramazsınız. Beni ortak koşmanızı daha önce kabul etmemiştim; doğrusu zalimlere can yakan bir azap vardır, der.
Suat Yıldırım Kuran-ı Kerim ve Meali
Hesaplar görülüp iş tamamlanınca Şeytan onlara şöyle diyecek: "Allah size doğru vaadde bulundu. Ben de size bir şeyler vaad ettim, ama sözümden caydım. Doğrusu, benim size istediğimi yaptıracak bir gücüm yoktu. Sadece ben sizi davet ettim, siz de çağrımı kabul ettiniz. O halde beni ayıplamayın, kendi kendinizi kınayın. Ne ben sizi kurtarabilirim, ne de siz beni kurtarabilirsiniz. Ben, sizin daha önce beni Allah'a şerik yapmanızı da reddetmiştim." Elbette, böyle zalimlerin hakkı gayet acı bir azaptır.
Süleyman Ateş Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
İş bitirildikten sonra şeytan (onlara) şöyle dedi: "Allah size gerçek va'detti, ben de size va'dettim ama ben sözümden caydım! Benim sizi zorlayacak bir gücüm yoktu. Sadece sizi (küfür ve isyana) davet ettim. Siz de benim da'vetime koştunuz. O halde beni kınamayın, kendi kendinizi kınayın! Ne ben sizi kurtarabilirim, ne de siz beni kurtarabilirsiniz! Ben, önceden beni (Allah'a) ortak koşmanızı da tanımamıştım zaten. Doğrusu zalimler için acı bir azab vardır!"
Yaşar Nuri Öztürk Kur'an-ı Kerim Meali
İş bitirilince şeytan onlara şöyle dedi: "Allah size hak bir vaatle vaatte bulundu, ben ise vaat ettim ama vaadimden caydım. Benim sizin üzerinizde bir sultam yoktu. Sizi davet ettim, siz de bana uydunuz. Hepsi bu. Şimdi beni kınamayı bırakın da öz benliklerinizi kınayın. Ne ben sizi kurtarabilirim ne de siz beni kurtarabilirsiniz. Aslında ben sizin, daha önceden beni şirk aracı yapmanıza karşı çıkmıştım. Zalimler için acıklı bir azap öngörülmüştür."
Mustafa İslamoğlu Hayat Kitabı Kur’an
Ve hüküm kesinleşip iş bitince Şeytan dedi ki: "İşte hakikat: Allah size gerçekleşmesi kesin olan bir söz vermişti, ben de size söz vermiştim: fakat size verdiğim sözü tutmadım. Zira benim sizin üzerinizde yaptırım gücüm bulunmamaktaydı. Ne var ki sizi sadece davet ediyordum, siz de benim davetime yumuluyordunuz. Dolayısıyla beni suçlamayın, asıl kendinizi suçlayın! Ne ben sizin imdadınıza yetişecek durumdayım, ne de siz benim imdadıma. İşin gerçeği ben, sizin daha önce beni Allah'a ortak koşma girişimlerinizi de zaten (baştan beri) benimsememiştim! Elbette zalimleri, can yakıcı bir azap beklemektedir.
Erhan Aktaş Kerim Kur'an
Ne zaman ki hüküm gerçekleşti, şeytan onlara: "Şüphesiz ki Allah'ın vaktiyle yaptığı uyarıların hepsi gerçekleşti. Ben de size vadettim. Benim verdiğim sözler ise boş çıktı. Zaten benim size karşı zorlayıcı bir gücüm yoktu. Ben size sadece çağrıda bulundum siz de kendiliğinizden çağrıma uydunuz. O halde beni kınamayın, kendinizi kınayın. Ne ben sizi kurtarabilirim ne de siz beni kurtarabilirsiniz. Gerçekten ben, daha önce beni Allah'a ortak koşmanızı da yok saymıştım." dedi. Zalimlerin hakkı acı bir azaptır.
Erhan Aktaş (Eski Baskı) Kerim Kur'an
Ne zaman ki hüküm gerçekleşti, şeytan onlara: "Şüphesiz ki Allah'ın vaktiyle yaptığı uyarıların hepsi gerçekleşti. Benim verdiğim sözler ise boş çıktı. Zaten benim size karşı zorlayıcı bir gücüm[1] yoktu. Ben size sadece çağrıda bulundum siz de kendiliğinizden çağrıma uydunuz. O halde beni değil, kendinizi kınayın. Ne ben sizi kurtarabilirim ne de siz beni kurtarabilirsiniz. Gerçekten ben, daha önce beni Allah'a ortak koşmanızı da kabul etmemiştim." dedi. Zalimlerin hakkı acı bir azaptır.
Ali Rıza Safa Kur'an-ı Kerim Gerçek
İş bitirilince, şeytan, şöyle diyecek: "Aslında, Allah, size gerçeğin sözünü verdi. Ben de size söz verdim, ama sözümden döndüm. Sizin üzerinizde bir gücüm yoktu. Sizi yalnızca çağırdım; siz de bana uydunuz. Artık, beni suçlamayın; kendinizi suçlayın. Ne ben size yardım edebilirim ne de siz bana yardım edebilirsiniz. Aslında, beni ortak koşmanızı daha önce kabul etmemiştim!" Haksızlık yapanlar için kesinlikle acı bir ceza vardır.
Süleymaniye Vakfı Süleymaniye Vakfı Meali
İş bitince Şeytan der ki "Allah'ın size verdiği söz doğru idi. Ben de söz verdim ama yalanım ortaya çıktı. Zaten sizi zorlayacak bir üstünlüğüm (gücüm, yetkim)yoktu; sadece çağırdım, siz de hemen bana uyuverdiniz. Öyleyse beni kınamayın, kendinizi kınayın. Ne ben sizi kurtarabilirim ne de siz beni kurtarabilirsiniz. Dünyada beni Allah'a ortak saymanızı da reddetmiştim. Yanlış yapanların payına düşen acıklı bir azaptır."
Edip Yüksel Mesaj: Kuran Çevirisi
Karar yayımlandıktan sonra sapkın onlara şöyle dedi: "ALLAH size gerçeği söz verdi, ben ise size söz verdim ve sözümden caydım. Benim sizin üzerinize herhangi bir gücüm yoktu; ben sizi çağırdım, siz de bana katıldınız. Bundan dolayı beni kınamayın, yalnızca kendinizi kınayın. Ne siz beni kurtarabilirsiniz ne de ben sizi kurtarabilirim. Beni ortak koşmanızı zaten önce de inkar etmiştim. Zalimler için acı bir azap vardır."
Mehmet Okuyan Kur’an Meal-Tefsir
(Hesapları görülüp) iş bitirilince, şeytan şöyle diyecektir: "Şüphesiz ki Allah size gerçek olanı vadetmişti; ben de size (bir şeyler) vadetmiş ve size tersini yapmıştım. (Zaten) benim size karşı hiçbir gücüm yoktu. Sadece sizi (inkâra) çağırmıştım; siz de hemen bana (çağrıma) koşmuştunuz. (Şimdi) beni kınamayın; kendinizi kınayın! Ben sizin feryadınıza yetişemem; siz de benim feryadıma yetişemezsiniz! Şüphesiz ki daha önce ben, beni (Allah'a) ortak koşmanızı da reddetmiştim."[1] Şüphesiz ki zalimler için elem verici bir azap vardır.
Əlixan Musayev
İş bitdikdə şeytan deyəcək: “Həqiqətən də, Allah sizə gerçək vəd vermişdi. Mən də sizə vəd vermişdim, lakin (vədimə) xilaf çıxdım. Mənim sizin üstünüzdə heç bir hökmranlığım yox idi. Mən sizi (azğınlığa) dəvət etdim, siz də (dəvətimi) qəbul etdiniz. Buna görə də məni yox, özünüzü qınayın. Nə mən sizin köməyinizə çata bilərəm, nə də siz mənim köməyimə çata bilərsiniz. Heç şübhəsiz ki, mən əvvəllər də sizin məni (Allaha) şərik qoşmağınızı rədd etmişdim”. Həqiqətən, zalımlar üçün üzücü bir əzab hazırlanmışdır.
Bünyadov-Məmmədəliyev
İş bitdikdə (cənnətliklər Cənnətə, cəhənnəmliklər də Cəhənnəmə daxil olduqda) Şeytan (onu məzəmmət edən kafirlərə) belə deyəcək: “Allah (peyğəmbərlər vasitəsilə) sizə (pis əməllərinizə görə Cəhənnəmə düşəcəyiniz barədə) doğru vəd vermişdi. Mən də sizə (kömək edəcəyim haqda) vəd vermişdim, amma sonra vədimə xilaf çıxdım. Əslində mənim sizin üzərinizdə heç bir hökmüm (sizi özümə tabe edə biləcək heç bir qüdrətim) yox idi. Lakin mən sizi (günah işlətməyə, Allaha asi olmağa) çağırdım, siz də mənə uydunuz. İndi məni yox, özünüzü qınayın. Nə mən sizin dadınıza çata bilərəm, nə də siz mənim dadıma. Mən öncə (dünyada) sizin məni (Allaha) şərik qoşmağınızı da inkar etmişdim (qəbul etməmişdim). Həqiqətən, zalımları şiddətli bir əzab gözləyir!
Ələddin Sultanov
(Haqq-hesab çəkilib) iş bitdiyi zaman şeytan (kafirlərə) deyəcəkdir: “Həqiqətən, Allah sizə haqq olanı vəd vermişdi. Mən də sizə vəd vermişdim, ancaq vədimə xilaf çıxdım. Onsuzda mənim sizə qarşı bir gücüm yoxdu. Mən sadəcə olaraq sizi (küfrə) dəvət etdim, siz də dəvətimi qəbul etdiniz. Ona görə də məni qınamayın, özünüzü qınayın! Nə mən sizi xilas edə bilərəm, nə də siz məni xilas edə bilərsiniz. Şübhəsiz ki, mən əvvəllər də sizin məni (Allaha) şərik qoşmağınızı inkar etmişdim”. Həqiqətən, zalımlar üçün acı bir əzab vardır.
Rashad Khalifa The Final Testament
And the devil will say, after the judgment had been issued, "GOD has promised you the truthful promise, and I promised you, but I broke my promise. I had no power over you; I simply invited you, and you accepted my invitation. Therefore, do not blame me, and blame only yourselves. My complaining cannot help you, nor can your complaining help me. I have disbelieved in your idolizing me. The transgressors have incurred a painful retribution."
The Monotheist Group The Quran: A Monotheist Translation
Andthe devil said when the matter was complete: "God had promised you the promise of truth, and I promised you and broke my promise. And I had no power over you except that I invited you and you responded to me. So do not blame me, but blame yourselves; I cannot help you nor can you help me. I reject that you have set me up as a partner before this; the wicked will have a painful retribution."
Edip-Layth Quran: A Reformist Translation
The devil said when the matter was complete: "God had promised you the promise of truth, and I promised you and broke my promise. I had no power over you except that I invited you and you responded to me. So do not blame me, but blame yourselves; I cannot help you nor can you help me. I reject that you have set me as a partner before this; the wicked will have a painful retribution."
Mustafa Khattab The Clear Quran
And Satan will say ˹to his followers˺ after the judgment has been passed, "Indeed, Allah has made you a true promise. I too made you a promise, but I failed you. I did not have any authority over you. I only called you, and you responded to me. So do not blame me; blame yourselves. I cannot save you, nor can you save me. Indeed, I denounce your previous association of me with Allah ˹in loyalty˺. Surely the wrongdoers will suffer a painful punishment."
Al-Hilali & Khan
And Shaitân (Satan) will say when the matter has been decided: "Verily, Allâh promised you a promise of truth. And I too promised you, but I betrayed you. I had no authority over you except that I called you, and you responded to me. So blame me not, but blame yourselves. I cannot help you, nor can you help me. I deny your former act in associating me (Satan) as a partner with Allâh (by obeying me in the life of the world). Verily, there is a painful torment for the Zâlimûn (polytheists and wrong-doers)."
Abdullah Yusuf Ali
And Satan will say when the matter is decided: "It was Allah Who gave you a promise of Truth: I too promised, but I failed in my promise to you. I had no authority over you except to call you but ye listened to me: then reproach not me, but reproach your own souls. I cannot listen to your cries, nor can ye listen to mine. I reject your former act in associating me with Allah. For wrong-doers there must be a grievous penalty."
Marmaduke Pickthall
And Satan saith, when the matter hath been decided: Lo! Allah promised you a promise of truth; and I promised you, then failed you. And I had no power over you save that I called unto you and ye obeyed me. So blame not, but blame yourselves. I cannot help you, nor can ye help me, Lo! I disbelieved in that which ye before ascribed to me. Lo! for wrong-doers is a painful doom.
Abul A'la Maududi Tafhim commentary
After the matter has been finally decided Satan will say: "Surely whatever Allah promised you was true; as for me, I went back on the promise I made to you.[1] I had no power over you except that I called you to my way and you responded to me.[2] So, do not blame me but blame yourselves. Here, neither I can come to your rescue, nor can you come to mine. I disavow your former act of associating me in the past with Allah.[3] A grievous chastisement inevitably lies ahead for such wrong-doers."
Taqi Usmani
The Satan will say when the matter will have been decided, "Allah promised you a truthful promise while I gave you a promise and did not fulfill it. I had no authority over you, except that I invited you and you accepted my call. So, do not blame me, but blame yourselves. Neither I can come to your help, nor can you come to my help. I disown your associating me with Allah in the past. Surely, there is a painful punishment for the unjust."
Abdul Haleem
When everything has been decided, Satan will say, ‘God gave you a true promise. I too made promises but they were false ones: I had no power over you except to call you, and you responded to my call, so do not blame me; blame yourselves. I cannot help you, nor can you help me. I reject the way you associated me with God before.’ A bitter torment awaits such wrongdoers,
Mohamed Ahmed - Samira
When the reckoning is over Satan will say: "The promise that was made to you by God was indeed a true promise; but I went back on the promise I had made, for I had no power over you except to call you; and you responded to my call. So blame me not, but blame yourselves. Neither can I help you nor can you give me help. I disavow your having associated me earlier (with God). The punishment for those who are wicked is painful indeed."
Muhammad Asad
And when everything will have been decided, Satan will say: "Behold, God promised you something that was bound to come true! I, too, held out [all manner of] promises to you -but I deceived you. Yet I had no power at all over you: I but called you-and you responded unto me. Hence, blame not me, but blame yourselves. It is not for me to respond to your cries, nor for you to respond to mine: for, behold, I have [always] refused to admit that there was any truth in your erstwhile belief that I had a share in God's divinity." Verily, for all evildoers there is grievous suffering in store.
Abdel Khalek Himmat Al- Muntakhab
When the die is cast then AL-Shaytan (Satan) shall say to those whose hopes were doomed to disappointment: "Allah had promised you the truth affording expectation of all that is good showing signs of future excellence". "I also promised you and afforded you ground of expectation of all that would seem good and allure you to brighter worlds. But as was expected I broke my promise". "I had no authority over you; I simply presented you with false inducements attracting your attention and influencing your appetites and I led the way". "Therefore do not blame me but you should lay the blame upon yourselves. I cannot help you now nor can you help me either from the torment laid upon the damned. Indeed, I renounced your idea of incorporating me with Allah as a predominant partner aforetime; the wrongful of actions are destined to eternal suffering"
Progressive Muslims
And the devil said when the matter was complete: "God had promised you the promise of truth, and I promised you and broke my promise. And I had no power over you except that I invited you and you responded to me. So do not blame me, but blame yourselves; I cannot help you nor can you help me. I reject that you have set me as a partner before this; the wicked will have a painful retribution."
Shabbir Ahmed
Satan (their selfish desires) will disown them after the Judgment has been issued, "Verily Allah promised you a true promise; and I promised you and failed you. And I had no power over you except that I called unto you and you obeyed me. So blame me not, but blame yourselves. Neither can I help you, nor can you help me. I refuse to accept that you worshiped me ever." Verily, for those who displace trust with betrayal is a painful doom.
Syed Vickar Ahamed
And when the matter is settled Satan will say: "Verily, Allah Who promised with (and in) Truth: I had also promised you, but I failed you in my promise. I did not have any authority over you except to tempt you (to the wrong), but you responded to (and followed) me: Do not blame me, but blame your own selves. I cannot help you, and you cannot help me. I reject your earlier act of associating me as a partner with Allah. For wrongdoers there must be a painful Penalty."
Sahih International (Umm Muhammad, Mary Kennedy, Amatullah Bantley)
And Satan will say when the matter has been concluded, "Indeed, Allah had promised you the promise of truth. And I promised you, but I betrayed you. But I had no authority over you except that I invited you, and you responded to me. So do not blame me; but blame yourselves. I cannot be called to your aid, nor can you be called to my aid. Indeed, I deny your association of me [with Allah ] before. Indeed, for the wrongdoers is a painful punishment."
Ali Quli Qarai
When the matter is all over, Satan will say, ‘Indeed Allah made you a promise that was true and I [too] made you a promise, but I failed you. I had no authority over you, except that I called you and you responded to me. So do not blame me, but blame yourselves. I cannot respond to your distress calls, neither can you respond to my distress calls. Indeed I disavow your taking me for [Allah’s] partner aforetime. There is indeed a painful punishment for the wrongdoers.’
Bijan Moeinian
Once the judgment is passed, Satan will say: "God kept His promises. I broke my promises to you. I never had any power over you. I invited you to my path and you simply accepted it. Therefore, do not blame me; blame yourselves. Today, neither I can help you nor you can get me out of trouble. You chose me as your Lord by obeying me [instead of obeying God.] I disown you for adopting other than God as your lords. The unjust people (such as yours who committed such a big injustice) have to taste an awful punishment.
George Sale
And Satan shall say, after judgment shall have been given, verily God promised you a promise of truth: And I also made you a promise; but I deceived you. Yet I had not any power over you to compel you; but I called you only, and ye answered me: Wherefore accuse not me, but accuse your selves. I cannot assist you; neither can ye assist me. Verily I do now renounce your having associated me with God heretofore. A grievous punishment is prepared for the unjust.
Mahmoud Ghali
And Ash-Shaytan (The all-vicious "one", i. e., the Devil) says, as soon as the Command is decreed, "Surely Allah promised you a promise of Truth, and I promised you, then I failed you; and in no way did I have any all-binding authority over you except that I called you, so you responded to me. So do not blame me and blame yourselves. In no way can I be a screamer (i.e., able to every for help for you) for you, and in no way can you be screamers for me. Surely I disbelieved in your associating me (with Allah) earlier." Surely the unjust will have a painful torment.
Amatul Rahman Omar
When the judgment (of God) has been passed (and matter decided), satan will say (to these people), `Verily, Allâh made you a true promise, and I (also) made you a promise but I failed you. I had no authority over you, however, I called you and you obeyed me. Therefore blame me not (now) but you should blame your ownselves. I can render you no help, nor can you render me any help. In as much as your associating me as partner (with God), I have already declared that I have nothing to do with it. As for the wrong doers, there awaits them a grievous punishment.'
E. Henry Palmer
And Satan says, when the affair is decided, 'Verily, God promised you a promise of truth; but I promised you and failed you; for I had no authority over you. I only called you, and ye did answer me; then blame me not, but blame yourselves; I cannot help you, nor can you help me. I disbelieved in your associating me (with God) before; verily, the wrong-doers, for them is grievous woe!'
Hamid S. Aziz
And Satan says, when the affair is decided, "Verily, Allah promised you a promise of truth; I, too, promised and failed you. I had no authority over you, except to call you, and you did hearken unto me; then blame me not, but blame yourselves; I cannot help you, nor can you help me. I disbelieved before in your associating me as partner with Allah (or rebelled against Allah with whom you associated me as partner); verily, for wrong-doers there must be grievous woe!"
Arthur John Arberry
And Satan says, when the issue is decided, 'God surely promised you a true promise; and I promised you, then I failed you, for I had no authority over you, but that I called you, and you answered me. So do not blame me, but blame yourselves; I cannot aid you, neither can you aid me. I disbelieved in your associating me with God aforetime.' As for the evildoers, for them awaits a painful chastisement;
Aisha Bewley
When the affair is decided Shaytan will say, ‘Allah made you a promise, a promise of truth, and I made you a promise but broke my promise. I had no authority over you, except that I called you and you responded to me. Do not, therefore, blame me but blame yourselves. I cannot come to your aid nor you to mine. I reject the way you associated me with Allah before.’ The wrongdoers will have a painful punishment.
Sam Gerrans The Qur'an: A Complete Revelation
And the satan will say when the matter is concluded: “God promised you the promise of truth; and I promised you, but I betrayed you. And I had not over you any authority except to call you — and you responded to me; so blame not me, but blame yourselves. I cannot aid you, and you cannot aid me. I deny your ascribing to me a partnership before; the wrongdoers: for them is a painful punishment.”
Эльмир Кулиев
Когда дело свершится, дьявол скажет: "Воистину, обещание Аллаха было правдиво, а я обещал вам, но не сдержал данного вам слова. У меня не было над вами никакой власти. Я звал вас, и вы послушались меня. Посему не порицайте меня, а порицайте самих себя. Я не могу помочь вам, а вы не можете помочь мне. Я не причастен к тому, что ранее вы приобщили меня к Аллаху". Воистину, беззаконникам уготованы мучительные страдания.