44.
Duhan Suresi
Mehmet Okuyan
Kur’an Meal-Tefsir
4. (4, 5, 6) Katımızdan (verilen bir) emir olarak doğru hüküm içeren her iş onda (o gecede) ayrıntılı olarak ortaya konulur.[1] Rabbinin merhameti gereği (peygamberler) gönderici olan da elbette biziz. Şüphesiz ki O -evet O- duyandır, bilendir.
5. (4, 5, 6) Katımızdan (verilen bir) emir olarak doğru hüküm içeren her iş onda (o gecede) ayrıntılı olarak ortaya konulur.[1] Rabbinin merhameti gereği (peygamberler) gönderici olan da elbette biziz. Şüphesiz ki O -evet O- duyandır, bilendir.
6. (4, 5, 6) Katımızdan (verilen bir) emir olarak doğru hüküm içeren her iş onda (o gecede) ayrıntılı olarak ortaya konulur.[1] Rabbinin merhameti gereği (peygamberler) gönderici olan da elbette biziz. Şüphesiz ki O -evet O- duyandır, bilendir.
7. Kesin inananlar olursanız, (bilin ki Allah) göklerin, yerin ve ikisi arasında bulunanların Rabbidir.
8. O'ndan başka ilah yoktur. Diriltir de öldürür de. (O) sizin de Rabbinizdir; önceki atalarınızın da Rabbidir.
12. (İşte o zaman inkârcılar:) "Rabbimiz! Bizden azabı kaldır! Şüphesiz ki biz (artık) inanıyoruz." (diyecekler).
13. Bu hatırlamanın onlara ne yararı olabilir ki![1] Oysa kendilerine (gerçeği ulaştıran) apaçık bir elçi gelmişti.
14. Sonra ondan yüz çevirmiş ve "Bu, cinlenmiş,[1] (başkaları tarafından) öğretilmiş[2] biridir!" demişlerdi.
17. Yemin olsun ki kendilerinden önce Firavun'un kavmini de imtihan etmiştik. Onlara değerli bir elçi gelmişti.
18. (Musa şöyle demişti:) "Allah'ın kullarını bana verin! Şüphesiz ki ben size (gönderilen) güvenilir elçiyim.
25. (25, 26, 27) Onlar geride bahçeler, (su) kaynakları, ekinler, değerli bir makam ve içinde zevk sürdükleri nimetler bırakmışlardı.
26. (25, 26, 27) Onlar geride bahçeler, (su) kaynakları, ekinler, değerli bir makam ve içinde zevk sürdükleri nimetler bırakmışlardı.
27. (25, 26, 27) Onlar geride bahçeler, (su) kaynakları, ekinler, değerli bir makam ve içinde zevk sürdükleri nimetler bırakmışlardı.
30. (30, 31) Yemin olsun ki biz, İsrailoğullarını küçük düşürücü o azaptan yani Firavun'dan kurtarmıştık. Şüphesiz ki o, haddini aşanlardan bir zorbaydı.
31. (30, 31) Yemin olsun ki biz, İsrailoğullarını küçük düşürücü o azaptan yani Firavun'dan kurtarmıştık. Şüphesiz ki o, haddini aşanlardan bir zorbaydı.
32. Yemin olsun ki biz bir bilgiye göre onları (İsrailoğullarını) âlemlere (kendi zamanlarının inkârcılarına) seçkin kılmıştık.[1]
37. Bunlar mı daha hayırlı yoksa Tübba‘ kavmi[1] ve onlardan öncekiler mi? Onları yok etmiştik; şüphesiz ki onlar suçluydular.
42. Ancak Allah'ın merhamet ettiği kişiler böyle değildir. Şüphesiz ki O güçlüdür, çok merhametlidir.
43. (43, 44, 45, 46) Şüphesiz ki zakkum ağacı,[1]kaynar suyun kaynamasına benzer şekilde suçluların karınları(n)da erimiş maden gibi kaynayan yemeğidir.
44. (43, 44, 45, 46) Şüphesiz ki zakkum ağacı,[1]kaynar suyun kaynamasına benzer şekilde suçluların karınları(n)da erimiş maden gibi kaynayan yemeğidir.
45. (43, 44, 45, 46) Şüphesiz ki zakkum ağacı,[1]kaynar suyun kaynamasına benzer şekilde suçluların karınları(n)da erimiş maden gibi kaynayan yemeğidir.
46. (43, 44, 45, 46) Şüphesiz ki zakkum ağacı,[1]kaynar suyun kaynamasına benzer şekilde suçluların karınları(n)da erimiş maden gibi kaynayan yemeğidir.
51. (51, 52) Şüphesiz ki muttakîler (duyarlı olanlar) ise güvenilir bir makamda, bahçelerde ve (su) kaynaklarında (olacaklar).
52. (51, 52) Şüphesiz ki muttakîler (duyarlı olanlar) ise güvenilir bir makamda, bahçelerde ve (su) kaynaklarında (olacaklar).
56. (56, 57) İlk (tattıkları) ölüm dışında, orada artık ölüm tatmayacaklar.[1] (Allah) onları, Rabbinden bir lütuf olarak cehennem azabından korumuş (olacak)tır. Asıl büyük kurtuluş işte budur.
