11. Hud Suresi 10. ayet Ali Bulaç Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı

Ve andolsun, kendisine dokunan bir sıkıntıdan sonra, ona bir nimet taddırsak, kuşkusuz; "Kötülükler benden gidiverdi" der. Çünkü o, şımarıktır, böbürlenendir.
وَلَئِنْ اَذَقْنَاهُ نَعْمَٓاءَ بَعْدَ ضَرَّٓاءَ مَسَّتْهُ لَيَقُولَنَّ ذَهَبَ السَّيِّـَٔاتُ عَنّ۪يۜ اِنَّهُ لَفَرِحٌ فَخُورٌۙ
Ve le in ezaknahu na'mae ba'de darrae messethu le yekulenne zehebes seyyiatu anni, innehu le ferihun fahur.
Ayetbul | Kuran Mealleri | Quran | Hud suresi 10. ayet

#kelimeanlamkök
1 velein ve şayet وَلَئِنْ
2 ezeknahu ona tattırırsak أَذَقْنَـٰهُ
3 nea'ma'e bir nimet نَعْمَآءَ
4 bea'de sonra بَعْدَ
5 derra'e bir darlıktan ضَرَّآءَ
6 messethu kendisine dokunan مَسَّتْهُ
7 leyekulenne mutlaka der لَيَقُولَنَّ
8 zehebe gitti ذَهَبَ
9 s-seyyiatu kötülükler ٱلسَّيِّـَٔاتُ
10 anni benden عَنِّىٓ ۚ
11 innehu şüphesiz o إِنَّهُۥ
12 leferihun şımarık لَفَرِحٌۭ
13 fehurun ve böbürlenendir فَخُورٌ