10.
Yunus Suresi
29. ayet
Ali Bulaç
Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
"Bizim ile sizin aranızda şahid olarak Allah yeter. Gerçekten biz, sizin ibadetinizden habersizdik."
فَكَفٰى بِاللّٰهِ شَه۪يداً بَيْنَنَا وَبَيْنَكُمْ اِنْ كُنَّا عَنْ عِبَادَتِكُمْ لَغَافِل۪ينَ
Fe kefa billahi şehiden beynena ve beynekum in kunna an ibadetikum le gafilin.
Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
"Bizim ile sizin aranızda şahid olarak Allah yeter. Gerçekten biz, sizin ibadetinizden habersizdik."
Türkçe Kur'an Çözümü
"Bizimle sizin aranızda Allah, şahit olarak yeterlidir. . . Muhakkak ki biz, sizin kulluğunuzun hakikatinden gafildik!"
Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali
"Bu yüzden bizimle sizin aranızda şahit olarak Allah yeter. Şüphesiz ki biz sizin bize tapmanızdan tamamen habersizdik."
Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali
"Şimdi ise sizin bize tapınmanızdan habersiz olduğumuza dair sizinle bizim aramızda şahit olarak Allah yeter."
Mesaj: Kuran Çevirisi
'Bizimle sizin aranızda ALLAH tanıktır ki, biz sizin kulluk etmenizden habersizdik.'
Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Şimdi sizinle bizim aramızda şahid olarak, Allah yeter doğrusu "sizin ibadetinizden bizim asla haberimiz yoktu"
Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim
"Bizimle sizin aranızda şahid olarak Allah yeter. Biz sizin tapmanızdan şübhesiz ki gaafildik (habersizdik)".
Kur'an Mesajı
bizimle sizin aranızda hiç kimse Allah'ın yaptığı gibi şahitlik yapamaz: gerçek şu ki, (bize) tapındığınızın farkında bile değildik".
Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı
(28-29) O gün onların hepsini bir araya toplarız. Sonra şirk koşanlara: -Siz ve ortaklarınız (şirk koştuklarınız) yerlerinize! deriz. Ve aralarını ayırırız. Ortak koştukları: -Siz bize kulluk etmiyordunuz. Allah, sizinle bizim aramızda şahit olarak yeter. Sizin bize kulluk ettiğinizden haberimiz yoktu, derler.
Kuran-ı Kerim ve Meali
(28-29) Gün gelir, onların hepsini bir araya toplayıp sonra Allah'a şirk koşanlara: "Siz de, taptığınız şerikleriniz de yerlerinize!" deriz. Artık onları putlarından tamamen ayırmışızdır. Şerikleri: "Siz dünyada bize tapmıyordunuz. Allah da üzerimizde şahittir ki sizin bize taptığınızdan hiç mi hiç haberimiz yoktu!" derler.
Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
"Şimdi bizimle sizin aranızda Allah'ın şahid olması yeter; doğrusu biz sizin (bize) tapmanızdan tamamen habersizdik!"
Kur'an-ı Kerim Meali
"Sizinle bizim aramızda tanık olarak Allah yeter. Doğrusu, biz sizin ibadetinizden tamamen habersizdik."
Hayat Kitabı Kur’an
ve artık bizimle sizin aranızda şahid olarak Allah'ın yeterli olduğu (bir hakikat var) ki, o da şu: Biz, sizin (bize) kulluk ettiğinizin farkında bile değildik".
Kerim Kur'an
Sizinle bizim aramızda tanık olarak Allah yeter. Doğrusu, sizin bize kulluğunuzdan haberimiz yoktu.
Kerim Kur'an
Sizinle bizim aramızda tanık olarak Allah yeter. Doğrusu, sizin bize kulluğunuzdan haberimiz yoktu.
Kur'an-ı Kerim Gerçek
"Aramızda Tanık olarak, Allah yeterlidir. Bize hizmet ettiğinizden kesinlikle habersizdik!"
Süleymaniye Vakfı Meali
"Aramızda şahit olarak Allah yeter. Bize kulluk ettiğinizi, gerçekten fark edememiştik."
Mesaj: Kuran Çevirisi
"Bizimle sizin aranızda ALLAH tanıktır ki, biz sizin hizmet etmenizden habersizdik."
Kur’an Meal-Tefsir
Bu yüzden bizimle sizin aranızda şahit olarak Allah yeter. Şüphesiz ki biz sizin (bize) tapmanızdan tamamen habersizdik."
The Final Testament
"GOD suffices as a witness between us and you, that we were completely unaware of your worshipping us."
The Quran: A Monotheist Translation
"God is enough as a witness between us and you, that we were unaware of you serving us."
Quran: A Reformist Translation
"God is sufficient as a witness between us and you, we were unaware of your serving of us."
The Clear Quran
Allah is sufficient as a Witness between each of us that we were totally unaware of your worship."
Tafhim commentary
Allah's witness suffices between you and us that (even if you worshipped us) we were totally unaware of your worshipping us.[1]
Al- Muntakhab
And they add: Allah knows all the facts. He is a witness of our actions and of your actions and He corroborates our statement that we were oblivious of the reverence and veneration you paid to us and of your feelings which were akin to worship
(Umm Muhammad, Mary Kennedy, Amatullah Bantley)
And sufficient is Allah as a witness between us and you that we were of your worship unaware. "