52. Tur Suresi Mehmet Okuyan Kur’an Meal-Tefsir

1. Yemin olsun: Tûr'a,
2. (2, 3) Yayılmış ince deriye satır satır yazılmış Kitaba,
3. (2, 3) Yayılmış ince deriye satır satır yazılmış Kitaba,
4. Ziyaret edilen Ev'e (Kâbe'ye),[1]
5. Yükseltilmiş tavana (göğe),
6. Kaynatılmış denize ki[1]
7. Rabbinin azabı mutlaka gerçekleşecektir.
8. Ona engel olacak hiçbir şey yoktur.[1]
9. O gün, gök şiddetli bir şekilde sallanıp çalkalanacaktır.
10. Dağlar da yürüdükçe yürüyecektir.
11. Yalanlayanların o gün vay hâllerine!
12. Onlar daldıkları batıl içinde oyalanıp duranlardır.
13. O gün cehennem ateşine itilip atılacaklar.
14. (Onlara şöyle denecektir:) "İşte yalanlayıp durduğunuz ateş budur!"[1]
15. Bu bir büyü müymüş! Yoksa görmüyor musunuz?
16. Girin oraya (ateşe)!' Sabretseniz de sabretmeseniz de sizin için birdir. Size, sadece yaptıklarınızın karşılığı verilmektedir.
17. (17, 18) Şüphesiz ki muttakîler (duyarlı olanlar) Rablerinin kendilerine verdikleriyle sefa sürerek cennetlerde ve nimet içinde olacaklardır. Rableri onları cehennem azabından korumuş olacaktır.
18. (17, 18) Şüphesiz ki muttakîler (duyarlı olanlar) Rablerinin kendilerine verdikleriyle sefa sürerek cennetlerde ve nimet içinde olacaklardır. Rableri onları cehennem azabından korumuş olacaktır.
19. (19, 20) (Onlara) "Yaptıklarınıza karşılık sıra sıra dizilmiş koltuklara yaslanarak afiyetle yiyip için!" (denecektir). Onları, güzel gözlü hurilerle eşleştirmiş (olacağ)ız.[1]
20. (19, 20) (Onlara) "Yaptıklarınıza karşılık sıra sıra dizilmiş koltuklara yaslanarak afiyetle yiyip için!" (denecektir). Onları, güzel gözlü hurilerle eşleştirmiş (olacağ)ız.[1]
21. İman edenlere ve onlara imanla uyan nesiller(in)e gelince; biz onları (cennette) nesilleriyle buluşturacağız.[1]Onların yapıp ettiklerinden hiçbir şey eksiltmeyeceğiz. Her kişi kazandığına karşılık rehindir.[2]
22. Onlara canlarının istediği türden meyve ve etten bolca vermiş olacağız.
23. Boş söze de günaha girmeye de (neden) olmayan kadeh(lerden almak için) orada karşılıklı olarak çekişecekler.[1]
24. Saklı inci gibi kendilerine ait gençler (servis için) etraflarında dolaşacaklar.
25. Onların bir kısmı bir kısmına dönüp soracaklar.
26. Demiş (olacak)lar ki: "Daha önce biz, ailemiz içinde (azaptan) korkardık.
27. Allah bize lütfetti de bizi kavurucu azaptan korudu.
28. Şüphesiz ki biz bundan önce (dünyada) O'na yalvarıyorduk. Şüphesiz ki yalnızca O çok iyilik edendir; çok merhametlidir."
29. Sen (gerçeği) hatırlat! Rabbinin lütfuyla sen kâhin[1] de değilsin; cinlenmiş[2] de değilsin.[3]
30. Yoksa onlar "(O) bir şairdir;[1] zamanın (getireceği) felaketlere uğramasını bekliyoruz!" mu diyorlar!
31. De ki: "Bekleyin! Şüphesiz ki ben de sizinle birlikte bekleyenlerdenim."
32. Onlara akılları mı bunu emrediyor; yoksa onlar azgın bir topluluk mudur?
33. Veya "Onu kendisi uydurdu!" mu diyorlar? Hayır! Onlar iman etmezler.
34. Doğru (sözlü) iseler onun (Kur'an'ın) benzeri bir söz getirsinler.[1]
35. Yoksa onlar, herhangi bir (yaratıcı) olmadan mı yaratıldılar? Yoksa kendileri mi yaratıcıdır?
36. Yoksa gökleri ve yeri onlar mı yarattı? Hayır! Onlar kesin bir şekilde inanmazlar.
37. Yoksa Rabbinin hazineleri onların yanında mıdır? Yoksa her şeye hâkim olan kendileri midir?
38. Yoksa onların, (Allah katındaki sırları) dinleyebildikleri merdivenleri mi var? (Öyleyse) dinleyiciler apaçık bir delil getirsinler!
39. Yoksa kızlar O'nun (Allah'ın), oğullar sizin mi?[1]
40. Yoksa sen onlardan bir ücret istiyorsun da borç yüzünden ağır bir yük altında mı kalıyorlar?
41. Yoksa gayb (bilinemeyen şeyler) yanlarında da (ondan) mı yazıyorlar?[1]
42. Veya bir tuzak mı (kurmak) istiyorlar? Asıl tuzağa düşecek kişiler kâfir olanlardır.[1]
43. Veya onlar için Allah'tan başka ilah mı var! Allah onların ortak koştuklarından yücedir.
44. Gökten düşen bir kütle görseler "(Bunlar) üst üste yığılmış bulutlardır." derler.[1]
45. Artık bayıltılacakları[1] günlerine kavuşuncaya kadar onları kendi hâllerine bırak!
46. Tuzakları o gün kendilerine hiçbir yarar sağlamayacak ve kendilerine yardım da edilmeyecektir.
47. Haksızlık edenlere, elbette ondan başka da azap vardır. Fakat çoğu bilmezler.
48. Rabbinin hükmüne sabret! Çünkü sen gözlerimizin[1] önündesin. Kalktığın zaman da Rabbini hamd (övgü) ile tesbih et (yücelt)!
49. Gecenin bir kısmında ve yıldızların batışından sonra da O'nu tesbih et (yücelt)!
Ayetbul | Kuran Mealleri | Quran | Mehmet Okuyan meali | Tur suresi